Oy ve yorumlarınızı
Bekliyorum arkadaşlarKeyifli okumalar💜
Gece yaşadıklarımın etkisiyle doğru düzgün uyuyamamıştım , başım bir tuhaftı. Önce banyoya girip sıcak suyun altında bir süre kaldım iyice rahatlayınca çıktım. Üzerime siyah pileli bir etek ve siyah bir buliz giyindim. Uzun saçlarımı kurulayıp taradım ve salık bıraktım.
Her ne olursa olsun kafama takmayacaktım bu gün annem ve babamı yeni evlerine yerleştirecektik o nedenle mutluydum.
Odamdan çıkıp merdivenleri koşarak indim Zerrin cadısıyla karşılaşmak pahasına. O ne kadar evin hanımıysa bende kızıydım. Düşüncelerime gülümsedim ne çabukta sahiplenmiştim burayı, oysa ilk gün babam beni zorla getirmişti.
Salona geçeceğim sırada mutfaktan mis gibi kokular geldi burnuma. Salon yerine mutfağa girdim. Hatice abla ve bir bayan çalışan kahvaltı hazırlıyordu.
"Günaydın" dedim gülümseyerek.
"Günaydın küçük hanım" ismini bilmediğim bayana baktım cevap vermek için."Bana küçük hanım demeyin lütfen sadece ismimi söyleyin. Senin ismin neydi acaba" dedim.
Tebessüm ederek "Kader" dedi.
"Kader, kekmi yaptınız mis gibi koktu biraz yiyebilir miyim?"
"İştahın kesilir kızım hemen şimdi sofrayı hazırlarız" Hatice ablanın sesiyle ona baktım."Olsun Hatice abla çok güzel koktu dayanamıyorum lütfen." Masum çocuklar gibi konuşunca ısrarıma dayanamadı bir tabağa üç dilim kek koyup masaya bıraktı. Sandalyeye oturdum tabağı kendime iyice yanaştırıp, bir dilimini elime aldım.
Önce kokusunu içime çektim gözlerimi kapayarak keki ısırdım, tadını çıkararak yemeğe başladım. Bir dilimi bitmşti ki arkamdan gelen ayak sesini duydum."Bu ne saygısızlık sofra hazır olmadan mutfakta yemekte ne demek."
Duyduğum sesin sahibini biliyordum hiç arkamı dönmeden gülerek onu cevapladım."Canım mutfakta kek yemek istedi bunun için sizden izin alacak değilim."
"Sana terbiyesiz olduğunu söylemiştim. Sendende böyle hareketler beklenir malesef ne yaparsan yap buraya ait değilsin."
Daha fazla konuşmasına müsade etmedim. Ona dönerek, rahat bir tavırla,
"Sizde benim keyfimin kahyası değilsiniz" dedim.Çıldırmış gibi gözlerini açıp kesik kesik soluyarak suratıma baktı. Sonrada bağırarak Hatice ablaya dönüp,
"Bu kahvaltı neden hala hazır değil? Dedi.Hatice abla "hemen hazırlarız Zerrin hanım" dedi. Ve Zerrin cadısı ayağındaki topuklu ayakkabısını yere vura vura mutfaktan çıktı gitti.Çalışanlar aceleyle kahltılıkları hazırlarken sordum.
"Nasıl katlanıyorsunuz bu cadıya?
İkiside dönüp bana baktılar."Aslında bu kadar sinirli değildi bu aralar böyle" Kader konuşunca ona cevap verdim.
"Ben geldiğimden beri?
Yani beni istemiyor bütün derdi ben.
Bu kadar acele etmeyin saat daha erken bana kızdığı için sizden çıkarıyor öfkesini" dedim.Kader "sanada helal olsun valla ondan korkmuyor cevabını da esirgemiyorsun."
"Ne korkacam o süpürgesiz cadıdan" dedim. İkisi birden kahkaha atınca, bende kendimi tutamayıp güldüm.
Onlar salondaki masayı hazırlamak için çıktı, ben ise ikinci dilim keki alıp az önceki gibi gölerimi kapatıp yemeğe başladım. Daha Lokman ağzımdayken duyduğum çıtırtı sesiyle gözlerimi açtım. Bir anda karşımdaki adamı görünce lokman boğazıma takıldı, öksürmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esir
ActionKaşlarını çatarak"Kimsin sen" dedi. Korkarak ayağa kalkıp doğruldum , "B-ben kayboldum yardım istemek için evinize geldim "dedim ,kaşlarını alay ederek kaldırıp hafif gülümseyerek, "Bu dağ başında, böyle güzel bir kızın tek başına ne işi olabilir ?"...