SANRI

AİLE

Selamlar, yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın. Teşekkür ediyorum. Uzun bir bölüm sizi bekliyor. Keyifli okumalar 🤍

DARİAN

Her ne oluyorsa aileden kaynaklı olabileceğini düşünmüştüm. Bu tarz hastalıkların genetik olduğunu biliyordum. Sorunun kesinlikle aileden geldiğini düşünerek Aisha'nın Colorado'daki ailesini bulmak için işe koyulmuştum. Bu kesinlikle çok zor olmuştu. Aisha asla bana ailesinden bahsetmemişti. Üç koca yıl boyunca aile fertlerinin herhangi birinden bahsettiğini hiç duymamıştım. Başta bunu umursamamıştım fakat geldiğimiz şu noktada bunun faydası olabileceğini düşünmeye başlamıştım.

Ryan'dan yardım istedim. Ailesini bulmam neredeyse imkansızdı. Hiçbir yerde ailesine dair bir bilgi yoktu. Ne isim, ne adres ne de bir kayıt. Buna anlam verememiştim. Sanki bulunmamak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Ryan derin bir araştırma sonucunda küçükte olsa bir ipucu bulmayı başarmıştı.
Yer ; Colorada
Adres : Colorado Springs

Ne kadar detaylı bir adresti böyle. Elimle koymuş gibi bulacağımdan emindim . Kahretsin. Bu epey zamanımı alacaktı. Koskoca eyalette ismini bile bilmediğim insanları aramak zor olacaktı. Aisha'nın iyiliği için bunu yapmam gerektiğini biliyordum. Onu önemsiyordum. Her ne kadar beni incitse de onun için yapamayacağım şey yoktu. Bu yüzden verilen adrese gidecektim ve aramaya başlayacaktım.

Uzun bir düşünme sürecinden sonra ailesini aramaktan vazgeçmiştim. Bu şekilde onları asla bulamazdım. İlçe içerisinde bir sürü Carter soyadında insan olabilirdi. Bu yüzden ben de ilçenin en bilindik okulunda Aisha'yı aramaya karar verdim. Eğer tahminlerim doğruysa Aisha Springs School'a gitmiş olması gerekiyordu. Bu onun ailesini koca bir eyalette aramaktan daha iyi bir çözümdü benim için. Okula gidip onun hakkında -öğretmenleri halen daha oradaysa bir ihtimal- bilgi alıp -yine bir ihtimal- ailesinin adreslerini öğrenebilirdim. Bu fikir bana daha cazip gelmişti bu yüzden hemen yola çıkmıştım.

Yol neredeyse bir gün sürmüştü. Haritadan bakınca daha hoş gözüküyordu ama göründüğünden daha uzaktı. Colorado Springs ' e giriş yapmıştım. Her yer dağlık alandı. Dört tarafı dağlarla çevrili yemyeşil bir cennetti. Bu cenneti mahveden tek şey ise şu manzaranın ortasına berbat beton yığınlarını diken insanoğluydu. Buraya kanım ısınmamıştı. Korku filminden fırlamışçasına yapılar üzerime geliyordu. 

Bir an gözüme her yer aynı gibi gelmişti. Aynı beton yapısı aynı soğukluk. Enerjim çekilmişti. Daha başlamadan geri gitmek istedim. Konu Aisha olmasaydı çoktan geri dönmüştüm fakat şu an buna dayanmam gerekiyordu. Hemen yolumun üzerinde olan Colorado Springs School'a yönümü çevirdim. 

Okulun bahçesine geldiğimde derin bir nefes aldım. Arabamın dikiz aynasından kendime baktım. Berbat gözüküyordum. Ela gözlerim yorgunluktan kızarmış, saçlarım yataktan yeni kalkmışçasına dağılmış gözüküyordu. Ellerimle saçlarımı kurtarmaya çalıştım. Daha boktan bir hale getirmekten başka bir işe yaramamıştı. Pes ederek üzerimdeki kıyafetleri çekiştirdim. Kırış kırıştı . Bir kendime bir de karşımdaki okulun güzelliğine baktım. Bu halde insanların bana bir şeyleri söyleyeceğini sanmıyordum ama şansımı denemek zorundaydım.

Önümde bembeyaz , geniş mi geniş bir okul duruyordu. Okula giden yol yemyeşil bir alandı. Bu yeşil açık alanın sonunda beyaz bir leke olarak tüm ihtişamıyla okul duruyordu. Okul bin sekiz yüzlerdeki İtalyan mimarisi ile yapılmıştı. Muazzamdı. Okula girebilmek için önce merdivenlerden çıkmanız gerekiyordu. Daha sonra ahşap çift kanatlı büyük bir kapıdan geçiyordunuz. 

Gerçekten muhteşemdi. Az önce geldiğim yol ne kadar kasvetliyse burası bambaşka bir dünyaydı. Hızlıca arabamdan çıktım. Temiz havayı içime çektikçe üzerimdeki kötü enerjiyi yavaşça atmaya başlamıştım. Okul meydanının tam ortasında çok zarif, yuvarlak bir süs havuzu vardı. Şu an burası boş gözüküyordu. Pek fazla öğrenci göremediğim için böyle varsayıyordum.