28. Bölüm

6.8K 429 344
                                    

Çalan kapıyı açtım heyecanla.

"Biz geldik!" Ellerindeki poşetleri kenara bırakıp üçü birden üzerime atladı.

"Aa! Durun boğulacağım şimdi!" Gülerek kapıyı kapattılar.

"Ay çok açız Balım," Yerdeki poşetlerden dört tanesini aldı. "Pizza aldık, hemen yiyelim sonra evini talan edeceğiz." dedi Çağıl.

"Bende kurt gibi açım, hadi gelin." Salona geçip sehpanın etrafına dizildik.

"Birileri ağlamış," dedi Duru burun kıvırarak gözlerimi işaret ederken. "Sekiz aydır sakladığı sevgilisinden ayrıldı sanırım."

"Bütün gece üstüme oynayacaksın değil mi?"

"Hak ettin bunu." diye söylendi. Başımı sallayarak onayladım.

"Savunma hakkımı kullanmak istiyorum." dedim pizzadan bir ısırık alırken.

"Kullan bakalım."

"Öncelikle adı konulmuş bir şey yoktu, buraya döndüğünde konuştuk bu konuları."

"Allah'ını seversen Balım," Çağıl araya girdiğinde bakışlarım ona döndü. "Söylemişsiniz sevdiğinizi, daha nesi belli değildi?" Duru ciddiyetini birkaç saniyeliğine kenara bıraktı.

"Ne olursun 'biz şimdi neyiz, demedim' de."

"Demedim demedim." Gülerek konuştuğumda yüzünü buruşturdu ve yeniden ciddileşti.

"Dökül." dedi ters ters.

"O zaman psikolojik tedavi görüyordun, ismi lazım değil malum şahıs yüzünden olduğu için de söylemek istemedim sana. Hatırlarsan üzülürsün diye düşündüm. Tedavi sürecin yeni bitti, uygun zaman arıyordum zaten.."

"Mutluluğunla mutsuz olacağımı mı düşündün Balım gerçekten?"

"Duru'mcum, canım arkadaşım, sen o zaman mantıklı hareket edebiliyor muydun? Koskoca timin hayatıyla oynayıp pişman olmamıştın, hatırlatırım."

"Haklı," dedi Çilek. "O zaman ilaçlardan dolayı mantıklı hareket etmiyordun sonuçta. Balım'a da hak vermemiz gerekiyor."

"Bizimle tanıştığın zamanla şimdiki hâlin arasında bile çok fark var Duru," diye araya girdi Çağıl. "Senin üstüne gelmek için söylemiyoruz tabii ki yanlış anlama ama Balım'ın yaptığı o zamana göre saçma değilmiş bence de."

"Çok saçmaladım değil mi?" Duru dolan gözlerini kırpıştırarak konuştuğunda emekleyerek yanına gittim ve sarıldım.

"O zaman da söylüyorduk Duru, ilaçlardan dolayı aklın başında değildi ki."

"O kadar insanın hayatıyla oynadım.." Akan gözyaşını sildim hemen. "Seni de ağlattım o zaman." Kaşlarım çatıldı.

"Ne zaman?"

"Babamın bana gösterdiği ilgiyi sana anlattım Balım, babanın kanayan yaran olduğunu bile bile yaptım bunu. Ağladın o gün.. Amacım bu değildi ama, yemin ederim değildi. Ben sadece mutluluğumu seninle paylaşmak istedim. Düşünemedim, özür dilerim." Kollarını boynuma sardığında ben de beline sarıldım.

"Önemli değil kuzu, aştık bunları. Ben daha iyiyim eskiye göre, sen de toparladın artık." Birkaç dakikanın ardından geri çekildi ve gözyaşlarını sildi.

"Tamam, bugün ağlamak yok. Deli gibi eğleneceğiz."

"Aynen öyle." dedi Çağıl ayağa kalkarak. Elindeki kolayı kafasına dikti. "Bugün bizim günümüz!" Telefonundan şarkı açtı hemen. "Oturmaya mı geldik, kalkın hadi!" Kahkaha atarak yaptığı hareketleri izliyorduk.

Şimdi Biraz Uyu | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin