KESİT

9.1K 922 65
                                    



"Gurik muǯumǯrs kia ǩayi kogamudgi!" Kendi kendime homurdandım.

Alparslan o kadar pişman görünüyordu ki... Sözlerimle birlikte dudaklarında bir tebessüm belirdi.

"İçinden geçen şey bana tokat atmak yani..." Ellerimi tuttu. "At, istediğin kadar vur! İstersen silahla vur!"

Aniden belinden çıkardığı silahla birlikte korkuyla yerimden sıçradım. Manyak mıydı bu adam? Delirmiş olmalıydı!

"Çek vur da, çek vur Laz kızı! Hiç çekinme! Senin gözün karadır! Böyle affedeceksen razıyım."

Silahı elime tutuşurdu.

Dehşetle mavi gözlerine bakakaldım.

Kafayı yemişti!

Aceleyle silahı ona verdim.

"Kaldır şu silahı! Hemen!"

Beni kendine çekti.

"Eylül sana bir fırsat veriyorum! İstediğin yerden vur!" Silahı bana uzattığında çığlık attım.

"Deli manyak!" Diye bağırdım. "Seni niye vurmak isteyeyim? Katil miyim ben? Ölmeni istemiyorum! Saçmalama lütfen."

Belime sarıldı.

"Omzumdan vur!"

Yemin ederim delirmişti! Korkuyla elindeki silahı ittim.

"Alparslan vurmayacağım!"

Kan kaybından ölürse ne yapacaktım? Üstelik ben bu adama çok âşıktım! Yüzüne bile bakamıyordum... Nasıl vurmamı beklerdi?

"Vurmayacaksan affet beni...."

Küçük bir kesit.💓

MAVİ DOLUNAY -TİMYA- (KARADENİZ SERİSİ IV) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin