Childminder // Minsung

• 33+1 •

"Günaydın sincabım."

"Güna-... Sen... Sen neden evdesin? Ayrıca, sincabım mı?"

"Evet. Sincabım. Yanaklarını kendimle doldurmak istediğim sincabımsın sen benim."

Duraksadım. Doğru duyup duymadığımı anlamak için yüzüne uykulu gözlerimle sorgulayan bir bakış attım.

"İstemez miydin?"

"Ne?"

"Ne ne? Anladın işte."

Üstüme yatıp dudağıma hafifçe öpücükler bırakıyordu.

"Ne zaman?"

"Kabul ettin yani?"

"Soruma cevap ver." Güldüm

"Ne zaman istersen sincabım."

"Aklımda bulunsun." Gülümsedim. Yavaşça onu üstümden yana itip doğrularak bacaklarımı yatağın kenarından sarkıttım.

Kalkıp banyoya gittim. Fark ettirmediğini sanıyordu ama beni uzaktan izlediğini görüyordum.

Yüzümü yıkayıp kuruladıktan sonra çıkıp mutfağa ilerledim.
Kahvaltı hazırdı. Hem de en sevdiğim şeylerle.

"Minho.. sen... Saat kaç? Neden evdesin? Çocuğa bakman gerekmiyor muydu?"

"Bugün izin aldım."

"Canın istedikçe izin alamazsın o çocuğun sana ihtiyacı var." Kendimden biliyordum. Minho bakıcımken onun olmadığı bir gün düşünemiyordum.

"Canım istediğimden almadım zaten. Hem, teyzesi bir günlüğüne yanında. Sorun olmayacağını söylediler."

"Neden aldın?"

"Çok soru soruyorsun. Otur kahvaltı yapalım."

"Saat kaç?"

"Ne önemi var? Otursana uğraştım o kadar senin için."

Üstelemedim oturdum. Birkaç gündür bir çocuğa, gerçekten 7 yaşındaki bir çocuğa, bakıcılık yapmaya başlamıştı. İlk günlerinden neden izin aldığını bilmiyordum.

Kahvaltıyı sohbet ederek uzunca yapmış birlikte topluyorduk.

"Sen git hazırlan, ben hallederim buraları. Duşa gireceksen gir. Güzel giyin."

"Neden? Nereye gidiyoruz?"

"Sana bugün soru sormayı yasaklıyorum Jisung. Dediklerimi yap."

"Böyle davranınca sana baba diyesim geliyor."

"Her zaman söyleme." Göz kırptı

"Ya bugün neden böylesin?"

"Bebeğim kaç defa daha söylemem gerekiyor anlaman için? Bugün soru sormak yok. Git ve giyin. Benim için de seninkilere uygun kıyafetler seç. Uyumlu olalım."

"Tamam demek dışında bir seçeneğim yok galiba. Gidiyorum o zaman ben."

"Aferim anlamışsın."

Önceden de yaptığı gibi saçlarımı karıştırdı.

Gidip kıyafet seçtim.

Hakkınızı hella wdin kiyafetlerini betimlemeye usendim.

Minho kolyemi taktığında arkamdan eğilip boynumu öptü. Ellerini belime sararken çenesini de omzuma koydu.

"Soru sormamı istemiyorsan bir an önce gidelim Minho."