8-|Aşık oldum|

124 8 4
                                    

"Her şey yolunda, ama dediğim gibi ilaçlarını almalı." Bir sen biliyorsun ya. Diye içinden geçirmiş ve gözlerimi aralamıştım.

Abim yanımda oturuyor, elimi tutuyordu. Yani her şey mahvolalı çok olmuştu yine.

"İyi misin Ada?" diye sormuştu abim yanağını okşayarak.

"İyiyim, abi." demiştim kuruyan boğazım ile. Abim ellerini çekerek bir bardak su doldurmuş ve kafamı kaldırarak bana suyu içirmişti.

"Neden böyle olduğunu bana da anlat Ada." demişti abim. "Apar topar evden çıktın, sonra Okan aradı, her şey çok saçma. O kadın yüzünden mi?" diye eklemişti yorgun çıkan sesi ile. Ellerimi tutuyordu ve bana anlatmamı isteyen gözlerle bakıyordu.

"O kadın umurumda değil, abi ben bana bir şeyler oldu. Bilmiyorum ama kendimi çok gereksiz hissediyorum, her şey tam, ama ben olmayınca." demiştim abime yalvarırcasına bakarak.

"Saçmalama Ada, şimdi de gitmek istiyorum de tam olsun." dediğinde kafamı iki yana sallamıştım. Abim öylece bana bakıyordu.

"Abi, çok gitmek istiyorum ama çokta kalmak istiyorum. Sadece sonradan dahil olduğum bütün ortamı kötü etkilemekten yoruldum." demiştim doğrularak. "Yani, abi yanisi yok. Şimdi aklına sadece o gelmesin, bana bir şeyler oldu ve ben bunun olmasından etkilendim. Kendime yediremediğim şeyler var." derken telefon sesi odayı doldurmuştu. Abim cebimden çıkardığı telefonuma bakmıştı öylece. Ardından ise telefonu açarak kulağına götürmüştü.

"Efendim?" demişti sorgularcasına. "Hayır, söyleyemem." demişti ve bana bakmıştı. Telefonun ekranını bana çevirdiğinde ise numaranın Barlasa ait olduğunu görmüştüm. Abim telefonu tekrar kulağına götürmüştü. "Okan abartmış olmalı bir şey yok. Kimseye gerek de yok, benim kardeşimin ihtiyacı olan tek şey var." demişti abim odadan dışarıya çıkarken. Telefonu hala kapatmamıştı ve seslere göre uzaklaşmıştı.

Dayımlar odaya girerken hepsinin yüzünden mutsuzluk akıyordu.

"Özür dilerim." demiştim bakışlarımı pencereden dışarıya çevirerek

"Olur mu öyle şey Ada, iyi misin?"demişti Macide Hanım.

"İyiyim sorun yok." demiştim ve boğazımı temizleyerek gülümsemiştim. Artık maskelerim bir bir düşmüştü, ve mutlu görünmek için taktığım gülücük maskesi içinde bir yerlerde kaybolmuştu ve ben onu bulamıyordum.

"Durduk yere nasıl oldu bu, Okan, sen emin misin durduk yere olduğuna?" diye sormuştu dayım Okana bakarak. Okan ise sadece bana bakıyordu.

"Evet baba, ışıklarda duruyorduk, birden nefes alamıyorum dedi. Zar zor park etti arabayı kenara." demişti Okan. O da fark etmişti bir şeyleri.

"Korkuttun bizi." demişti Macide Hanım. Ona sadece gülümsemiştim.

"Hadi biz kantine inelim, o da dinlensin epey yorulmuş belli." demişti dayım gülümseyerek.

"Ben geliyorum hemen." demişti Kader diğerleri odadan çıkarken. Kapı kapanır kapanmaz yanıma gelmişti. "Ne oldu, sabahki o kıza, kim ne yaptı ona?" demişti yanıma oturarak.

"Bilmem." demiştim omuz silkerek.

"O kadını yolarım bak." demişti gülerek.

"Onunla ilgisi yok." demiştim, hala kendime yetiremiyordum o bir şeyleri. Canım yanıyordu. Ağlamamak için direnirken kalbime bir hançer usulce sokuluyordu, ama o kadar yakıyordu ki kalbimi, anlatılamazdı. Tam o an boğazıma yerleşen yumru beni yerle bir ederken yutkunmak daha güç bir hale geliyordu. Hemen sonra ise titreyen dudaklarım ve boynumun usulce titreyişi beni tamamen bitirirken sonuç gözlerimden akan yaşlar olmuştu.

BelirsizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin