Bakıcım Minho
Minho
Bakıcım Minho
Lütfen cevap ver
Efendim Jisung
İyi misin? Bir sorun yok değil mi?
Var Minho
Neden burada değilsin
Bu kim
Bu kadını tanımıyorum
Benim bakıcım sen değil misin?
Ne kadını Jisung
Kimden bahsediyorsun
Bakıcım
Yeni bakıcımmış
Öyle söylüyor
Bakıcı mı?
Alçın çıkmadı mı?
Annem sana söylemedi mi?
Alçım bir hafta daha kalacak
Tam iyileşmemiş
Ben seni bekliyordum
Annem bakıcıyla konuştum dedi
Şimdi soruyorum evet o kadın diyor
Minho ben bu kadını istemiyorum
Seni istiyorum Minho
Hayır annen benimle konuşmadı
Napıyorsun şuan Jisung?
Odamdayım
Beni ikna etmeye çalışıyor
Kapıyı kilitledim çıkmıyorum
Bu kadar detaya gerek var mı bilmiyorum ama
Ağlıyorum Minho
Annemi ara ve gel lütfen
Seni istiyorum
Jisung saçmalama
Bana alıştığın gibi ona da alışırsın
Bir zamanlar beni de sevmiyordun
Çıkışmıştın bana hatta
Bakıcım Minho lütfen gel
Yalvarırım
Kadın sinirlendi zaten çıkmıyorum odadan diye
Bekle annenle konuşacağım
Konuştun mu?
Minho?
Cevap verMinho konuştun mu?
Çabuk ol Minho
Ses (0.07)
▶ "Geliyorum Jisung, arabadayım. Lütfen ağlama".
.
.Zilin çalmasıyla odamın kapısının arkasında beni ikna etmeye çalışan kadın kapıya gitti. Onun gitmesiyle ben de kapımı açtım ve tek ayağımın üstünde zıplayarak merdivene gittim. Bacağım iyileşmişti ama alçı varken iki ayağımı kullanarak yürümek zordu.
Merdivenin ilk basamaklarından aşağı doğru kapıya bakarken kadın kapıyı açtı ve Minho'yu gördüm. İçeri adımını attığında kadın onu hızla durdurdu.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun? Giremezsin içeri! Polis çağırırım!"
Kadının cırtlak sesi kulaklarımı tırmalıyordu.
"Bırak! Girsin!"
Yukarıdan bağırdığımda ikisi de kafasını bana çevirdi. Minho beni görmesiyle kadının onu tutmasına fırsat vermeden içeri girip hızla merdiveni çıktı.
Bana sarıldığında umrumda olan tek şey kollarımın arasındaki Minho'ydu.
Sarılmayı bırakırken tek elinin parmakları sarılırken de olduğu gibi kafamın üstünde, saçlarımın arasındaydı. Elini kafamdan çekmedi.
"Annesine haber verdim, yanında ben kalacağım. İsterseniz arayıp konuşun." Dedi Minho aşağıda bizi sorgulayarak izleyen kadına doğru.
Kadın odaya gitti. Muhtemelen annemi arayacaktı. Minho bana dönüp aramızdaki boy farkını kapatarak eğildi. İki eliyle yüzümü tutmuş, baş parmaklarıyla hala kurumayan göz yaşlarımı siliyordu.
"Neden sen gelmedin Minho?" Durmadan ağlamak istiyordum. Ben alçımın Minho için bir hafta daha durmasını istemiştim ama onun yerine orta yaşlı cırtlak bir kadın gelmişti.9
"Şş tamam ağlama, buradayım, burada kalacağım. Yanında ben olacağım. Ağlama artık gözlerin kıpkırmızı olmuş. Gel yüzünü yıkayalım."
"Neden o gelmiş? Biliyor musun sen?"
"Bir haftalığına diye para vermeyecekmiş annen."
"Parası götüne girsin."
"Jisung! Söylediklerine dikkat et. Gel."
Cümlesini bitirdikten sonra beni kucağına aldı ve banyoya götürdü. Bebekmişim gibi davranması hoşuma gidiyordu, sesimi çıkarmadım.
Lavabonun önüne bırakıp suyu açtı. Tek elini ıslatıp ilk önce yüzümün bir tarafını, sonra diğer tarafını ıslattı. En son saçlarımı ıslatıp yüzümü ortaya çıkardı.
Bana çok küçükmüşüm gibi davranmasını seviyordum. Küçüklüğümden beri benimle hiç bu kadar ilgilenen biri olmamıştı ve bunları şimdi sevdiğim birinden görmek iyi hissettiriyordu.
Islandığı için üşümüş yanağımda Minho'nun sıcak dudaklarını hissettim. Onu abim gibi görmemi istiyordu. Deniyordum ama kendime inandırmasam da ondan uzakken de onu seviyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Childminder // Minsung
Fanfiction"Bacağım kırıldı diye bana bakıcı mı tuttunuz? Oldu olacak altımı da bezlesin."