AİSHA
Kapıdan içeri girmesiyle ellerim havada kalmıştı. Bir sonraki notayı basamamıştım. Öylece ona bakakalmıştım. Az önceki tüm olumsuz duyguların yerini yeni bir ümide bırakmıştı. Onunla beraber olabilme umudu. Fark etmeden Derek'e çok değer vermiştim. Bunu şimdi anlıyordum.
Kapının eşiğinde durdu. O da beni gördüğü için nasıl hissedeceğini bilmiyor gibiydi. Tereddüt ediyordu. Bugün yine her zamanki gibi çok şıktı. Koyu kahve takımı üzerine jilet gibi olmuştu. Vücudu ise mükemmeldi. Sporcu olup olmadığını merak ediyordum. Ona baktığımda huzur doluyordum. Neden bilmiyorum ama onu sanki yıllardır tanıyormuş gibi yakın hissediyordum. Acaba o da aynı şeyleri benim için hissediyor muydu? Yoksa tüm bunlar benim hastalıklı düşüncelerim miydi?
Kısa bir tereddüttün ardından bakışları yumuşadı ve içeri girdi.
" Tünaydın Aisha." hafif gülümsedi.
Bu gülümsemesinin altında bir gerginlik olduğu belliydi. Kendimi toparladım. Ayağa kalktım.
"Tünaydın Derek, hoş geldin. Geç otur." dedim piyanoyu göstererek. Yanıma gelip bana sıkıca sarıldı.Bu beklediğim bir hareket değildi. Kokusunu içime çektim. Aynı şekilde ona karşılık verdim. Yıllardır bu anı bekliyormuş gibi sarıldık. Bu bambaşka bir duyguydu. Daha önce kimseye hissetmediğim tarzda. Ona aitmiş gibi hissediyordum. Evimdeymiş gibi...
Beni görebilecek şekilde aramıza mesafe koydu. Kocaman gülümsedi. Gülümsemesi müthişti. İster istemez o gülünce ben de gülmeye başlamıştım. Aramızda sessiz bir sohbet varmış gibiydi. Konuşmadan da anlaşabiliyorduk. Birbirimizi hissediyorduk. "Özür dilerim." dedi.
"Seni o gün restoranda bırakıp habersizce gittiğim için çok özür dilerim." özründe samimiydi. Her ne kadar ona kızsam da ben de normal davranmamıştım bu yüzden onu suçlayamazdım.
"Ben de özür dilerim. Sana o gün tuhaf davrandığım için." ellerimi tuttu.
Artık benim de ona bazı şeyleri açıklamanın zamanı gelmişti.
''Derek, davranışlarım için özür dilerim. Fakat sana anlatmam gereken şeyler var. Bunları bilmen gerek.'' ellerimizi ayırmadan onunla piyano sehpasına oturdum.'' Seni dinliyorum Aisha, bana her şeyi anlatabilirsin.'' sesi oldukça rahatlatıcıydı. Derin bir nefes aldım. Tüm bunları söylemek benim için kolay olmayacaktı ama söylemem gerekiyordu. Artık bilmesi lazımdı.
Ne zaman ne şekilde davranacağımı kestiremiyordum. Eğer her şeyi bilirse belki neyi neden yaptığımı anlayabilirdi. Bu da aramızdaki adı konmamış duyguları yaşamamıza engel olmazdı. Ya da en kötü ihtimalle ona her şeyi anlattıktan sonra başlamamış olduğumuz bu şeyi bitirirdik. Tamamen onu kaybederdim. Ama onu bir kez daha kaybetmeye dayanamazdım. Bu yüzden anlatmaya karar vermiştim.
'' Derek, ben son zamanlarda psikolojik olarak iyi sayılmam. Bazı zamanlar birtakım sanrılar görüyorum. Neden olduğunu bilmiyorum. Ryan benim doktorum ve tedaviye başladık. Henüz tam tanıyı koymadı. Bu yüzden sana restoranda tuhaf davrandım. Seni hiç olmadığın gibi gördüm. Çok korkunçtu. Olabildiğince sakin kalmaya çalıştım fakat bunu saklayabildiğimi düşünmüyorum. Bu yüzden artık bilmen gerektiğini düşündüm. Beraber bir ilişkiye başlayacaksak bunu en başında bilmen gerekiyor. Hatta ilişki yaşamak için değil benimle arkadaş bile kalmak istiyorsan tüm bunları bilmen gerek. Olanlara rağmen yanımda olmaya devam etmemek hakkın. Bu yüzden şimdi gitmek istersen sana anlayış göstereceğim.'' Sonunda söylemiştim.
Bu o kadar rahatlatıcı bir duyguydu ki. Vereceği cevabı merak ediyordum. Elbette ki yanımda olmasını ve adını koyamadığımız bu ilişkiye devam etmek istiyordum. Ama bunun için onu zorlayamazdım. Ellerimi sıkıca tuttu. Koyu kahve gözleri parlıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANRI
Mystery / ThrillerAisha yetenekli bir müzik öğretmenidir. Darian ile atölyesinde müzik derslerine devam ederken bir gün işler kötüye gider. Aisha kendini iyi hissetmemeye başlar. Darian her ne kadar Aisha'nın yanında olsa da hayatının yokuş aşağıya gitmesine engel ol...