Duyduklarıma inanamıyorum çok şaşkınım ne dedi bana öyle.
"Seni seviyorum Ceyda'm.
Benimle evlenir misin?Cevap veremedim dilim tutuldu gözlerimi kocaman açmış Sarp'ın gözlerine bakıyordum. Ben, evden kaçtığım için burnumdan getirir kimbilir bana ne yapar korkusuyla endişelenirken, o bana evlenme teklifi ediyor. Beni sevdiğini söylüyor.
Nedense beni bulduğundan beri bir tuhaf, benim için endişelenmiş gibi görünüyor. Ona inanmak istiyorum beni sevdiğine, babasının annemi öldürmediğine ama ona güvenemiyorum.
Ya duygularımla oynuyorsa, ona karşı birşeyler hissettiğimi belli etmemeliydim.
"Ceyda'm bana cevap vermeyecek misin?"
Sarp konuşmaya başlayınca şaşkınlığımı bir kenara bırakıp kendimi toparladım.
Gözlerimi üzerinden çektim.
"Sana güvenmiyorum ne saçmalıyorsun sen. Nereden bileyim söylediklerinin oyununun bir parçası olmadığını?"Güzelim" dedi sesi sakin ve şevkat dolu çıkıyordu. Tebessüm etti.
"Oyun yok, yalan yok sadece sen ve ben varız birde sana olan aşkım. Eliyle sol yanağıma dokunup gözlerime baktı.
"Sende beni seviyorsun bunu hissediyorum. Zamanla bana güveneceksin. İki gün sonra nikahımız var."Birden ayağa kalktım karbim deli gibi çarpıyordu.
"Hayır ben evlenemem" dedim telaşla ellerimi nereye koyacağımı bilemiyordum.
"Üstelik iki gün sonra diyorsun. Bu acelen ne? Seni tanımıyorum bile."
Kimliğimde yanımda değil. Babam heryerde bizi arıyordur beni sana vereceğini mi sanıyorsun?"
Ellerimi tutup beni kendine çekerek yanına oturttu."Şşş... Sakin ol güzelim. Zaten babanın seni bana vermeyeceğini bildiğim için acele ediyorum. Yoksa bende önce ailemi alıp seni istemeye gelirdim. Evlenince düşmanlıkta ortadan kalkar birde" diyerek çenemi tutup gözlerime baktı.
"Böyle bir güzelliği bulmuşum bırakacağımı mı sanıyorsun?"Bakışları ve sözleri beni çok utandırıyordu yanaklarım yanıyordu. Usulca yaklaşarak yanağımdan öptü.
"Hadi biraz uyu dinlen sen" diyerek beni kendiyle bir kaldırdı.
"Gece uyuyamadığını biliyorum."Doğru onun yüzünden gece ağlamaktan uyuyamamıştım çok uykum vardı. Ben yatağa uzanınca üzerimi örtüp odadan çıktı. Fazla düşünmek istemiyordum yoksa düşünmekten kafayı yiyecektim en iyisi şimdi uyumaktı.
******
Üzerimdeki gelinlikle çok güzel olmuştum tıpkı bir prenses gibi. Gülümseyerek büyük boy aynasında kendimi inceledim. O anda içten gülümsemesiyle arkamdan bana sarılan güzel kadına baktım. Çok güzeldi uzun dalgalı kumral saçlarıyla ve açık kahve gözleriyle bana çok benziyordu.
"Anne" dedim.
Gülümseyerek aynadaki yansımama baktım."Güzel kızım, prenses gibi oldun" dedi..
"Anne yaşıyorsun" diyerek ona döndüm. Sarıldım mis kokusunu içime çektim. "Bana öldüğünü söylediler ama yaşıyorsun." Ellerimi tutup yüzüme baktı, üzerinde beyaz bir elbise vardı. İsmi gibi aynı bir meleğe benziyordu.
"Ölmedim ben hep yanındaydım bundan sonrada yanında olacağım."
Gözlerini üzerimde gezdirip,
"Çok güzel bir gelin oldun, hep mutlu ol annem" dedi. Anneme sarıldım mis gibi kokusunu içime çektim, mutluluktan gülümsüyordum. Bir yandanda kapı çalıyordu. Etraf bulanıklaştı annemin görüntüsü siliniyordu. Anne gitme" dedim. Kapı hala çalıyordu.Gözlerimi açtığım gibi bir çift kahve göz dibimde bana bakıyordu. Bir an ne olduğunu anlayamadım. Sarp ile sarmaş dolaş yatakta uzanıyorduk. Hızla kendimi toparlayıp geri çekildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esir
ActionKaşlarını çatarak"Kimsin sen" dedi. Korkarak ayağa kalkıp doğruldum , "B-ben kayboldum yardım istemek için evinize geldim "dedim ,kaşlarını alay ederek kaldırıp hafif gülümseyerek, "Bu dağ başında, böyle güzel bir kızın tek başına ne işi olabilir ?"...