SANRI

FİNAL

RUBBY

Delirmiş gibiydi. Belki de gerçekten öyleydi. Kafayı Aisha ile bozmuştu. Beni salonumdaki yemek masasının sandalyesine bağlamıştı. Pek fazla karşı koyamamıştım zira boğazınıza bıçak dayandığında pek seçeneğiniz olmuyordu.

Odanın ortasında volta atıyordu. Neler yapacağını kestiremiyor gibiydi. Aklından geçenleri okumak istedim.

''Neden bunları yapıyorsun?'' Sorduğum soru ile bana döndü. Adım atmayı bıraktı.

'' Sana daha ne kadar bunu tekrar edeceğim. Aisha için yapıyorum. Yine soracak mısın?'' dudakları hafif kıvrıldı.

'' Ona zarar veriyorsun. Bunu göremiyor musun?''  Neden bunları yapıyordu anlayamıyordum.

'' Onun ilacı benim, zarar vermiyorum. Sadece doğru yolu bulmasını sağlıyorum.'' Karşımda az önce benim oturduğum koltuğa oturdu.

'' Onun akıl sağlığını bozarak mı doğru yolu bulmasını sağlıyorsun? Bu nasıl bir tür manyaklık.'' Öfkem beni ele geçiriyordu.

'' Şişşşşt güzelim bağırma lütfen. Ash'in uykusunun bölünmesini istemiyorum.'' Kafayı yemişti. Bundan emindim.

'' Ona ne yaptın? '' olabildiğince sakin sormaya çalışmıştım.

Kahkaha attı.

'' Kendime bağımlı yaptım. Yavaşça, ağır ağır.'' Keyif alıyordu. Aklımdan bir sürü şey geçiyordu. Buradan nasıl kurtulacaktık?

'' Ona ilaç mı verdin? Ne yaptın söyle?'' ellerimi kurtarmaya çalışıyordum ama öyle sıkıydı ki çözmem imkânsız gözüküyordu.

'' Evet verdim. Aylarca hatta yıllarca. Bunu yaparken büyük keyif aldım. Çünkü her seferinde ona doz doz ilaçları içirirken bana döneceği günü bekledim. Benim en büyük motivasyonum buydu.'' Duyduklarıma inanamıyordum. Sessizliğimi bozmadım.

'' Üç koca yıl bekledim. Bu üç yılda asla bana farklı bir gözle bakmadı. Neden? Neyim eksikti? Onun beni beğenmesi için spora bile başlamıştım. Ama o asla bunu fark etmedi. Fark etse bile belli etmedi. Sanki beni görmemeye yemin etmişti.'' Bu ne tür bir manyaklıktı.

'' Sen de seni görmesi için akıl sağlığını kaybetmesini mi sağladın?'' yerinde bir soru sormuştum.

'' Aslında hem evet hem hayır. İşler bu boyuta gelmeden müdahale edecektim fakat işler düşündüğüm gibi ilerlemedi. Araya isimler eklenilmesi gerekti. Sonuçta Aisha için her şeye değerdi.'' Ayağa kalktı.

Yavaşça yanıma geldi.

'' Şimdi sana ne yapmamı istersin? Sana fazlasıyla mesaj verdiğimi düşünmüştüm. Aisha benim yanımda olacaktı. Ama sen ne yaptın? Onu alıp Colorado Springs'e kadar geldin. Hem de elinde evimdeki kamera ile. Çık çık çık. Ne kadar da yaramaz bir kız.'' Bıçağı boğazımda yavaşça gezdirdi. Birkaç damla göğüslerime doğru düştü. Ardından bıçağın değdiği yerler sızlamaya başlamıştı.

'' Neden onu izliyordun?'' zaman kazanmaya çalışıyordum ama ne kadar daha onu oyalayabilirdim bilmiyordum.

'' Akli dengesi yerinde olmayan bir kadını evde rahatça yalnız bırakabileceğimi düşünmedin herhalde. '' iğrençti.

'' Eserimi kontrol ediyordum diyelim.'' Yavaş ve ağır adımlar atıyordu.

Kapana kısılmıştım. Burada ölecektim ve yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

Sessizliğimi koruduğumu fark edecek olmuş ki yeniden konuşmaya başladı.

'' Aisha uyanmadan şu işi bitirelim artık. Benim biricik sevgilim uyandığında eski dostunu öldürmüş olarak uyanacak. Yeni bir sabaha ellerini kana bulamış bir şekilde kalkacak. '' gülmeye başladı.