• 18 •

5.1K 629 180
                                    

jisungji:
Minho

minlee:
Jisung?

Annem telefonumu aldı

Hyunjinden girdim hesabıma

Bugün gelirsin sanmıştım

Dün konuşmuştuk Jisung

Yeni bakıcın var

Sikeyim yeni bakıcıyı

Beni kapının önüne bile çıkarmadı

Okula yürüdün mü?

Evet.

Hyunjini aradım kadının telefonundan

Birlikte otobüsle gittik

Ayakta

Annen biliyor mu böyle gittiğini?

Evet

Bakıcıya o söylemiş kendi gider diye

Neredesin

Biraz bekle seni almaya geleyim

Çıktın mı okuldan

Ben

Hyunjinle geldiğim gibi gidebilirim Minho

Annem sana yazdığımı öğrenince kızmasın şimdi

Hayır seni ben alacağım

Sınıfından inmediysen bekle

İndim

Duraktayız Hyunjinle

Bekle orada

Almaya geliyorum sizi

Gerek yok

Otobüs gelmek üzere


Binmeyin bekleyin

Dinle beni sakın gitmeyin bir yere

Geliyorum şimdi

.
.
.

"İyi ki geldik önceden."

"Ne diyor?"

"Geliyormuş şimdi. Gelme dedim dinle beni sakın gitmeyin dedi."

"Geldi sanırım, şu onun arabası mı?"

Hyunjinin gösterdiği ilerden gelen arabaya baktım.

"Evet o."

Minho önümüzde durduğunda arabadan inip yanımıza adımladı hızlıca.

O beni kucağına aldığında kollarımı onun boynuna doladım. Bunu yapmayı kısa sürede çok özlemiştim ve anın iyi hissettirmesi gözlerimi doldurmuştu.

Beni arabaya bıraktı. Hyunjin de arka koltuğa geçtiğinde bir süre arabayı sürmeden bekleyip derin nefes aldı.

"Jisung"

Ona baktım. Bir süre gözlerime bakıp elini göz altlarıma uzattı. Yavaşça şişmiş ve kızarmış gözlerimde gezdirdi parmaklarını. Hafif dokunuşuyla gözlerimi kapattım. Geri açtığımda konuştu

"Çok mu ağladın?"

Kafamı yukarı aşağı salladım.

"Ağlamamanı söylemiştim."

"Kötü hissediyorum."

"İyi hissettiğinde de ağlıyorsun."

"İyi hissettiriyorsun."

"Beni istemiyor musun?

"En çok seni istiyorum. Yeter ki artık iyi hissedeyim, iyi hissettiğimde ağlayayım. Bana tek iyi hissettiren insanlar sizsiniz. Ailemi sikeyim umurlarında bile değilim şuna baksanıza. Okula ulaşmış mıyım, yürüyebilmiş miyim, yemek yemiş miyim.."

"Küfüre iyi alıştın." Minho şakayla karışık kızmıştı.

Üçümüz de güldük. Üçümüz hep gülse, bizi üzenler de hep ağlasaydı.

"Evlerinize bırakıp gideyim o zaman ben. Beni görmesinler sorun çıkar. Yarın sabah ikinizi de alırım. Hyunjin sana da numaramı vereyim sabah yazarsın hazır olduğunda."

Hyunjin kafasıyla onayladıktan sonra telefonunu açıp Minho'ya verdi.

Hyunjinin evine geldiğimizde Hyunjin teşekkür edip indi. Minho arabayı bizim eve doğru sürerken konuşmadı. Ben ise onu izledim fark ettirmemeye çalışarak.

Eve geldiğimizde durdu ve yavaşça bana dönderdi kafasını. Emniyet kemerimi çıkardım ve kucağımdaki çantamı arkama koyup kollarımı askılarından geçirdim.

Minho arabadan inip benim tarafıma geçti. Değneklerimle birlikte inmeme yardım etti.

"Teşekkür ederim Minho, herşey için."

"Rica ederim."

Adımımı henüz atmıştım

"Jisung"

Bana seslenen Minho'ya döndüm.

Bana yaklaşıp dudaklarını yanağıma bastırdı. Bunun dünkünden farklı hissetmemi sağlayacak farkı bir elinin boynumda olmasıydı.

Dudaklarını yanağımdan ayırdıktan sonra ona gülümsedim

"Yarın görüşürüz"

"Görüşürüz Minho."

Ona bakıcım demeyi yavaş yavaş bırakmıştım. Ona sadece ismiyle seslenmem rahatsız ediyorsa söylerdi. Ama o sadece bana bakıp gülümsüyordu.

Childminder // MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin