29.Bölüm

308 12 0
                                    

Oy ve yorumlarınızı
Bekliyorum arkadaşlar

Keyifli okumalar❤

Ceyda Soykan

Ne kadar süredir buradayım, kaç saat, kaç gün. Işık görmeyen penceresiz tek yataklı bir odada tutuyorlar beni. Yarı aç yarı tok. Kafayı yemek üzereyim. Yalnızca tuvalet ihtiyacı için çıkarıyorlar. Günde bir kez bir kap yemek atıyorlar önüme bir hayvan besler gibi.Günde bir kez de şırıngayla ilaç enfekte ediyorlar.

Tek şansım Koray. Evet, Koray diyorum. Eve ilk geldiğim gün, babası beni odasına çıkarıp önüne atmıştı.
Kocamın döverek sakat bıraktığı oğlunu görmem için. Onun adına çok üzülmüştüm. Böyle olmasını istemezdim. Ama yaptığı hatanın bedelini ödüyordu.

Beni gördüğüne çok şaşırmıştı. Kısa bir konuşmanın ardından babası olacak doktor bozuntusu, beni merdivenlerden hiç acımadan sürükleyerek indirip bu bodrum kattaki ışık görmez küçük odaya kilitlemişti.

Kolumun ve kasıklarımın acısı daha çok katlanmıştı. Bu canilerin yüzünden bebeğimi kaybetmiştim. Sevdiğim adamdan bir parçamı kaybettim. Başıma bu olaylar gelmeseydi anne olacaktım. Anne. Bedenimin acısından çok içim yanıyordu. Ağladım, bağıra bağıra ağladım. Sarp neredeydi? Neden beni artık bulmuyordu.

Dizlerimin üzerinde ağlamaktan bitap düşmüş bir halde otururken kapının açılma sesini duymuştum. Yine ilaç vermeye geldiler diye düşünürken, tekerlekli sandalyesiyle Koray karşımdaydı. Onun bu haline üzülmüştüm ama herkes hak ettiğini yaşıyordu.

"Nasılsın Ceyda?" Diye sordu. Yüz ifadesi bana acıyormuydu, üzülüyormuydu emin değildim.

"Nasıl olmamı bekliyorsun?" Dedim ağlamaktan boğuk çıkan sesimle.

"Biliyorum bana kızgınsın Ceyda, ama bu olanlarla, senin kaçırılmanla benim bir ilgim yok. Seni görünce çok şaşırdım. Babam ile kavga ettim böyle birşeye neden ortak oldu diye. Hadi Zerrin aklınca senden ve ailenden intikamını alıyor ama babam buna müsade etmemeliydi."

"Sen kendini çok mu masum sanıyorsun? Sen beni kına gecemden kaçırıyordun be. Kafayı yemiştin. Sana ben kocamı seviyorum demistim. Şu haline bak, değermiydi." diye bağırdım.

"Suçlu olduğumu biliyorum. Ne söylesem ne yapsam beni affetmeyeceksin, bunuda biliyorum. Sana aşık oldum ben Ceyda. Seni deli gibi sevdim. Sarp'ın seninle zorla evlendiğini, onu sevmediğini zannediyordum. Evet, senin aşkından deliye dönmüştüm. Mantıklı düşünemiyordum."

Derin bir iç çekerek devam etti.
"Evet halime bak" diyerek kollarını iki yana açarak kendini gösterdi.
"Yaptığım hatanın cezasını çekiyorum. Sarpı hic sevmem sana sahip olduğu için. Ama onun yerinde olsam bende aynısını yapardım. Senin için yaralardım da öldürürdüm de.
Belki bir gün yürüyebileceğim. Belki de ömür boyu böyle tekerlekli sandalyeye bağlı yaşayacağım. Beni affet Ceyda. Seni çok sevdim, hemde çok."

"Yeter. Bunları duymak istemiyorum. Sende o babanın oğlusun. Yıllarca Zerrin ile birlik olup aileme çektirdiler. Yapmadıkları kalmamış. Annem bana hamileyken onu zehirleyip erken doğmama sebep olmuşlar. Annemi öldü gösterip yirmi yıl boyunca ilaç verip hafızasıyla oynuyorlar. Ona kimbilir neler yaşattılar." kesik kesik nefesler alarak gözlerimi kapattım. Elimi kaldırarak şiddetli ağrı giren başımı ovalayarak konuşmaya devam ettim.

"Yıllarca esir hayatı yaşatmışlar anneme. Beni verdikleri adama öldürmesini söylüyorlar adam bana kıyamayıp, beni büyüten aileye veriyor. Bütün bunları belkide biliyordun. Annem bulunduktan sonra doktoru olarak sana emanet ettiler. Sende babanın oyununu benim üzerimden oynadın. Beni kaçırıp kimbilir neler yapacaktın. Ya ne istediniz benden ve ailemden?"

EsirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin