38. Bölüm

3.3K 181 439
                                    

"Bal.." Gözlerimi kısıkça araladım. Karnıma bıçak saplanıyormuş gibi hissettiğimde yüzümü buruşturdum.

"Efendim?"

"Güzelim çok güzel uyuyorsun ama namaza kalkmam gerekiyor."

"Kalk Sancak." dedim omuz silkerek.

"Yavrum kalkamadığım için uyandırdım zaten." dedi gülerek. Tek gözümü araladım.

"Anlamıyorum." Gülerek burnumun ucunu öptü.

"Sıkı sıkı sarılmışız bitanem." Başımı eğip ayak ucumuzda duran battaniyeye baktım. Sonrasında nasıl uyuduğumuza baktım ve gözlerim fal taşı gibi açıldı. Ahtapot gibi sarılmıştım adama. Vücudumun yarısı onun üzerindeydi. Bacağımı onun dizlerinin üzerine atmıştım. Başımı omzuna yaslayıp kollarımı sıkıca boynuna dolamıştım. "Halimden gayet memnunum ama namaz kılmam gerekiyor, kıldıktan sonra aynı şekilde uyumaya devam edebiliriz."

Namazdan sonra koşuya giden adamdı bunları söyleyen..

Hemen çektim kollarımı. Hızlı hareket ettiğim için belim ağrıdan dolayı bana bela okudu yüksek ihtimalle ama yapmıştım bir kere. Bütün kaslarım ağrıyordu..

"Uyumaya devam et sen güzelim." dedi alnımı öptükten sonra. Odadan çıktığında kollarımı karnıma sardım hemen.

"Her yerim ağrıyor ya.." Söylene söylene kapattım gözlerimi. Uyku çok tatlıydı şu anda.

Kollarımda hissettiğim ellerle gözümü açtım.

"Uyu yavrum uyu." Yanağıma sıkı bir öpücük kondurdu ve kollarıma masaj yapmaya başladı. Ağzımın içinden bir şeyler mırıldanıp göğsüne sokuldum. "Kedi.." dedi saçlarımı okşarken.

"Sancak.." Omuzlarıma yaptığı yumuşak dokunuşlar kaslarımı gevşetirken başımı göğsüne sürttüm.

"Söyle güzelim."

"Seni seviyorum." Saçlarımın üzerini koklayarak öptü.

"Ben de seni seviyorum güzelim benim." Belime indirdiği elleri masaj yapmayı sürdürüyordu.

"Nerden öğrendin bu kadar iyi masaj yapmayı?"

"Hilal'in küçükken kasları çok zayıftı.. Çok imkan olmayınca alamıyordum her şeyi, ağrısı çok olunca ağlıyordu hep o yüzden öğrenmiştim." Dudaklarımı büzdüm. Yüzümün dibindeki boynuna uzun bir öpücük kondurdum. Dudağımın biraz yanındaki adem elması aşağı yukarı hareket etti iki defa.

"O kadar güzel bir kalbin var ki.." diye mırıldandım. Enseme çıkarttı bir elini ve oraya da masaj yapmaya başladı. Diğer eli hâlâ belimdeydi.

"Bugün dinlenmek ister misin? Alışveriş işini sonra hallederiz.."

"Akşama maç var." dedim alakasız bir şekilde.

"Tezahürat yapacak mısın bana?" Bir insanın ses tonu nasıl bu kadar güzel olabilirdi ki?

"Nasıl oynayacağına bağlı." dedim gülerek.

"Allah Allah.." dedi o da gülerek. Saçlarımdan öptü. "Allah Allah.."

"Yani, kaybedecek adama tezahürat yapmak istemem."

"Vay bee," Kollarını sıkılaştırdı. "Ben de diyorum ki her şartta yanımda olacak birisiyle evleniyorum. Öyle olsun Balım, öyle olsun." Koluna vurdum hemen.

"Balım demek yoktu hani?"

"Sen bana tezahürat yapma, sonra da Bal dememi iste. Oldu Balım Hanım." Ensemdeki elini omzuma indirdi ve masaja devam etti. "Hanımın h'si büyük." Gülerek başımı geriye çektim biraz.

Şimdi Biraz Uyu | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin