Haftasonu nihayet alçım çıkmış, okula her zamanki gittiğim gibi gidecektim. Boş evde, kahvaltı yapmadan, erkenden durağa gidip soğukta otobüs bekleyerek gidecektim okula.
Minho'nun kısmen ettiği tehditle, onu kaybetmek istemiyordum, birkaç dersi anlamaya çalışıyordum. Çalışınca oluyordu ama çalışmayı istemiyordum.
Alarmımı hep 15 dakika erken kurar, uyanıp kendime gelene kadar 15 dakika telefonuma bakardım.
Yüzümü soğuk suyla yıkayıp üşüyerek üstümü giyindim. Aşağı mutfağa indiğimde dolaptan çıkardığım salamla peyniri kabaca ekmeğin arasına koydum ve masanın bir köşesine dayanıp kemirmeye başladım.
Minhonun bana kahvaltı hazırlamasını ve birlikte yemeyi özlüyordum. Zaman çok çabuk geçmişti. Bir haftayı da öyle geçirmek adına doktora yalvarmıştım ama berbattan da öte, iğrenç, geçmişti.
Saate baktım. Muhtemelen şuan Minho kahvaltı hazırlıyor ve arkasında oturmuş onun anlattığı birşeyleri dinliyordum.
Ona mesaj atmak istedim ama benden bıkmış olmalıydı. En azından birkaç gün dinlenmeliydi. Onu yormuştum.
Ekmeğim bittikten sonra kafama bir bardak su dikip dişlerimi fırçaladım. İki ayakkabımı birden giyip sırt çantamı da taktıktan sonra anahtarı aldığımdan emin olup kapıyı açtım.
Durağa ilerlerken uzakta tanıdık bir araba gördüm. Yakınlaştıkça arabayı kolaylıkla tanımıştım. Minho beni görünce içinden çıktı ve bana doğru birkaç adım attı.
"Minho? Neden geldin?"
"Sana geçmiş olsun demek için geldim."
"Teşekkür ederim."
"Seni böyle görmek çok güzel."
"Ya"
"Otobüsle mi gideceksin?"
"Evet."
"Gel ben götüreyim."
"Gerek yok üç yıldır böyle gidiyorum geri kalanını da giderim. Teşekkürler, gelerek yorma artık kendini."
"Çok konuşma bin arabaya."
"Otobüsl-"
"Bin dedim. Buradayken götüreyim işte. Özlediğin otobüsüne çıkıştan ve yarın sabahtan itibaren kavuşursun, merak etme."
Dediğini yapıp bindim. Muhtmelen son binişimdi
"Yavaş sürsene."
"Hızlı sürmüyorum ki."
"Olsun daha yavaş sür, tadını çıkarmak istiyorum. Muhtemelen son binişim."
(Drive'ı düşününce Jisung'un son cümlesi dirty'leşiyor..)
"Saçmalama neden son olsun?"
"Görmeyiz belki birbirimizi."
"Daha Hyunjinin dansını izlemeyecek miyiz?"
"Kesin gidecek misin?"
"Kendim gitmek istiyorum orası ayrı ama istemeseydim bile seni götürmek için giderdim."
"Sevindim." Dedim
(Birden etkinliğe ağlayacağım şaşırmayın. :3 takıldım burada)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Childminder // Minsung
Fanfiction"Bacağım kırıldı diye bana bakıcı mı tuttunuz? Oldu olacak altımı da bezlesin."