Ne kadar bahçede oturdum bilmiyorum üç tane sigara içmiştim. Ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilemiyordum artık. Pikolojim de iyi değildi zaten, nekadar artık kafama hiç birşeyi takmayacağım desemde olmuyordu.
Kapının açılma sesini duydum ama dönüpte bakmadım. Ayak sesleri bana doğru yaklaştı.
"Şu sigarayada iyi alıştın bu günlerde fazla içiyorsun" bu tabiki Sarp'tı. Aldırış etmedim dönüpte bakmadım yüzüne.
Kolumdan tutup beni oturduğum sandalyeden kaldırarak, kendine çekti. Belime sarılarak,"Hadi geç oldu uyuyalım" dedi.Yüzüne bakmadan kollarından kurtulmaya çalıştım. İtiraz etmeden bıraktı beni. İçeriye girdiğimde oda arkamdan geliyordu.
Bu gün yaşadığım sayısız ruh halim beni çok yormuştu çokta uykum geliyordu. Üst kata geldiğimizde üzerimi değiştirdiğim odayı işaret etti. Odaya girdiğimizde dönüp yüzüne baktım."Hadi sen çık uyuyacağım ben" dedim.
Yanakları kıvrıldı yüzümü süzerken."Malesef müstakbel karıcığım bundan sonra birlikte yatacağız."
Söylediği şeyle közlerim fal taşı gibi açıldı. Uyku muyku kalmadı bende.
"Ne saçmalıyorsun sen, hayatta seninle uyumam çık dışarı" diye bağırdım.
"Hem ne evliliğinden bahsediyorsun seninle evlenmeyeceğim. Yeter artık ya senden kurtulmak istiyorum."Ağır adımlarla üzerime gelirken,
"Boşunamı seni kaçırdım artık benimsin" dedi. Kollarımdan tutarak beni duvar ve kendi arasına sıkıştırdı. Kollarımı sıkıca tutup üzerime eğilerek yanağımı öptü.Ne yapıyordu bu?
Onu itmeye çalıştım ama gücüm yetmedi.
"Bırak beni" derken sesim kısık çıkmıştı. Ondan ve yakınlığından korkuyordum. Göz yaşlarım akmaya başladı, yüzünü boynuma gömerken hıçkırarak ağlamaya başladım. Kokumu içine çekerek öptü hamen geri çekilip yüzüme baktı."Ağlama" diyerek ellerini üzerimden çekip teslim oluyormuş gibi yukarı kaldırdı.
"Tamam Ceyda'm dokunmuyorum sana yeterki ağlama" dedi. Ben ise duvara yapışmış ağlamamı durduramıyordum.Usulca ellerimi tutup yatağa uzanmamı sağladı, üzerimi örttü.
"Ben koltukta yatarım düğünümüze kadar dokunmam sana" dedi ve camın önündeki koltuğa uzandı.Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım. Uyuyamazdım ki elimde olmadan içimi çeke çeke ağladım. Göz yaşlarımı sildikçe yenileri akıyordu.
Bu adamla nasıl evlenicem, yakında düğünümüz var diyor beni sevdiğine inanmıyorum sevse bu kadar kaba olmazdı. En önemlisi annemin katilinin oğluydu.
*****************
(Yazardan)
Sarp Ceyda'ya yaptıkları için pişman olmuştu. Koltukta uzanırken,
"Üzerine çok gittim biliyorum Ceyda'm ama yarın seninle herşeyi konuşacağım" diye düşündü. "Biliyorum benden nefret ediyorsun herşeyi düzelteceğim. Bir bilsen sana ilk görüşte tutulduğumu" dedi kendi kendine. Hala Ceyda'nın içini çeke çeke ağladığını duyuyordu. Eğer şimdi konuşursa Ceyda'nın onu anlamayacağını düşündü. Sabah konuşursa daha sağlıklı olurdu.******
Aziz bey, Atlas ve şirket çalışanları ile toplantıdayken telefonu çaldı. Arayan babası Ahmet beydi hemen telefonu açıp cevapladı.
"Efendim baba.""Oğlum hemen eve gelmelisiniz" sesi telaşlı geliyordu.
"N'oldu baba bir şey mi var" dedi.
"Sarp adamları ile evi bastı Ceyda'yı kaçırdı."
Aziz duydukları karşısında öfkelenip toplantı masasındaki çalışanlarına kaşlarını çatarak "çıkın" dedi. Atlas hariç herkes çıkınca babası ile konuşmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esir
ActionKaşlarını çatarak"Kimsin sen" dedi. Korkarak ayağa kalkıp doğruldum , "B-ben kayboldum yardım istemek için evinize geldim "dedim ,kaşlarını alay ederek kaldırıp hafif gülümseyerek, "Bu dağ başında, böyle güzel bir kızın tek başına ne işi olabilir ?"...