EYLÜLCaner gelmişti! Şerefsiz buradaydı... Gecenin bir vakti yanıma uzandığına inanamıyordum!
"Selam güzelim."
Siktir...
Hızla karnımdaki eli sarstım.
Abim hâlâ uyuyordu!
Bu şerefsiz buranın adresini nereden biliyordu? Ne cüretle içeriye girmeye cesaret edebilmişti?
Ben bu sapığı öptüğüme inanamıyordum!
Gece gizlice yanıma yatmıştı! Uyanmasaydım kim bilir nereme dokunmaya kalkacaktı! Hissettiğim tek şey tiksintiydi.
Hızla elini ısırdığımda inledi.
"Abi kalk!" Diye bağırdım. "Abi uyan!" Neden uyanmıyordu?
Korkum gittikçe büyürken onun elini yanağımda hissettim.
"Sana verdiğim bir haftayı değerlendiremedin." Çenemi okşadı. "Sen benimsin, Alparslan'ın değil. Benim! Ben seni ondan önce gördüm!"
Ne anlatıyordu bu şerefsiz?
"Abime ne yaptın?" Diye bağırdım. "Şerefsiz ne yaptın ona?" Alayla güldü.
"Öldürmedim korkma. Sadece baygın. Uyanır bir saate. Anlamayacak bile. Uykusunda bayıldı."
Abimi bayıltmıştı! Ruh hastası psikopat! Hızla onu üstümden ittim.
"Defol git! Defol! Çık evimden!"
Hızla kenardaki gece lambasını elime aldım. Alayla güldüğünde lambayı kaldırdım. Başına vursam geberir miydi?
"Şş..." Lambayı yere fırlattığında korkuyla çığlık attım. "Eylül yapma ama böyle... Ne güzel öptün de beni. Barışmaya geldim buraya."
İğrenç!
Abim sanıp öpmüştüm!
Hızla ağzımı sildim.
"Abim sanmasaydım asla yaklaşmazdım sana!"
Yavaşa üstüme uzandığında hızla göğsüne vurdum.
"İmdat!"
Ağzımı kapattı.
Gözlerim yaşlarla dolarken yavaşça saçımı öptü. Midem bulanıyordu! Bana dokunmasına katlanamıyordum...
"Benden korkma bu kadar."
Hızla onu itip ayağa kalktım.
Gece gece koynuma girip beni izliyordu şerefsiz! Bana olan saplantısından bıkmış usanmıştım.
"Sen ne rezil, ne utanmaz birisin! Evime nasıl girdin? Yanıma uzanıp beni dikizledin öyle mi? Polise şikâyet edeceğim seni! Sapık ruh hastası!" Hızla abimi sarstım. "Kalk! Uyan!" Kahkaha attı.
"Bir saatten önce uyanmaz." Öfkeyle onu ittim. "Şş, sakin ol güzelim. Sana zarar vermedim. Yaralarına baktım sadece." Yanağıma dokundu. "Seni o kadar çok seviyorum ki nasıl zarar vereceğimi düşünürsün?" Göz devirdim.
İyi ki zarar vermemişti!
Başıma bunca belayı bu şerefsiz açmıştı!
Midem çok kötü bulanıyordu.
"Seni istemiyorum! Şimdi çıkıp gitmezsen polisi ararım!"
Beni göğsüne çektiğinde anlamayarak onu izledim. Amacı neydi bu pisliğin? Hemen ondan uzaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ DOLUNAY -TİMYA- (KARADENİZ SERİSİ IV)
Genel Kurgu"Ben o adamı istiyorum ve elde edeceğim!" Her ne kadar beni istemese de bunun gerçek düşünceleri olmadığını biliyordum. En azından hissediyordum... Alparslan Atabey benim için imkânsız bir hayal gibi görünse de böyle olmayacaktı! O da beni sevecekt...