Benim sakin hayatım nasıl böyle bir çıkmaza girdi, yada neyin günahını ödüyordum bilemiyorum.
Karşımdaki adama kaşlarımı çatarak,
"Kimsiniz siz eşkiyamı, hem ne saçmalıyorsunuz benim annem belli, babam belli şimdi adamlarınızıda alın gidin buradan" dedim."Bak kızım evimize gidelim herşeyi açıklayacağım sana."
"Neyi açıklayacaksınız şu adamlarınıza söyleyin silahlarını indirsinlar yoksa mahalleyi ayağa kaldırırım." Sinirden tepem atmıştı artık bu yaşadıklarım fazlaydı bana."İndirin silahları" verdiği emirle adamlar silahlarını indirdiler.
Anneme sarıldım mis kokusunu içime çektim.
"Annecim iyimisin."
"İyiyim kızım merak etme" diyerek yüzümü ellerinin arasına aldı. Ağlamaktan gözleri kızarmıştı. Onun bu halini görünce bende göz yaşlarımı tutamadım.
"Canım kızım her ne olursa olsun sakın unutma sen bizim canımızsın.""Anne bu adamı tanıyormusun ne saçmalıyor böle" dediğimde gözlerini kapatıp başını eğdi. Bu hali kalbimi sıkıştırdı, içim daraldı. Annemi bırakıp babamın önünde diz çöküp ellerini tuttum.
"Babacığım sen anlat ne olur bütün bu saçmalıklar ne oluyor."
Kızaran gözleriyle bir süre gözlerime baktı.
"Anlat babacığım, senden duyacağım her ne olursa olsun sen benim babamsın, hiç bir gerçek bunu değiştiremez" dedim."Canım kızım bu yaşına kadar seninle bu konuyu konuşmam gerekiyordu ama annenle senin üzülmeni istemedik."
Güçlükle çıkan sesiyle konuşmakta zorlanıyordu bu konuşmanın sonu pek iyi görünmüyordu. "Yıllarca, annen ve ben hep dua ettik bir evladımız olsun diye, ama Allah nasip etmedi. Bir gece kucağında bir bebekle asker arkadaşım kapıma geldi, bu güzel bebek annesiz ve babasız bundan sonra senin evladındır kardeşim, ona sahip çık sana emanet gerisini sorgulama diyerek çıkıp gitti. Daha bir kaç saat olmuş doğalı o an Rabbim kabul etti dualarımı bana çok güzel bir kız çocuğu gönderdi."
Duyduklarıma inanmak istemedim ne düşünebiliyor nede bir şey hissediyordum gözlerimi kapattım,
"Allah'ım hepsi rüya olsa son zamanda yaşadıklarım çok ağır geliyor.""Gidelim kızım hadi kalk" babam olduğunu iddia eden şahıs omzuma dokunarak konuşmuştu. Elini iterek ayağa kalkıp ona döndüm yüksek sesle, "ne saçmalıyorsun sen, hiçbir yere gelmiyorum belki babam olabilirsin ama seni tanımıyorum yirmi yıllık hayatımın hiç bir yerinde yoksun şimdi adamlarınıda alıp git buradan."
"O kadar basit değil kızım, seni yıllardır aradım, bu durum bir baba için ne kadar acı bilemezsin. Doğduğunda yüzünü çok kısa bir süre gördüm" dedi. Yüzüme şefkatle bakıyordu.
"Tamam işte, beni gördünüz şimdi çıkın gidin buradan benim tek ailem var oda siz değilsiniz" dediğim gibi şefkatle bakan gözleri karardı.
"Bunca yıl senden mahrum kalmamın acısını, bu ailem dediğin insanlardan çıkarırım. Onlara zarar gelmesini istemiyorsan beni baban olarak kabul eder ve ait olduğun yere gelirsin." Bu sözlerinden dolayı gözlerim korkuyla açıldı. Annem ve babama birşey olursa dayanamazdım.
Onlara döndüm önce anneme sarıldım göz yaşlarını sildim, öptüm "annecim sakın üzülmeyin keşke herşeyi zamanında anlatsaydınız size kızgın değilim yanınıza geleceğim beni merak etmeyin" diyerek tekrar öptüm.
Babamıda öpüp sarıldım ve mecburen onlara veda edip öz babam olacak şahısla evden çıktım.İkimiz arabalardan birinin arkasına bindik adamları da binince iki araba arka arkaya hareket etti. Başımı sağa çevirip yol boyunca akan gözlerimi silerek dışarıyı izledim. Dönüpte ona bakmak istemiyordum aklımda sormak istediğim milyonlarca soru vardı ama konuşmak istemiyordum. Sanki biri kamera şakası yapıyordu yıllarca benim ailem annem babam meğer gerçek değilmiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esir
ActionKaşlarını çatarak"Kimsin sen" dedi. Korkarak ayağa kalkıp doğruldum , "B-ben kayboldum yardım istemek için evinize geldim "dedim ,kaşlarını alay ederek kaldırıp hafif gülümseyerek, "Bu dağ başında, böyle güzel bir kızın tek başına ne işi olabilir ?"...