Yazar'dan:
"Abi!" dedi Sancak ızdırap çeker gibi. "İyi mi? Ne olursunuz bir şey söyleyin!" Telefonun öbür ucundan olmuyordu işte! Hiçbir şey yapamıyordu, elinden hiçbir şey gelmiyordu. Sevdiği kadının ne halde olduğunu bilmiyordu.
"İyi abim, tansiyonu falan oynadı herhalde."
"Ayıldı mı?" Endişeli sesini kapının dışından duyan Feza hızla odaya girdi.
"Hayırdır abi?" Sancak duymadı bile onu, bütün ilgisi telefondan gelecek cevaptaydı. Üç dakika olmuştu, ayılsındı artık. Normal değildi bu kadar baygın kalması.
"Yok.." Salih'in endişeli sesi belli ediyordu zaten ama duymak daha kötü hissettirmişti.
"Abi.. Ayılması gerekmiyor mu?"
"Kızlardan biri ilgileniyor oğlum, Selma da burada. Sen biraz sakin ol."
"Demesi kolaydı.." diye söylendi Sancak. "Gelemiyorum da anasını satayım!" Gözlerini kapattı. "Kimsenin anasını satmayın Sancak Bey." Başını kulağına sürtmeye başladığında kendi kendine söylendi. "Hadi Bal.. Uyan artık sevgilim, uyan ve dağıt kafamı. Yapma böyle de, canın acır de."
"Ayıldı!" Hareketleri durulan Sancak derin bir nefes aldı.
"Çok şükür.." diye fısıldadı. Alnında biriken terleri avucunun içiyle sertçe sildi. "İyi mi?"
"İyi abicim, iyi."
"Kafasını çarpmamıştı değil mi?!" dedi aklına yerleşen saçma sapan senaryolardan birini dile getirerek.
"Çarpmadı kardeşim, çarpmadı. Öyle bir şey olsa sakin kalmam zaten."
"Çok geç ayılmadı mı?"
"Ne panik herifmişsin lan?" Birkaç adım sesinden sonra arkadan sesler gelmeye başladı. "Al konuş da rahatla." Derin bir nefes aldı Sancak.
Aklı çıkmıştı kızların bağırışmalarını duyunca. Balım'ın sesi o kadar kısık çıkmıştı ki, içi gitmişti resmen.
Sesini duymak rahatlatmayacaktı Sancak'ı. O yüzden telefonu kapattı ve görüntülü arama başlattı.
"Güzelim.." dedi titreyen sesiyle telefon açıldığında.
"Sancak.." Kısık sesle konuştu Balım, boğazındaki yumru yerini koruyordu.
"İyi misin sevgilim?"
"Babamı gördüm.." Gözleri dolan Balım o anı tekrar yaşıyordu sanki. "Bana gülümsedi.." Ağlamaya başladığında Sancak elini duvara vurdu sertçe. Şimdi yanında olup o güzel gözlerinden akan yaşları silebilir veya durdurabilirdi. Saçlarını okşar sakinleşmesini beklerdi. "O kadar uzun zamandır rüyama girmiyordu ki.."
"Çok sevindim güzelim." dedi tutuk bir sesle. Birisi gelmiş kalbini sıkıyordu sanki.
"Sancak.. Babamın mezarlığına gidelim mi sen gelince?" Ağlıyordu Balım, babasını o kadar özlemişti ki.. Şimdi yanında olsa, ona sıkı sıkı sarılsa.. Ne çok isterdi bunu.
Sevdiği adamın onu annesinden babasından istediğini hayal etti. Babasının şakasına evlenmelerine müsaade etmediğini düşündü, Sancak'ın babasını ikna etmeye çalıştığını.
"Gidelim tabii ki, istediğin o olsun güzelim benim. Teşekkür edeyim ben de kayınpederime."
"Ne için?"
"Senin gibi güzel bir kız yetiştirdiği için." Dudaklarını büzdü Balım, ağlayıp üzmek istemiyordu Sancak'ı ama elinde de değildi. "Ağla güzelim ağla, rahatlayacaksan ağla." Bunu söylemesini bekliyormuş gibi hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı Balım. Konuşmaları için onları yalnız bırakan kızlar Balım'ın sesini duyunca odaya girdiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şimdi Biraz Uyu | Texting
Aléatoire4: Balım Hanım biz mi sizi aldırtalım, siz mi kendi ayaklarınızla paşa paşa gidersiniz? Keşke anlasaydım ne olduğunu. 6: Bacım neyi anlamadın acaba? 6: Nasıl becerdiysen ki beceriyle mi alakalı onu öğreneceğiz 6: Operasyonda olan bir timdeki on...