15 | Doğum Günüm

8.5K 826 292
                                    

Tehditleri boşunaydı çünkü karşısında Kim Taehyung vardı. Ciddiye almadan yoluna devam etti. Jungkook'u yetimhaneye getirdiğini söyleyen adamlarını aradı.

"Siz bu çocuğu yetimhaneye bıraktığınıza emin misiniz?"

"Eminiz patron, kapının önüne bıraktık."

"Ben size kapının önüne mi bırakın dedim? Aptallar!" Telefonu sinirle karşındaki kişinin suratına kapattı. Tek geldiği için araması zor olurdu. Bu yüzden 30'a yakın adamını yanına çağırdı.

Hepsi 10 dakika içerisinde geldiler ama oluşan zaman kaybı Taehyung'un sinirlenmesine sebep oldu. Hepsi ip gibi dizilip gelecek emri beklediler.

"Buranın yakınlarını araştırın. Her yerine bakın. O çocuğu bulmadan gelirseniz sizi hayattan silerim." Hepsi kafalarını salladı. Gelen arabalar ile birlikte çevre yerleri araştırmaya başladılar.

Haneul ile kendisi odada beklemeye başladılar.

"Sen gerizekalı mısın? Gördün de niye içeri sokmadın?" Yetimhane müdürü olarak onun içeride olduğunun garantisini vermeliydi.

"Ne bileyim ben. İşim vardı."

"Bundan daha önemli ne işin olabilir?"

Haneul çıplak bir şekilde elinde kemer ile onu beklediğini söylerse eğer bu odadan cesedi çıkardı. Biraz bekleyip bir yalan düşündü.

"Bir çocuğun cüzdanı çalınmış, kamera kayıtlarına bakıyordum."

"Kamera kayıtları..."
(İlk defa zekasını kullandı şok)

"Kamera kayıtlarını aç bana."

Eğer kendi hali görünürse biterdi. Bu yüzden kalbi güm güm atıyor, şakağından aşağı ter akıyordu.

Usulca bilgisayarına uzandı. Giriş kısmını gösteren bölümü açtı. Adamları onu kapının önüne bırakmış, daha sonra basıp gitmişlerdi. Jungkook ise içeri girmiş, lakin tekrar geri çıkmış. Ne oldu da böyle oldu diye düşündü içinden. Ona zorbalık yapan birisini mi gördü de kaçtı diye düşünüyordu. Kafası allak bullak olmuştu.

"O çocuk bulunacak."

"Seninle beraberdi." diye başladı söze Haneul, "Sen mi bir şey yaptın?"

"Niye bir şey yapayım?" Sakin kalmaya çalışıyordu.

"Ne bileyim, senden herşey beklenir."

Taehyung cevap vermedi çünkü cevap verirse daha da ileri gidecekti ve amaç değişecekti. Biraz daha konuşursa artık dil ile değil yumruk ve tokat ile halledecekti. Ne kadar kendini tutmaya çalışa da, bir yere kadar.

"O çocuğun bulunması lazım çünkü yarın annesi gelecek. Yarına kadar bulunmazsa kadın bizi dava eder. Tek ben yanmam, sende yanarsın."

"Ah çok güzel, bir bu eksikti!"

Saat: 02:34

Saatler geçmişti ama herhangi bir adamdan bulduğuna dair bir ses gelmemişti. Oda da volta atıp duruyor, kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Haneul desen zaten siyah deri koltuğun üzerinde uyuya kalmıştı. Beklerse eğer içi rahat etmeyecekti, kendi arasa daha iyi diye düşündü ve toparlanıp, bahçeye inip, arabasına bindi.

Öncelik olarak yavaş gidiyordu. Yetimhanenin hemen yanına bulunan parka baktı, orada yoktu. İlerlemeye devam etti, lamba kenarlarında bir kaç genç çocuk uyuşturucu içip alkol alıyordu. Kafayı bulmuşlardı. Gülüşmeleri cam kapalı olsa dahi duyuluyordu.

aspiration. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin