BÖLÜM 14 : CAM MANTAR

758 88 9
                                    

Carleen etrafta koşuşturan çocuklara bakıyordu. Ne kadar masum ve mutlulardı. Bir zamanlar Carleen'de böyleydi. Özledi geçmişini , çocukluğunu, keşke hep o anda kalabilseydi. Zaman onun için dursaydı. Hep annesinin yanında olsaydı, babasının kollarında. Derek ile uğraşaydı. ağlasydı, gülseydi.Kalbi sızladı Carleen'in. Derek'e ne olduğunu düşünmeden edemediği yıllar geçirmişti.

Onu çok özlemişti. Kimseye anlatmadıklarını birbirlerine anlatırlardı. Derek annesinin hastalığı yüzünden çok yalnızdı ve o yalnızlığı sadece Carleen görüyordu , yanında oluyordu. Sabahlara kadar konuştuklarını ve sarılarak yattıklarını hatırladı Carleen.Bir adım daha atamadı, gözleri doldu kalbi sıkıştı. Ne istemişlerdi Carleen'den o sadece çocuktu. Masum bir çocuk. Büyüklerine imrenen, yaramaz bir çocuktu. Görüşü buğulaştı Carleen'in. Dayanamıyordu.

Özgür olmasına rağmen dayanamıyordu. Gücü yoktu. Ayakta kalmak istemiyordu, yürümek, konuşmak istemiyordu, Hatırlamak istemiyordu. Carleen yaşamak istemiyordu. Başının üstünde saçını okşayan sıcacık eli hissettiğinde düşüncülerinden arındı. Kafasını kaldırdı ve hala buğulu gözleri ile Dean'a bakti. Dean ona bakmıyordu. Yüzü çok sert ve ciddiydi. Dean'ın gözlerinde öfke vardı sanki.

Carleen'in saçını okşayan elini çekti. "Güçsüz hissediyorsun değil mi ? İnsanlara baktığında onların mutlulukları ağır geliyor belki de yaşadıklarını hatırlatıyor sana. O yüzden her seferinde elini kalbine götürüyorsun." Carleen elini kalbine götürdüğünün bile farkında değildi. Dean'ın yüzüne bakıp sadece onu dinlemeye devam etti." Kalbinde ne tür acılar var bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey ve o acılar hep orada kalacak. Baktığın , duyduğun, hissettiğin herhangi bir şey sana o acıyı hep hatırlatacak. Unutmaya çalışacaksın, olmayacak hatırlamalıyım o zaman hep diyeceksin daha büyük acı çekmekten başka bir işe yaramayacak." Carleen neden bu sözleri duyuyordu ki ? Bunlar sadece daha çok acıtıyordu canını.Gözlerinden yaşlar birer birer süzülmeye başladı.

Dean ona dönüp gözyaşlarını sildi ama durmadı Carleen'in göz yaşları. Sesizce gözlerinden aşağıya doğru süzülen su damlacıkladinmiyordu. "Ağlamak rahatlatıyorsa sana ağlama demeyeceğim ama söylediklerim seni daha fazla üzmek için değildi. Bunları söyledim çünkü dünyada güzel şeylerde var ve elbette bunlar senin karşına çıkacak ama bunun için kendine izin vermelisin Acını kabul etmelisin. Onları yaşadın ve insanlar yaşadıklarını unutamazlar özellikle ağır olanları bu yüzden kabul et ve yaşa. Yaşamak iste. İşte o zaman sende bu izlediğin çocuklar gibi gülebilirsin."

Carleen hayranlıkla Dean'a baktı. Konuşurken oluşan yüzündeki o sert ifade Carleen'e döndüğünde kaybolmuş ve gülümsemesiyle ışık olmuştu. Dean anlamıştı onu, benzer acıları mı yaşamışardı? Carleen nefes aldı sanki uzun süredir almamıştı.

Dean'ın yanında olduğu için çok minnettardı ve o haklıydı. Güzel şeyler Carleen'i bulabilirdi hatta belki bulmuştu da. Carleen kaçarak güzel şeylerin kapısını aralamıştı zaten. Dean, Ember o kapının ardından gelen güzelliğin devamıydı. Bunu fark etmişti sonunda. Herkes ikinci bir şansı elde edemezdi ama Carleen ikinci bir şansa sahip olmuştu o halde o şansa sıkıca sarılacaktı.Eski Carleen gibi olmaycaktı bunu biliyordu ama ona ihtiyacı da yoktu.

EJDERHA CADISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin