17

1.5K 126 12
                                    

Jungkook tüm olanları gözlerinin önünden geçiriyordu. Lisa doğumhaneden çıkarılmış normal odaya alınmış uyuyordu. Tanrıya şükür ki bebek de anne de iyiydi. Bebek güçlü çıkmış, Lisa'nın da rahim duvarları onu korumuştu. Ancak risk devam ediyordu, hamileliği boyunca da devam edecekti. Doğumdan sonra veya hamileliğin ileriki aylarında da herhangi bir hastalıkla karşılaşılabilirdi.

Jungkook bunları düşünmedi şu an, yaşıyor olduklarına şükrediyordu.

Yatağın hemen yanındaki koltukta Lisa'nın elini tutmuş, başını arkaya yaslanmış, tüm günün yorgunluğunu atmaya çalışıyordu.

"Jungkook-" Elini hafifçe sıkmış ve sessizce sayıklamıştı Lisa. Jungkook ona döndü tekrar. Yaklaşık iki saattir uyuyor ve ara ara bu şekilde sayıklıyordu. Elini saçlarına götürdü, okşadı onu rahatlatmak adına. "Buradayım güzelim." Bir kaç kez daha sayıklar gibi oldu sonra uykusuna devam etti. Jungkook da yine arkasına yaslandı gözlerini kapattı. Bir daha bırakmayacakmış gibi sıkıca tutuyordu elini. Bir daha elinden geldiğince o anı tekrar yaşamayacaktı.

Gözlerini kapattı. Yaşadığı tüm stres onu fazlasıyla yormuştu. Yarım saat ya uyumuş ya uyumamıştı, Lisa'nın sesiyle uyandı. Gözlerini korkuyla açtı, ağlıyordu çünkü. "Bir yerin mi acıyor?"

"Onu kaybetmedik, değil mi?" Uyandığı gibi o da bebeği düşünüyordu. Derin bir nefes aldı, bir şey oldu sanmıştı. "Hayır, o çok güçlü biri aynı senin gibi."

Lisa da rahatlamıştı. Dikleşti, oturur pozisyona geldi Jungkook'un yardımıyla. Onu kendine çekip sarıldı. Yüzünü omzuna gömmüş, göz yaşlarıyla gömleğini ıslatmıştı. "Çok korktum Jungkook!"

"Ben de." Pek bir şey söyleyemedi Jungkook. Onu rahatlatabilmek için sırtını ovuyor, beline masaj yapıyordu. Bunu izlediği bir videodan görmüştü.

"Sen yetiştin. Sen telefonu açmamış olsaydın-" Durdurdu onu Kook. Bunu düşünmek istemiyordu, o doğumhanedeyken yeterince düşünmüştü. "Söyleme böyle, geldim ben. Burdayım, bundan sonra da hep yanında olacağım."

Eşine bu korkuyu yaşattığı için zaten ömrü boyunca çekecekti bu vicdan azabını, Lisa'dan tekrar duymak daha da acıtmıştı.

"Bir süre daha kontrol amaçlı burada duracağız sonra evimize gideceğiz." Güçsüz bedeni kendininkinden ayırdı genç adam. Omuzlarından tutup yavaşça tekrar yatırdı onu. "Dinlenmen gerek."

"Annemlere söyledin mi Jungkook?" Endişeli görünüyordu.

"Şimdilik sadece bizimkilerin haberi var. Koridordalar onlar da zaten."

İkisinin de ailesi onlar evlenirken tepkiliydiler, erken bir yaşta evlenmişlerdi çünkü. Yine de Jungkook'un ailesinin Lisa'yı kabullenmesi uzun sürmemişti. Artık onlardan biriydi, bir kızları daha olmuştu adeta. Ancak Lisa'nın ailesi için durum aynı değildi. Geleneklerine ve aile bağlarına değer veren bir ailesi vardı ve Lisa'nın zamanı geldiğinde Taylandlı biriyle evlenmesini bekliyorlardı. Lisa onlarla, Jungkook için fazlasıyla tartışmıştı. Anne ve babasıyla arasını Jungkook için bozmuştu. Uzun bir süredir de görüşmüyorlardı. Düğünden sonra barışma umuduyla yanlarına, Tayland'a, gitmişlerdi ama hayal ettikleri gibi olmamıştı.

Lisa annesine hamile olduğunun haberini verdiğinde dahi tekrardan tartışmışlardı, bundan Jungkook'un haberi olmamıştı. Annesi Lisa'ya ya da Jungkook'a karşı herhangi bir kötü söylenimde bulunamamıştı ama yine de söyledikleri onu çok kırmıştı. Anne olabilecek bir becerisi olmadığını, asla bir çocuğa sahip çıkamayacağını, onu sağlıklıca büyütemeyeceğini düşündüğünden bahsetmişti. Üstelik Jungkook için de aynı şeyleri söylemişti. Bunun üstüne hastaneye kaldırıldığından haberinin olmasını istemiyordu. Onun haklı çıktığını öğrenmesini istemiyordu.

"Ama arayacağım onları da, bunu bilmeleri gerekiyor." Jungkook aralarında ne geçtiyse geçsin öğrenmeleri gerektiğini düşünüyordu.

"Hayır, arama."

"Lisa-" Lisa konuşmasına izin vermedi. "Jungkook, lütfen. Bilmemesi daha iyi."

"Olur mu hiç öyle? Sen onların kızlarısın. Hastanede olduğunu söyleyeceğim."

"Jungkook lütfen, bilmelerini istemiyorum." Jungkook kararsız kalmıştı, doğru olanın bu olmadığından emindi. "Pekala, aramayacağım." Lisa'ya asla karşı gelemiyordu.

Tekrar gözlerini kapattı, rahatlamıştı. Annesinin sözlerini aklından çıkarıp dinlenmeye baktı.

if we leaveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin