"Ji?"
Kafamı, kendime çektiğim dizlerime koymuş, kollarımı da etrafına sarmıştım. Sudu'nun yazdığı tüm ficlerde de yaptığım gibi yapabildiğim en iyi şey olarak ağlıyordum.
"Jisung? Ağlıyor musun?"
Hyunjin hıçkırıklarımı duymuş olmalıydı.
"Bana bak, ne oldu? Minho nerede?"
Elindeki yemekleri bırakıp yanıma diz çöktü. Tek elini sırtıma koymuş yüzümü kaldırmamı bekliyordu.
"Bana bakar mısın kaldır şu kafanı"
"H..hyun.."
Kafamı yavaşça kaldırdıktan sonra Hyunjine sarıldım.
"Hyunjin ben aptalım."
"Jisung biraz sakinleşip anlat tamam mı? Anlamıyorum hiç birşey."
Hıçkırıklarım yavaşlamış kendime biraz gelmiştim.
"Minho'nun benden hoşlanıyor olabileceğini söylemiştin."
"E.. evet..?"
"Bugünkü samimiliğiyle cesaretle ona söyledim ondan hoşlandığımı. Gerçekten ben gerizekalıyım. Kendi kaderimle mutlu olduğumu düşündüm."
"Ne yaptı? Ne oldu Jisung şöyle parça parça anlatmasana."
"Ona söylediğimde bana hislerinin para karşılığı bir ilgiden dolayı olduğunun farkında mısın dedi. Farkındaydım Hyunjin. Sen bana sorduğunda o yüzden kabul etmedim. Bana bu ilgiyi mecburen gösteriyordu. Ama bugün? diye düşündüm. Bugün çalışmıyordu. Değil mi? Buraya ikimiz için geldi."
"Evet? Ben rica ettim ve senin de annenden kolay izin almanı sağladı?"
"Ben de öyle sanıyordum.. ama o.. bugün için de ve daha sonrası için de.. para alıyormuş."
"Nasıl?"
"Annem alçım çıktığında Minho da işten çıkarken benimle arkadaş olarak kalması için ona para verebileceğini söylemiş."
"Annenin bu kadar umrunda mısın?"
"Bilmiyorum umrundaymışım demek ki? Ona küfür ediyorsun ama iyiliğini düşündü dedi."
"Sen de buna inandın."
"Ne demek istiyorsun?"
"Annen seni ne zaman düşündü de bunun için düşünecek?"
"Bakıcı tuttu bana."
"Kendisi uğraşmamak için tuttu. Kendi çıkarı için yine."
Burnumu çektim.
"Minho bana bağırdı. Eve gidiyorduk ama seni yalnız bırakmak istemedim. Gelmeyeceğim ben dedim. Ne yaparsan yap dedi. Çok sinirlenmişti Hyun. 'Özür dilerim' dedim. 'Seni sevdiğim için özür dilerim.' Abarttığını söyledim. 'Hayır abartmıyorum vicdanım yok sadece işimi yapıyorum şimdi de işten çıktım' dedi."
"Vay şerefsiz cidden vicdansızmış."
"Ben de çıkamazsın diye hırkamı fırlattım yüzüne. Başta konuşurken üşüdüğümden hasta olacağımı söyledi. Ben de bakıcım var sen varsın falan dedim işte. Bilerek hasta olmaya çalışıyormuş gibisin demişti. Hasta olmam lazım Hyun. Hırkayı fırlattıktan sonra da çıkamazsın işten dedim."
"Gerçekten gram vicdan yokmuş he. Arkandan falan geri fırlatmadı mı hırkanı?"
"Hayır. Sadece 'çalışırken' vicdanlı rolü yaptı. Beni montunun içine aldı. Sarıldım ona içinden, kafamı yasladım. Tek koluyla sardı beni. Bunun yakınlığıyla ona söyledim işte. Sonra birden değişti bağırıp çağırmaya başladı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Childminder // Minsung
Fanfiction"Bacağım kırıldı diye bana bakıcı mı tuttunuz? Oldu olacak altımı da bezlesin."