EJDERHA CADISI

BÖLÜM 6 : ARIES

Aragon , toplantı salonun ortasında dönüp duruyordu çok heyecanlıydı. Bugün kendi ejderhasını seçecekti . Uzun zamandır bunu bekliyordu. Sonunda o an gelmişti . Toplantı salonunun kapısının açılmasıyla Aragon kapıya döndü .

İçeriye gelen erkek kardeşi Dean'dı . "Abi çok heyecanlıyım , elimin içi bile terliyor . Kalbim o kadar hızlı atıyor ki sesi duyulacak diye korkuyorum . Ya yanlış ejderhayı seçersem , ya öfkelendirirsem ve her şeyi berbat edersem . Ah ! yerin dibine girsem daha iyi. " Aragon kardeşine güldü. Kardeşinin omzuna elini koyup "Yolunda gidecek her şey . Sakin ol . Hem berbat etsen ne olacak ? Sen bir prenssin sana kimse karışamaz . " Dean abisinin sözleriyle biraz daha sakinleşmişti .

Aragon sakinleşen kardeşine baktı . Onun kendinden daha heyecanlı olduğunu gördüğünde Aragon 'da rahatlamıştı . Bir tek endişelenen o değildi . Bu Aragon'u da biraz olsun sakinleştiriyordu . Gerçi kardeşi on yedi yaşındaydı . Kendisinden üç yaş küçüktü , Dean'ın kendinden heyecanlı olması daha normaldi .

"Bu kadar soğukkanlı olma Aragon . İçten içe senin de heyecandan öldüğünü biliyorum. Abiliğin sırası değil şimdi . Ne hissediyorsun ? " Aragon ne hissederse hissetsin karşısındaki insanlara bunu fark ettirmezdi . Bunun sebebi babası olsa da Aragon için duygularını ve mimiklerini kontrol etmek otoritesini korumasını sağlıyordu . Ayrıca verdiği kararları duygularının önüne geçiriyor , bu işe asla duygularını katmıyordu .

Bu Aragon için çok önemliydi . Sonuçta varis prensti ve çok dikkatli olmak zorundaydı. Özellikle babası bile onun tarafını tutmuyorken. Cevap bekleyen kardeşine bakıp "Açıkçası ben de çok heyecanlıyım . Kendimi zor tutuyorum . Bugünü iple çekiyordum . "dedi . Ve iki kardeş de salonun ortasında kahkaha attılar. Bu dürüstçe cevap onları istemsizce güldürmüştü . Rahatlamanın bir yoluydu gülmek.

Salonun kapısı tekrar açılmış bu sefer Kral Paul , Kraliçe Laura ve küçük kız kardeşleri prenses Maria içeri girmişlerdi . Dean ve Aragon kahkahalarına son verip babalarını , başlarını hafif eğerek selamladılar . "Bakıyorum baya mutlusunuz . Bu iyi ama gitmeden önce size söylemem gereken bir husus var . "

Dean ve Aragon babalarını dikkatlice dinliyorlardı . " Bildiğiniz üzere bugün ejderha seçimi için bir sürü lord ve leydi sarayımıza teşrif etti . Beni , ailemizi utandırmamanız adına sizin ejderhalarınızı seçtim . "Aragon şaşırmırtı . Nasıl seçmişti ? Evet bu bir seçimdi ama bu seçime karar verecek kişi ne Aragon ne Dean ne de babalarıydı .Karar ejderhalara aitti .

"Dört ejderhaya sahibim . Bu yüzden ilk hakkınızı seçtiğim ejderhalarda deneyeceksiniz . Dean sen kırmızı olan ejderhayı ilk deneyeceksin . Eğer başarırsan ejderhanın ismini kendin vermeye hak kazanacaksın . Aragon sana gelecek olursak sen de yeşil olan ejderhada hakkını deneyeceksin . Sen de başarılı olursan ejderhanın ismini kendin verebilirsin. " Aragon için bu haksızlıktı . Yıllarca bu anı bekledi ve babası sahip olduğu ejderhalar arasından en güçsüzünü seçmesini istiyordu . Yeşil ejderha , ejderhalar arasında en güçsüz ve en kolay itaat eden ejderhaydı .

Dean için güçlü ejderhalarından birini seçerken , Aragon için en güçsüzünü seçmişti . "Efendim , bunu kabul edemem . İçlerinde en zayıf olan ejderha o . Lütfen ben kendi kararımı kendim vermek istiyorum . Emin ol-"Kral Paul elini kaldırmış ve Aragon 'u susturmuştu . "Bugün Lux Krallığı için önemli bir gün . Senin kararların önemli değil . Ben ne diyorsam o . Şimdi ikiniz de doğruca kafese daha fazla misafirlerimiz bekletmeyelim . "Dean , Aragon 'un ne kadar sinirli olduğunu biliyordu .