7-|On altılık|

134 7 0
                                    

Kader duş almıştı. Onu onaylamayın ardından kırk dakika geçmişti.

Kaderin saçlarını kurulamış ve tekrar şekillendirilmiştik. Bu sırada Kader bana aşık olduğu çocuğu uzun uzun anlatmıştı.

İkimizde hemen hemen olmasa aynı şeyleri yaşamış gibiydik. Kader üzerini giymeye gittiğinde bende kendi saçlarımı kurutmuştum. Ardından, saçlarım kurutulduktan sonra tekrar dalgalanmıştı.

Şimdi daha güzel görünüyordu ama fazla kuruydu. Bende Kaderin saç sürecini ve yağını kullanarak nemlendirmiştim. Benim saçlarım böyle kalabilirdi.

Kader dün kendisine yaptığım makyajın aynısını yapmıştı kendisine. Bu sırada bende odada kendi üzerimi giyerek hazırlanmıştım. Sonra beraber dağıttığımız şeyleri toplamıştım, ardından ise kendi makyajımı yapmıştım.

"Güzel oldun güzel, saat beş buçuk. Babamlar gelmek üzeredir. Abini kendine getir." demişti gülerek.

Evet, abim tahmin ettiği gibi kuduruyordu heyecandan. Üzerini giymişti, sakalları daha önceye göre kısaydı, demekki dayısı onu böyle sakinleştirmek istemişti ama eminim ki o sakalları kesilirken de heyecanlanmıştı. Macide Hanım abimin yakasını düzeltirken abimin heyecandan elleri titriyordu. Elindeki parfümü düşürmek üzereyken almıştım. Masaya koyarak dayısına bakmıştım. Dayısı gülerek bana bakarken omuz silkmiş ve gülmüştüm.

"Ada, bana kızıyor musun?" demişti kulağıma fısıldayarak.

"Ne münasebet canım aa, niye kızayım. Abimin dayısı benimde dayım sonuçta öyle değil mi?" demiştim gülerek. Gülümsememe karşılık bana sarılmıştı. Bende ona sarıldığımda ortamda eksik olan pembe tişörtü yerine, beyaz tişört, siyah kot giyen on altılık anı bir giriş yapmıştı.

"Babam elden gidiyor anne!" demişti bağırarak. Macide Hanım bize güldüğünde ise on altılık koşarak babasına sarılmıştı.

"Dayısı dayısı!" demişti annesi gülerek.

"Dayı, bak Barlas vermezse, öldürürüm bak onu baştan söyleyeyim." demişti elleri titrerken.

"Ben ne yapacağım abi?" demem ile abim dehşet içinde bana bakmıştı.

"Teyzenın kızı gidiyor Okan!" demişti abim babasına sarılan on altılık Okanı sarsarak.

"Nereye gidiyor önümde işte." demişti Okan babasından ayrılıp bana bakarken. "Anne, bari yaşımı büyültün de, Ada abla ile ben evleneyim, kardeş kardeş yaşarız hemde abisi çatlamaz." demişti on altılık. Babası kafasına girerken herkes gülüyordu.

"Abi, eğer sakin olmazsan, ve kıçında kurt varmış gibi sallanmaya devam edersen eğer Barlasa söylerim sana Senayı vermez!" demiştim müdahale ederek. Abim sallanmayı ve dönmeyi bırakarak olduğu yerde kaba dayı ifadesini takınmış bir şekilde bize baktı.

"Hadi çiçekleri halledelim." demişti dayısına araba anahtarını verirken.

Bir tane de bana uzatmıştı. On altılık elimdeki anahtara bakıyordu.

"Mercedes anahtarı mı lan o?!" demişti yerinde zıplarken.

"On altılık benimle gelsin abi." demiştim Olanı koluma takarken. Okan hevesle benimle yürürken evden çıkmıştık. Dört tane araba gözümüzün onumdaydı ve tek Merceses önümde olduğuna göre biz bununla gidiyorduk.

On altılık ile beklemeden arabaya bindiğimde ise yine kimseyi beklemeden bahçeden çıkmıştık.

"On altılık, kart var mı yanında?" diye sormuştum Okana bakarak.

BelirsizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin