EYLÜLAlparslan morardı. Güçlükle elini boğazına götürdü.
Gerçekten beni bir araba kadar sevmiyor muydu?
"Kabul ediyor musun?"
Hocanın sorusuyla birlikte başını salladı.
"Kabul ettim. Kıy hemen nikahı hoca. Vakit kaybetmeyelim."
Vermişti...
O arabayı bana vermişti!
Kurt ve Poyraz abinin bile şaşırdığını gördüm. Ardından gülmeye devam ettiler. İçimi büyük bir mutluluk kapladı. Benimle gerçekten evlenmeyi çok istediğini kanıtlamıştı.
Nikah kıyılınca odadan çıktım. Başımdaki örtüyü omzuma aldım. Dudaklarımda kocaman bir tebessüm belirdi. Alparslan'a döndüm.
"Teşekkür ederim. Kabul etmezsin sanmıştım."
"Sana bunu beni delirtmek için söylemişler! Nasıl kabul edersin Eylül? Ben sana araba alırdım! Araba, ev, ne istersen... O benim çocukluk hayalimdi. Hep çok çalışıp almak istedim. Yurt dışında ihaleye girip aldım."
Böyle söyleyince de üzülmüştüm... Gerçekten çok mu kıymetliydi? Bana göstermemişti bile...
"Bana göstermeye bile kıyamamışsın. Ne olurdu bir kerecik göstersen? Yemezdim arabanı! Cimrilik yapmana kızdım."
"Eylül saçmalama! Senden mi esirgeyeceğim? Kızım sevgili olamadık ki! Olsaydık eğer sana sürmen için verecektim. Nasip olmadı! Cimri miyim ben?" Diye kızdı.
Cimri değildi ama yine de bu kadar kıymetli bir arabayı bana göstermesini isterdim.
"Arabayı çok merak ediyorum. Üzülme arabanı satmam. Araban benimle güvende."
Kurt yanımıza geldi.
"Haydi gelin arabaya bakalım. Anahtarı al şu kocandan."
Alparslan göz devirdi.
"Kardeşim olmasan gözüne yumruğu yemiştin!" Diye homurdandı. "Odada anahtar, sakladım." Bana döndü. "Bu kadar eski bir arabayı sürebilir misin?" Diye sordu.
"Ben tır bile sürerim! Benim adım Eylül Karaaslanlı!"
Nasıl süremeyeceğimi düşünürdü? Ben iyi bir şofördüm!
"Tabii ki sürersin ama eski olduğu için farklı gelebilir. O anlamda söyledim."
"Ay hadi Alparslan, anahtarlarımı getir."
Kurt kahkaha attı.
Alparslan bozuldu. Yukarıya çıktığında Kurt bana döndü.
"Ulan sen harikasın harika! İyi ki gelin aldık seni. Başkasına şu yaptığını yapmazdı. Seni gerçekten seviyor buna emin olabilirsin."
Gerçekten başka kimseye yapmaz mıydı? Gerçi adam kardeşlerine bile arabasını vermiyordu. Hatta göstermiyordu.
Alparslan arabanın anahtarını getirdi.
"Hadi millet arabaya bakacağız!" Diye seslendi Kurt.
Hızla gelişlerini şaşkınlıkla izledim. Kurt, Poyraz abi, Zerrin Hanım koşarak gelmişti.
"Haydi bakalım." Dedi Zerin Hanım. "Alparslan arabayı getir." Dedi.
Annesine bile göstermediğine inanamıyordum!
Alparslan arabayı otoparktan çıkarana kadar evde bekledik zira hava soğuktu. Gelmemizi söylediğinde hemen dışarıya çıktım.
Gördüğüm arabaya inanamadım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ DOLUNAY -TİMYA- (KARADENİZ SERİSİ IV)
Ficción General"Ben o adamı istiyorum ve elde edeceğim!" Her ne kadar beni istemese de bunun gerçek düşünceleri olmadığını biliyordum. En azından hissediyordum... Alparslan Atabey benim için imkânsız bir hayal gibi görünse de böyle olmayacaktı! O da beni sevecekt...