"Yüzsüz Lika hamsiköy sütlacı yapıp getirmiş. Tabii abim çok seviyor ya! Eylül duymasın. Abim de çok seviyor onun yaptıklarını."
Ne?
Ne?
Duyduklarımı algılamaya çalıştım.
O ahlaksız benim kocama tatlı mı yapmıştı? Üstelik Alparslan da yaptığı tatlıyı çok seviyordu! Sinirle yumruğumu sıktım. Bu kızı en sonunda dövecektim! Gerçekten benim gibi bir insanı bile çileden çıkarmayı başarıyordu!
"Alparslan nerede?"
Sert sorumla birlikte Loya beni fark etti. Gözleri irileşti.
"Eylül?"
"Alparslan o tatlıyı yemeyecek sonuçta değil mi?" Dedim. "Siz yiyebilirsiniz tabii ki ama o yerse onu o sarı saçlarından tutar sürüklerim!"
Loya telaşla gülümsemeye çalıştı.
Siktir, bir de yemiş miydi?
"Güzel kızım sakin ol da! Yemez o merak etme sen." Dedi babaanne. "Senin ellerinden yer sadece, bir de anasının elinden. Ondan yer mi hiç?"
Yüz ifadesi söylediğiyle çok tersti. İçime büyük bir kuşku düştü.
"Ben bir mutfağa bakayım." Dedim.
"Aman dur gitme! Ben sana kahve yapayım ne dersin?" Dedi Loya.
Sinirlerim gittikçe bozuluyordu.
Demek Alparslan mutfaktaydı! Sinirle mutfağa doğru yürüdüm.
Mutfağa geldiğimde onu gördüm. Önünde sütlaç vardı ve kaşığı içine koymuştu. Hatta tam ağzına götürüyordu ki beni görünce duraksadı. Kaşığı geri yerine bıraktı.
"Uyandın mı bebeğim?"
Onun yanına gittim.
"Bu ne?" Diye bağırdım.
Alparslan irkildi.
"Ne?" Diye sordu anlamayarak.
Sütlacı gösterdim.
"Bunu kim yaptı? Kim yaptı söyle bakalım bir!" Kaşığı aldım. "Aç ağzını ben yedireyim sana!" Gözleri irileşti. "Aç ağzını dedim! Madem o şıllığın ellerinden tatlı yemeyi çok seviyorsun, benim ellerimden dayak yemeyi de çok seveceksin!"
Alparslan dehşetle bana bakakaldı. Hızla elimdeki kaşığı geri sütlacın içine bıraktı. Korkuyla yerinden kalktı.
"Ben zaten yemeyecektim! Yanlış anladın güzelim, yer miyim hiç? Ben kaşıkla kıvamına bakıyordum."
Hah! Yalan söylemeyi bile beceremiyordu!
Erken gelen kesit.🌸
Sınır geçtiği hafta bölüm sizlerle olacak inşallah.💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ DOLUNAY -TİMYA- (KARADENİZ SERİSİ IV)
General Fiction"Ben o adamı istiyorum ve elde edeceğim!" Her ne kadar beni istemese de bunun gerçek düşünceleri olmadığını biliyordum. En azından hissediyordum... Alparslan Atabey benim için imkânsız bir hayal gibi görünse de böyle olmayacaktı! O da beni sevecekt...
