17 "Evlilik"

16.9K 1.5K 478
                                    


EYLÜL

Onu hastaneye götürdük.

Kaç saattir ağladığımı bilmiyordum... Abimden uzak durmaya karar verdim. Bana yaklaşmaya çalışsa da kaçtım.

"Yapma Eylül. Ben o adamın seni mutlu edeceğine inanmadığım için yaptım, sana sevgilim bile demedi! Kullandı seni!"

Delirecektim artık!

Öfkeyle ona döndüm.

"Ben onun sevgilisiyim! Var mı diyeceğin? Beni kullanmadı! Ya ben onu seviyorum, aşığım, hala çok bağlıyım... Sen nasıl ona vurmaya kalkarsın? Sana elini bile sürmedi! Sana elini sürseydi sen hastanelik olurdun!"

Sırf bana sevgisini kanıtlamak için ona vurmamıştı.

Sinirle yüzümü ellerimin arasına aldım.

Kafasındaki kan aklımdan gitmiyordu...

Ya hafızasını kaybederse? Ya beyninde kalıcı bir hasar oluşursa? O zaman ben ne yapardım? Nasıl beni hiç düşünmezdi?

Belimde hafif bir baskı hissettim.

"Karşılıklı..."

Kısık ve yorgun çıkan sesiyle birlikte ona döndüm.

Siktir!

Kendine gelmişti!

Gözlerim irileşirken rüya gördüğümü sanıp korktum.

Hemen kollarımı boynuna sardım. Gözyaşlarımı serbest bıraktım.

"Eylül-" Alparslan elini kaldırıp abimin sözünü kesti.

"Çık dışarıya, özel konuşacağız."

Abim yumruğunu sıktı.

"Doktor çağır hemen!" Dedim sertçe.

Bana ters bir bakış gönderip dışarıya çıktı.

Hemen sevdiğim adama döndüm. Yüzünü avuçlarımın arasına aldım. Yaşlı gözlerimi sildi. Öyle yorgun görünüyordu ki...

Burnunu bandajla sarmışlardı. Neyse ki kırık yoktu ama çok ciddi zarar görmüştü, burnu ve kafası sargılıydı. Ona sımsıkı sarıldım.

"Sana bir şey olacak diye çok korktum." Durdum. "Beni hatırlıyor musun?" Sorumla birlikte duraksadı.

"Eylül Karaaslanlı." Rahat bir nefes verdim. "Düşmanımın kızı, inatçı Laz kızı ve benim kızım..."

Buruk bir tebessümle ona baktım.

Alparslan dudaklarıma baktığında uzanıp ben onu öptüm.  Şaşkınca bana bakıyordu.

"Bir daha bunu yapmayacaksın. Lütfen yapma! Öyle korktum ki... Alparslan kendine gel ne olur."

Alparslan Atabey'i ilk defa böyle görüyordum...

"Hak ettim. Seni üzdüm, eşeklik ettim. Ne ceza verirsen ver razıyım."

Ben ona ceza vermek istemiyordum ki...

Dudaklarımı boynuna bastırdım. Mis gibi kokuyordu... Yaralıydı, gözüme öyle masum görünüyordu ki...

Alparslan elini saçıma çıkardı. Yüzlerimizin yakınlığını fırsat bilip yumuşakça dudağımı öptü.

Kalbim hızla çarpıyordu...

"Ma si maoropen..." Omzumu öptü.

Seni seviyorum...

Sessizce mavi gözlerini izledim. Beni göğsüne çekmek istediğinde ona sokuldum. Yaşlı gözlerimi sildi.

MAVİ DOLUNAY -TİMYA- (KARADENİZ SERİSİ IV) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin