Üşüyorum.
Çok üşüyorum.
Her yerim ıslak.
Isınmak için bacaklarımı kendime çekmiş, küçülmüşüm.
Biri üstümü örtsün.
Biri beni ısıtsın.
Titriyorum.
"Ji.. Uyan, Ji.."
Hyunjin beni çağırıyor.
"Jisung korkutuyorsun beni. Aç gözlerini bana bak."
Gözlerimi araladım. Yavaşça yanan gözlerimi açtım.
"Jisung çok aptalsın ya."
Nefes almamla birlikte öksürmeye başladım.
"Al, al su al."
Boğazımdaki gıcık gitmiyordu. Üşümeme rağmen çok susamıştım.
"Hyunjin, çok kötü hissediyorum."
"Ter içinde kalmışsın. Senin yanında ben de yanmışım. Titriyordun. Ilık duş alıp üstünü değiştir."
Gece ateşim çıkmıştı.
"Hasta.. hasta oldum mu?"
"Yani evet ateşten yanıyorsun ve ciğerlerin öksürürken çıkacakmış gibi oluyor ama pek hasta olduğunu sanmıyorum.. Dalga mı geçiyorsun? Manyaksın Ji."
"Hasta oldum. Hasta oldum Hyun! HASTA OLDUM!"
"Ha? Ha.. sen.. Jisung şimdi manyak olduğuna emin oldum işte."
"Minho bana bakmaya gelecek. Önceki kadın asla gelmez. İşten çıkmadıysa, ki bence çıkmadı Hyun. Vicdanı hiç yok değildir ya. İnsan o da sonuçta."
"Jisung kalk duşa gir. Düşünürüz bunu sonra. Sen ilk annene ne diyeceğini düşün."
"Birşey dememe gerek yok. Eve girip kulaklarımı tıkasam yeterli."
"Ah, her neyse. Banyoyu hazırlıyorum. Tamam hastasın ama yanımda bayılmanı istemiyorum, ateşini düşürelim biraz. Sana kalsa bunu da yapmazsın ama.."
.
.
.Halsiz bir şekilde eve girdiğimde kimsenin olmamasıyla birlikte battaniye ve yastığımı alıp odaya yattım. Kızarık yanaklarımdan ve yorgun suratımdan hasta olduğum anlaşılıyordu.
Birkaç saat sonra annem geldi.
"Geldin mi arkadaşından?"
Annem nereden biliyordu?
"G..geldim?"
"Minhoyla iyi anlaşmanıza sevindim. İyi çocuk. İstediğin zaman yatıya kalabilirsin."
Sevindin mi? Sevindiğin tek şey iş arkadaşını övdüğün için şımarması ve seni daha çok seviyor gibi görünmesi. Hepsi sahteydi. Annemin dediklerine göre gerçekten paralı arkadaşım olmalıydı. Herşeyin çok sahte olduğu çevremde tek gerçek bakıcıma aşık olmam gibi geliyordu. Ama artık bu sevgimden bile emin olamıyordum.
"E..evet."
"Ne yaptınız Minho'yla. Kahvaltı yaptınız mı?"
Umrunda olmayan şeyleri neden öyleymiş gibi soruyordu. Ve galiba Minho anneme onda kaldığımı söyledi. Bunu neden yapmıştı ki?
"Yaptık."
Arkasını dönüp gidiyodu
"Anne. Ben hastayım."
"Ne yapayım ki hastaysan. Yatacaksın geçecek. Minho'yla da konuşurum yarın yanında kalır."
Arkasını dönüp gitti. İlgili gibi görünmeye çalışması çok komiğime gidiyordu. Tek derdi beni başından savmaktı.
.
.
.Sabah daha da kötü olmuş bir şekilde uyandım. Boğaz ağrım artmış öksürmekten daha da çok ağrıyordu.
Kapı çaldı. Minho'nun geldiğinden çok emin bir şekilde kapıyı açtım. Karşımda bakıcı kadını görmeyi beklemiyor, istemiyordum.
"Merhaba Jisung. Seni kaldırdığım için üzgünüm."
İçeri girdi. Hala şaşkındım. Annem Minho'yu çağıracağını söylemişti.
Odaya geri yattığımda Hyunjin'e mesaj atmak için telefonumu elime aldım. Olanları merak ettiğini ve ona söylememi istemişti.
Telefonu aldığımda annemin mesajını gördüm.
"Minho'nun bugün işleri varmış. Diğer bakıcı gelecek. Önceki gibi olay çıkarma, telefonunu bir hafta değil bir ay göremezsin."
Yattığım yerden ağlamaya başlamıştım. Sudu zaten hastayım niye ağlıyorum ya. Burnum da durmuyo beni ağlatma.
"Neden ağlıyorsun Jisung?"
"Anneme anlatmayacağına söz verirsen detaya girmeden bahsederim."
"Tabii, söz veriyorum. Sen istemediğin sürece hiçbir şey söylemem."
"Birinden hoşlanıyordum ve reddedildim. Beni sevdiğinden emindim. Üstüne de hasta olunca daha da kötü hissediyorum."
"Olur böyle şeyler Jisung. Bunlar karşısında güçlü kalmalısın."
"Bana bir tek o sevildiğimi hissettiriyordu. Onu da kaybettim şimdi."
"Böyle düşünmemelisin. Seni seven ve hissettirmeye çalışanlar vardır. Sen ondan beklediğin için bu kadar üzüldün. Nasıl reddetti peki? Belki beklemediği ve şaşırdığı için ani tepki vermiştir."
"Ben vicdansızım dedi."
"Bu çok fazla. Böyle birisi iyi ki seni reddetmiş Jisung. Sevgili olsaydınız seni ilerde daha çok üzerdi ve kötü hissettirirdi. Biliyorum onu sevdiğin için bunu kabul etmiyorsun ama, zamanla anlayacaksın. Daha iyi hissettmek için sarılmak ister misin?"
Bu bakıcının bana baktığı bir hafta boyunca kötü davranmadığını, sadece annemin dediklerini yaptığını fark etmiştim. İyi bir insandı ama annem ona bana yardım etmemesini söylemişti.
Kafamı belli belirsiz yukarı aşağı sallağıdığımda bana yaklaştı ve yattığım için eğildi.
"Jisung çok ateşin çıkmış aç şu üstündeki battaniyeyi."
Tutup çektiğinde geri üstüme aldım
"Hayır üşüyorum."
"Bayılacaksın şimdi ateşten, saçmalama aç üstünü."
Açtığında eteğimi görmüştü. Ya sudu of bana zorla şaka yaptırıyor. Neyse diğer bölüm devam edin. Bugün baktı bana böyle işte. Etek metek yok üstümde. Sudu zorla söyletiyor hay sabır ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Childminder // Minsung
Fanfiction"Bacağım kırıldı diye bana bakıcı mı tuttunuz? Oldu olacak altımı da bezlesin."