Lalisa gözlerini vuran ışık ve uzaktan gelen müzikle açtı. Uzun zamandır uyandığı saatte evinde bir ses vardı.
Gözlerini ovuşturdu, uyanmıştı ama bir yandanda ayıçmamıştı daha.
"Uyanmışsın." Jungkook birden kapıda belirtmişti o dikleşip sırtını yatak başlığına yasarken. "Sen evdesin?" diye yanıtladı sorarcasına eşini. Evdeydi ve bu oldukça şaşırtıcıydı.
Evdeydi, üzerinde koyu mavi ekoseli bir pijama takımı vardı - aynısının kırmızısı Lisa'da da. mevcuttu - ve gülümsüyordu. Bu Jungkook olamazdı, gerçek Jungkook neredeydi?
Yanına geldi, Lisa'ya dönük şekilde yatağa oturdu. "Bu gün biraz tatil yapabilirim diye düşündüm."
"İhaleye hazırlanıyorsun sanıyordum."
"Evet, hazırlanıyorum."
"Anlıyorum." Dedi tedirgince. Onun bu hali korkutuyordu ki bunu o farketmiş ve neşeli suratına bir de kahkaha eklemişti. "Anlamadığını biliyorum."
Oturduğu yere biraz daha yerleşti. "Ne de olsa, artık dördüncü ayı bitirdik ve artık aramız da biraz düzeldiğine göre;" Karısının elini kendi avuçları arasına alıp ona odaklandı bir süre. "Bundan sonra yanında olmak istiyorum, her anında. Kaybettiğimiz vakitleri geri getiremem ama önümüzdeki her saniyeyi verimli geçirme şansım var. Bir de geçen hafta merdivenden düştün sonuçta, ne zaman ne olacağı belli olmuyor. Yalnız kalmanı istemiyorum."
Gülümsedi, buna seve seve alışabilirdi. Eski Jungkook geri dönmüştü sanki.
"Bu gün kontrolüm var."
Gülümsedi Jungkook. "Evet, sen uyurken takvimini inceledim. Belki bu gün cinsiyetini öğrenebilirmişiz öyle okumuştum. Hiç isim düşündün mü?" Başıyla reddetti Lis. "Jeon ailesine yakışır bir isim bulmalıyız." Baş parmaklarıyla ileri geri elindeki Lisa'nın eline masaj yapıyordu bir yandan. "Hayır, ona yakışır bir isim bulmalıyız."
"Neyse, geç bunu şimdi. Kahvaltı vakti." Yataktan kaşkıp etrafını dolandı ve Lisa'nın tarafına geldiğinde bir eliyle elinden bir eliyle de belinden onu destekleyip kaldırdı. Lisa buna fazla şaşırmıştı ama sesini çıkartmıyor ve tadına bakıyordu.
Aşağıya inmiş çoktan Jungkook tarafından hazırlanmış masaya oturup kahvaltılarını yapmışlardı.
Hazırlanmış ve kontrol için hastaneye gelmişlerdi. Jungkook bir an olsun Lisa'nın elini bırakmıyordu. Her adımında etrafında pervane oluyordu, şaka gibiydi ama daha iyisi, gerçekti.
"Sizi burada görmek çok güzel bay Jeon." dedi Lisa'nın kadın doğum doktoru. Jungkook'un bu ilk değildi ama gelmeyeli olmuştu bayağı.
Lalisa'nın ultrasonu çekildi her iki haftada bir olduğu gibi. "Tebrik ederim, bir kızınız oluyor."
"Ne, kız mı?" Normal hali çoğunlukla duvardan farksız olan adam konu o minik bir kaç doku topluluğuna gelince çocuk gibi heyecanlanıyordu. "Lalisa bir kızımız olacak!"
Gülümsedi Lis, onu böyle görmek düne nazaran fazlaca mutlu ediyordu. Jungkook ya gerçekten çok değişmişti, ya da hep böyleydi ama Lisa onu göremiyordu.
Ultrason fotoğraflarını da alıp oturdular, her zamanki bilgilendirmeyi yapması gerekiyordu doktorun.
"Vücudunda ödem ve şişlikler olması çok normal Lalisa, ayaklarını soğuk suda bekletebilirsin belki. Hamile yogasına başlaman iyi olabilir, hem şu an rahatlamanda hem de doğumun daha kolay olmasında etkisi olacaktır. Normal doğum istiyordun bu yüzden yogayı mutlaka öneririm. Ayrıca minik kızımız şu an bir armut büyüklüğünde ve artık sizi duyabiliyor. Onunla konuşabilirsin, şarkı dinletebilirsin. Her şeyi duyacaktır." Doktoru biraz daha dinledikten sonra çıktılar artık oradan.
Jungkook kendinde değildi adeta, hiç sesini çıkarmıyordu. Tekrardan içi sızlamıştı, Lisa'nın normal doğum istediğini şimdi öğreniyordu.
Eşi onu düşüncelerinden uyandırmak amacıyla elini eline kenetledi. "Jungkook?"
"Bizim bir kızımız oluyor."
Kıkırdadı. "Evet, artık bir kız babasısın."
"Artık bir kız babasıyım."
Bu Lisa'yı daha çok güldürdü, Jungkook transa geçmişti resmen.
Oyalanmadılar dışarıda, eve geçtiler. Gerçi Jungkook bir sürü şey teklif etmişti ama Lalisa evde olmak istiyordu.
Eve vardıklarında Lisa odasına çıkmış rahat kıyafetlerini giymişti. Gözleri gardrop aynasındaki yansımasına takıldı.
Artık karnı belirgindi oldukça. Hamilelik ona güzellik getirmişti. Cildi parlıyordu sanki. Hafif kilo almış, yanaklarına renk gelmişti. Göğüsleri büyümüştü artık.
Hamile olduğunu öğrendiğinden beri kafası o kadar yerinde değildi ki, kendindeki farklılıkları farkedememişti. Şu an kendisine yabancıydı sanki. Hiçbir şeyi farkedemeyecek kadar odaklanmıştı boşanmaya. Boşanmak istiyor olduğu için mi bu kadar odaklanmıştı, yoksa işin aslında istemiyor muydu da bu kadar üzerinde durmuştu?
Arkasından bedenini saran ellerle döndü gerçek hayata. "Sevgilim, iyi misin?" Karnının üzerindeki ellerinin üzerine kendi ellerini yerleştirdi. "İyiyim, sadece uzun zamandır sabit bir kilodaydım, kilo almışım ben. Çok farklı gözüküyorum." Jungkook aynadaki Lisa'ya baktı. "Çok güzelsin." Karnındaki ellerini sıklaştırdı. Eşinin boynuna bir kaç öpücük bıraktı, kokladı. Bunu özlemişti.
"Geçmişe gitmiş gibi hissediyorum. Seninle tekrardan böyle olmak çok garip. Bir daha asla anlaşamayacakmışız gibi geliyordu."
Gözlerini tekrar eşinin yansımasına kaldırdı. "Biliyorum, tahmin edebiliyorum. Ama artık her şeyi geride bıraktık öyle değil mi?"
"Her şey geride kaldı. Biz yine biziz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
if we leave
FanfictionJungkook ve Lalisa anlaşamayan bir çiftti. Ve Lalisa, Jungkook'tan boşanmak istiyordu.