18.Bölüm

803 24 5
                                    


Oy ve yorumlarınızı
Bekliyorum arkadaşlar

Keyifli okumalar💜

Burnuma gelen mis gibi kokularla gözlerimi araladım. Gülümsemeye başladım. Sarp yatakta yoktu. Muhtemelen mutfaktan gelen bu güzel kokuların mimarı oydu. Sonuçta evde ikimiz yalnızdık. Evliliğimizin ilk gününde eve birilerini çağıracak değildi  herhalde.

Gülümseyerek içime derin bir nefes çektim yataktan kalkarken. Etrafa bakındım. Burası Sarp'ın ikimiz için aldığı evdi. Tabi ben bunu gece düğünümüz bittiğinde öğrenmiştim.

Gri ve siyah tonlarındaki odayı döşetirken beni hiç düşünmemiş bu adam. Gerçi bu haliyle de güzel ama ben açık tonları severim.

Yatağın ayak ucundaki pufun üzerindeki sabahlığımı alıp askılı beyaz geceliğimin üzerine giyindim. Makyaj masasının çekmecesinden bir tane lastikli toka alıp saçlarımı topladım. Aynada kendimi süzdüm.

Gülümseyerek aynanın karşısından ayrılıp arkamı dönerken ayağım bir şeye çarptı. Yüzümü ekşiterek çarptığım şeye baktım. Bu takılarımın olduğu çantaydı. Çantanın yanına oturup, fermarını açıp baktım. Ben bu kadar altını bir arada ne gördüm nede duydum. Gece ki gibi hala çok şaşkındım. Neydi o düğünümde ki kalabalık. Altın kemer bile takmıştı Sarp'ın babası. Ağırlıktan kendimi taşıyamıyordum valla. Çantayı kapatarak ayağa kalktım ve ayağımla kenara ittirdim.

Odadan çıkıp bogaz manzaralı büyük salona indiğimde salona bağlı mutfak bölümünde Sarp'ı kahvaltı hazırlarken gördüm. Sessiz adımlarla yanına yürüyüp arkasından sarıldım.

Sesli bir şekilde gülüp bana döndü. Önce beni süzerek uyandınmı güzel karıcığım, diyerek sıkıca sarıldı.

Geri çekilirken yanağına kocaman öpücük kondurdum.
"Benim için kahvaltımı hazırladın? Sen böyle işleri biliyormuydun ya?" Dedim tebessüm ederken.

"Senin için öğrendim" dedi. Masaya bakmak için döneceğim zaman.
"Nereye kaçıyorsun güzelim?" Diyerek kollarımdan tutup beni kendine çekti.

"Valla kurt gibi acıktım. Kahvaltı çok güzel görünüyor. Beni biraz daha tutarsan seni yerim ona göre" dedim gülerek.

"Demek beni yiyeceksin? Ben seni yiyeyim de gör" diyerek bana doğru eğildi. Elinden kurtulup geri adımlar ile masaya doğru ilerledim.

"Açım ben yemek yiyelim" dedim. Sinsice gülümseyerek hızla bana doğru atılınca. Büyük salonun içinde kaçmaya çalıştım. Ben koşuyorum Sarp sakince peşimden geliyordu.

Salonda yatak odası gibi koyu gri tonlarında döşenmişti. Ben panik halinde nefes nefese koltukların etrafından dönerken. O hala sinsi gülüşüyle peşimdeydi. Neden panik yapıyorsam, sanki adam gerçek anlamda yiyecek beni.

En son merdivenlere doğru kaçarken aniden belimden tuttu. Elimde olmadan çığlık attım.

"Nereye kadar kaçabilirsin karıcığım. Benden kaçmak o kadar kolay mı?"
Daha ne olduğunu anlamadan boynuma küçük bir ısırık attı. Bir çığlık daha attım.

"Sarp n'apıyorsun? dedim elimle ısırdığı yeri tutarak.

"Ya beni ne kadar çok sevdiğini söylersin, yada büyük bir zevkle her yerini ısırırım."

"Seni çok seviyorum" dedim aceleyle. Bir daha ısırmasını göze alamazdım.

"Öyle değil küçük hanım ne kadar seviyorsun?"

"Sana olan sevgimin tarifi yok ki" dedim. Gözlerine bakarken.
"Beni kendine aşık ettin. Artık sensiz yaşayamayacak kadar seviyorum seni."

Çoçuklar gibi gülümsüyordu.
"Demek öyle" diyerek bana doğru eğilirken kollarından sıyrıldım.

EsirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin