Muhafızlar'ın lideri olmamın üstünden tam 2 sene geçmişti. Bu 2 senelik süreçte burayı gerçekten de yaşanabilen bir yer haline getirmiştim. Burada yaşayan ve Son Jenarasyon'dan nefret eden halk artık bana saygı duyuyordu. İlk aylar oldukça sancılı geçmişti. İtaatsizlik sonucunda uyguladığım cezalar tepki görse de gün geçtikçe burası adına yaptırdığım şeyler halk tarafından takdir görmüştü. Ayrıca hapishanede olan Rüstem ile ilişkilerimi geliştirip kendisinden oldukça yardım aldım. Gerçekten çok zeki bir adamdı.
Hemen yanımızda bulunan nehirin civarına tarım alanları ve sulama kanalları oluşturdum, Nehirden çekilen suyu içebilmek için filtreler yaptık. Artık yaşamak için Son Jenarasyon'a bağlı olan bir topluluk görünümünde değildik. Duvarları geliştirip sağlamlaştırdım ve oluşturduğum tarım alanının yaklaşık 300 metre ilerisine bir ambar inşa ettim. Rüstem buranın yakıt ihtiyacını Mısır ve Patates gibi bitkilerden elde edebileceğimiz söyledi. Buna "Etanol Yakıt" ismi veriliyormuş. Bu yakıtlar sayesinde tarlamızı traktörler ile sürebiliyor ve tarım alanlarını gün geçtikçe genişletiyorduk. Köprünün hemen ağzına ufak bir gözcü kulesi ve bir karakol inşa ettik. Burada ki işciler vardiyalı olarak zombileri gözlüyor ve bize bilgiler veriyordu. Şuanda kendimizi savunmak ve burayı tam anlamıyla bir kaleye dönüştürmek amacıyla bir mancınık inşa ediyoruz. Tam olarak bir mancınık olduğunu söyleyemem. Ahşap bir duvara açtığımız 100 oyuğun içine güçlü ve uzun oklar yerleştirdik. Tek bir çakmak ile bu oklar bir mermi gibi dağılarak saçılıyordu. Bu alet olası bir zombi sürüsüne karşı yaklaşık 200 zombiyi etkisiz hale getirebilecek güçteydi. Ayrıca Son Jenarasyon'a yeni gelen insanlar önce buraya geliyor, belirli testlerden geçtikten sonra Son Jenarasyon'a gönderiliyordu. Artık burada yaşayan herkesin bir görevi vardı. Dünyayı daha yaşanabilir bir hale getirmek benim için her zaman bir görev olmuştur. Bunun için çabalıyordum. Can burada başkan yardımcılığımı yapıyordu. Yağız Mühendislik derslerimi tamamladığımı söyledi ve Rümeysa'nın liderliğini yaptığı Toplayıcılar grubuna gitti. Artık orada olup inşa konusunda onlara yardım edecek. Ben ise olmak istediğim kişi olmuştum. Yeni dünyanın inşasında büyük bir pay sahibiydim ve iyi bir mühendistim.
Yeni bir gün başlamıştı. Burada ki her şeyi organize olarak ilerletiyorduk. Belirli bir sistemimiz vardı ve bunun dışına çıkmıyorduk. Kurduğum av grubu dışarı çıkıp avlanmaya gidiyordu. Onlara kısa bir süre eşlik edip Son Jenarasyon'a gidecek ve Reyhan ile görüşecektim. Dün gece Rümeysa'yı ve beni görmek istediğini söyleyip bizi davet etmişti.
Av grubu ile yola çıkıp kısa bir süre onlarla yürüdüm. Ben yokken işlere Can bakacaktı. Liderlik konusunda kendini geliştiriyordu. Telsizimden karakolda bulunan gözcüyle konuşmaya başladım.
Emir: Birim 2 duyuyor musun?
Gözcü: Duyuyorum. Anlaşıldı.
Emir: Köprüden geçip Son Jenarasyon'a gideceğim. Yollar ne durumda?
Gözcü: Yollar temiz. Anlaşıldı.Telsizi kapatarak montumun cebine koydum ve yürümeye devam ettim. Köprünün yakınına geldiğimde Karakolda bulunan 2 nöbetçiden 1 tanesi beni karşılamak için geliyordu.
Gözcü: Hoşgeldiniz liderim. Son Jenarasyon'a kadar size eşlik etmemi ister misiniz?
Emir: Hoşbuldum. Gerek yok. İşine devam edebilirsin.
Gözcü: Peki efendim.Gözcü ile köprüye kadar yürüdüm ve karakola girdi. Yanlız başıma Son Jenarasyon'a ilerliyordum. Kısa bir yürüyüş ardından Son Jenarasyon'un önündeydim. Gözcü kulesinden bana bakan nöbetçi ellerini kaldırıp kapıyı açma emri verdi. Kapı yavaşca açılırken tüylerimi diken diken eden,oldukça egomu tatmin eden bir cümle kuruldu;
Gözcü: Lider Emir geliyor! Hazır ol'a geçin!
Kapı tamamen açıldığında içeri doğru dik ve özgüvenli bir şekilde giriyordum. Kapıda ki tüm güvenlikler "Hazır ol" pozisyonunda beni karşılamaktaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİRENİŞ-1 "Ölülerin Çağı"
Fantasíaİzmir'e üniversite okumaya giden 2 yakın arkadaş Alper ve Emir kendilerini, kökeni bilinmeyen, beyinsel, son derece tehlikeli ve bulaşıcı olan bir salgının içerisinde bulur. Zombi salgını modern dünyayı kasıp kavururken, devletlerin çökmesi sonucund...