Şebekeleri kontrol ediyor, evinde de kahvesini yudumluyordu. Bir çok adamla konuşuyor, malların ne halde olduğunu soruyordu.
Adamlarından bir tanesini yanına çağırdı. Boş bir şekilde etrafa baktıktan sonra adamına dönüp, "Yetimhaneye ısı yalıtımı yapılsın. Yağmur yağıyor ve yakında hava dondurucu bir şekilde soğuk olur." diye emir verdi. Olumlu anlamda kafa sallayan adam telefonuna sarıldı ve bu işi yapabilecek bir usta aradı.
"Parasını siz verirsiniz, ben yetimhaneye gelmeyeceğim." İşinin yoğunluğundan, uykusuz kaldığından sersem gibiydi. Eli ayağı tutmuyordu, ayrıca eklemlerini de hissetmiyordu.
"Çocuklar sizi çok seviyor efendim, yine de gelmek istemez misiniz?"
Taehyung adama döndü. Dün gece gittiğinde çocuklar uyuyordu. Hiç birine bakmadan yanlarından ayrılmıştı. Hepsini ayrı ayrı seviyordu. Hepsi onun için özeldi.
"Duruma göre bakarız. İşine git." Kapıdan dışarı çıktığında Taehyung elini anlına götürdü ve saçlarının arasına parmaklarını daldırıp kafasını kaşıdı.
Aklı dünkü çocuktaydı.
Hasta olmuş olabilir diye düşündü ama sadece 5 dakika yağmur altında durdu. Bedeni hassas olabilirdi, bu yüzden hemen hasta da olmuş olabilirdi. Yanına giderse işleri aksayacaktı. Gitmezse de içi rahat olmayacaktı. En iyisi müdürü aramaktı diye düşündü.
Koltuğun üzerindeki telefonu aldı. Müdürü gereksiz düşünüyordu, gereksiz olarak adlandırdığı kişinin numarasının telefonunda kayıtlı olması da gereksizdi. Yine de her türlü çocuklardan bilgi alması gerekti.
"Merhaba Taehyung, nasılsın?" Karşı taraftan ses gelince doğruldu.
"Dünkü çocuk nasıl?" Hâl hatır sorma sorusunu görmezden gelerek direkt konuya daldı.
"Selamsız sabahız, nedir bu böyle?" Arkasından gelen bir kıkırtı.
"Dünkü çocuk nasıl?" Cevabını almadan susmayacaktı.
"Biraz öksürüyor."
"Tamam, oraya geliyorum." Yanına özel bir doktor alıp çocuğa da güzel bir hediye almayı planlıyordu. Ama çocuk liseli gibiydi ve diğerleri gibi küçük veya çocuksu değildi. Uzun boylu, olgun birine benziyordu.
Evinden çıkıp arabasına doğru ilerledi. Adamına, "Şu bizim doktoru yetimhaneye çağır." diye de seslendi.
(...)
Yetimhane bahçesine girince, çocukların toprak üzerine yağmış olan yağmur sonucu olan çamurla oynadığını gördü.
Gözü dünkü çocuğu aradı ama bulamadı. Demek ki gerçekten hastaydı. Haneul'un onu kapıda beklemesi gerekiyordu çünkü çocuğun odasını bilmiyordu. Ama ortalıkta ne Haneul vardı ne de başka bir görevli. Beklemek istemediği için kapının önünde durmaktan vazgeçip içeri girdi.
Müdürün odasına doğru çıktı ve Haneul orada da yoktu. "Alay mı ediyorsunuz, ne bu böyle?"
Dün en alt kattan karanlığın arasında çıktığına göre, odası da alt kattaydı. Tüm çocukların odasını gezecekti.
İlk karşılıklı iki odasının kapısı ağzına kadar açıktı. Yataklarda da kimse yoktu. Ve diğer odalarda da durum aynı, oda da kimse yoktu.
18 numaralı oda da, kapı kapalıydı. Demek ki bu oda da diye düşünürken, yanlış olmasın diye, sesler gelirse diye beklemeye başladı.
Ses Haneul'den geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aspiration.
Fanfictiondüzenleniyor, askıda. Mafya Kim Taehyung yetimhane müdüründen borcunu almaya gittiğinde genç bir çocukla karşılaşmıştı ve o çocuğu reşit olunca yanına almıştı. semetae, ukekook. #army 1 | 011023 #bottomkook 1 | 051023