27

1K 99 7
                                    

Arabayı kapının önüne bırakıp anahtarı valeye verdi. Jungkook'un çağırmasıyla şirkete gelmişti. Ne olduğunu söylememişti, Lisa da bir kaç şey düşünmeye çalışmış ama aklına hiçbir şey gelmemişti. Çünkü genelde bir şey yapacak olsalar Jungkook gelip onu olduğu yerden alırdı, özellikle hamile olduğunu öğrendiğinden beri çok az araba kullanmıştı.

İçeriye girmesiyle onu gören herkes önünde eğilmiş, hoş geldiniz nidaları yükselmişti. Herkese ayrı ayrı gülümsüyor ve selam veriyordu. Danışmanda oturan elemana gülümsedi. "Hoş geldiniz bayan Jeon."

"Hoş buldum, Jungkook odasında mı?" Yerinden kalkıp masanın etrafını dolaştı ve yanına geldi Lisa'nın. "Evet o da sizi bekliyordu. Size Jungkook beyin odasına kadar ben eşlik edeceğim."

"Hayır gerek yok, kendim giderim." Genç kız kafasını salladı yüzünden bir saniye solmamış olan gülümsemesiyle. "Jungkook bey böyle istemişti." Şaşırmadı Lis, artık alışmıştı. Birlikte asansöre bindiler.

"Hamilelik size çok yakışmış bayan Jeon." Gülümsedi Lisa. "Çok teşekkür ederim."

"Cinsiyeti belli oldu mu?" Başını salladı. "Kız."

"Çok tatlı. Acaba size mi daha çok benzeyecek yoksa Jungkook beye mi?" Jiwoo'yu uzun zamandır tanıyordu Lisa. Tatlı ve konuşkan biriydi. Jungkook onu danışmanlık için çok uygun görmüştü çünkü konuştuğu kişilerde pozitif etki bırakıyordu. "İsmi Jung-hee, Jungkook'a benzer belki." Asansör katta kapılarını açtı ve indiler. Bu kat yönetici katıydı ve şirket binasının en üst katıydı. Jungkook'un odası koridorun en sonundaki odaydı.

Normalde bu kat sakin olurdu ama bu gün garip bir şekilde gelip gideni çoktu. Eşyalar mı değişiyor? diye düşündü Lisa.

Geniş koridor boyunca yürüyüp odanın önüne geldiler. Jiwoo kapıyı tıklattı ve açtı Lisa için.

Jungkook ve çevresinde bir kaç kişi ve sekreteri Yuri vardı masa başındalardı, çalışıyorlardı. Hepsi çpk odaklanmıştı ama Kook Lisa'yı görünce ayağa kalktı ve onlara da gitmeleri için izin verdi. Hepsi çıktı ve Yuri arkalarından kapıyı kapattı. "Benim için işini bölmene gerek yoktu." Jungkook yanına gelip sarıldı. "İşin önemi yok." Uzun bir süre öyle kaldılar. "Nasılsın? Jung-hee nasıl?"

"İkimiz de çok iyiyiz. Sen nasılsın?" Ondan ayrılıp elini tuttu. Kendi masasının başındaki koltuğa oturttu eşini. "Bu gün ihaleyi kazandım."

"Aman tanrım! Bu çok iyi, bunun için uzun zamandır çalışıyordun!" Gururla gülümsedi Jungkook. "Bu akşam bunu kutlamak adına bir davet düzenlendi ve oraya gideceğiz."

"Beni bunun için mi çağırdın?" Koltukta arkasına yaslanmış, bacak bacak üstüne atmış ve kalçasını masaya yaslayıp kollarını göğsünde bağlayan Jungkook'a dönmüştü. "Hayır ama gelmişken söylemiş de oldum." Sorarcasına baktı Lisa. "O zaman ne için çağırdın?" Elini uzattı Kook. "Gel benimle." Lisa onun elini tutunca kendisine çekerek kaldırdı ve odadan çıkıp kapısında Şirket Hissedarı ve Hukuk Departmanı Lideri Jeon Lalisa yazan hemen yan odaya girdiler.

Beyaz tonlarının hakim olduğu oda Bir duvarının tamamen cam olması ve balkona açılıyor olmasıyla aydınlıktı. Jungkook'un odasına bağlanan diğer duvarı da tamamen camdı ve Jungkook'un odası çok net bir şekilde gözüküyor o tarafa bakıldığında Jungkook'un koltuğunun arkasına denk geliyordu bu cam. Yeterince büyük bir masa vardı bu duvarın hemen önünde. Üzerinde bir kaç malzeme ve bir isim standı vardı ve yine üzerinde Hukuk Departmanı Yöneticisi Avukat Jeon Lalisa yazıyordu.

Lisa tüm odayı süzdü. Böyle bir şey beklemiyordu. İşten ayrıldığı andan itibaren evde sıkıldığına ve mesleğini özlediğine dair çokça söylenmişti ama böyle bir şeyle karşılaşacağı aklının ucundan geçmemişti. "Beğendin mi?"

if we leaveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin