7 Nisan, öğlen civarı
Aniden yerimde olabildiğince dikleştim, cidden Shally kadına dalmak üzereymiş gibi koşmuştu. Sanki ağzını burnunu kırmak istiyormuş gibi... Birkaç metre kala ise durmuştu. Suratında korku, mefret arası bir ifade olsa da ağlamak üzere olduğu açıkça belliydi. Sürekli kıza lanetler okuyor, küfürler ediyordu. Kızsa rahatını hiç bozmamıştı, sadece gözlerini hafifçe aralamıştı.
Shally soluklanmak için durduğunda kız nemli dudaklarını hafifçe araladı. "Bitti mi?"
Aralarındaki mesafeyi daralttı. "Hayatımı mahvettiğin için özür dilemelisin. Kibirli bir kaltak gibi burada kıçını yaymamalısın." Açık konuşmak gerekirse Shally gibi muhteşem tatlı gözüken birinin o tarz bir kelime söyleyebileceğini hiç düşünmediğim için iki kaşımı birden kaldırmıştım.
"Tatlım bu hayatımdaki en güzel anlardan sadece bir kaçıydı." Gülmüştü, bacak bacak üst üste attı. Sonradan ilk kez aramızdan biriyle göz göze geldi. "Ada diyet programına dikkat ediyorsundur umarım." Daha çok bir soru sorar gibiydi.
Ada Evans her daim çatık olan kaşlarını biraz daha çattı, o da neden böyle bir soru geldiğini anlamamıştı. "Evet, her zaman."
"Güzel."
Kafasını tekrar arkaya yaslayıp gözlerini kapatmıştı. Herkes birbirine bakarken şu geri zekalı kumral saçlı it yine kızı kesmeye devam ediyordu. Zaten kızın kısacık olan eteği bacak bacak üstü üste attığında daha çok açılmıştı ve evet, bu durum oldukça sinirimi bozuyordu. Sanki benim kıçıma bakıyormuş gibi hissediyordum. Kaçıncı yüzyılda olursa olsun bu tacizdi. Üstelik ne yapmam gerektiğini de çıkaramıyordum.
Harekete geçebilmek için kızın kişiliğini bilmem gerekiyordu. Belki de erkeklerin bu tarz bakışlarından hoşlanan bir tipti. Eğer durum böyleyse ağzımı açtığım anda geri kapatacağı, benim geri kafalı olduğumu söyleyeceği kesindi. Zaten o esna da kumral saçlı it iftira attığımı söyleyecekti, kanıt olmadığı içinde kimse bir şey yapamayacaktı. Sonuç olaraksa sorun çıkaran biri olarak kalacaktım.
Sevgili psikoloğum Valentina, bu sayfaları okumamak için bana her ne kadar yemin etmiş olsan da okuduğunu biliyorum. Hatta bu satırları okurken fark ettirmemeye çalışarak benimle göz teması kuracağını da... İşte tam olarak hislerim bu şekilde. Normal olmayan bir durum gördüğümde bile sesimi çıkaramıyorum: Tek bildiğim insanların beni suçlayacağı, günün sonunda o pis canavar olacağım.
Shally kıza tokat atmak için hamle yaptı ama kız Shally'nin bileğini tutmuştu bile. Ardından muazzam bir sakinlikle gözlerini açtı, kafasını hafifçe öne doğru getirerek kendi eline baktı. "Ne do të flasim kur ai të vijë në shtëpinë time një ditë." Bu hiç bilmediğim bir dildi. "Av başladı mı yoksa?"
Dalga geçmişti fakat biz bunun nasıl bir dalga geçme aracı olduğunu hiç anlamamıştık. Bileğini çekmeye çalıştı ancak kız izin vermedi. Hatta her çekmeye çalıştığında daha da sert şekilde sıkıyordu. Bu denli zayıf bir kızın nasıl bu kadar fazla kuvvet uyguladığına hiçbirimiz anlam verememiştik ama ben çoktan yerimden kalkmıştım bile. Lanet, yine o anlık düşünmeden yaptığım hareketlerden biriydi.
Biraz geç olsa da Sam'de aynı hareketi sergilemişti. "Hey! Hey... Sakin olun."
"Şey..." Ada omuz silkti. "Teknik olarak Hunter sakin."
Adı veya lakabı Hunter olan hanımefendiyle fazlasıyla uğraşacaktık, daha ismini yeni öğrenmiş olmama rağmen minik sinir krizleri geçirmeme neden olması korkutucuydu. Sabah geç kalanlara sinir olmuştum. Şimdi ise her gün geç kalmasını, hatta biz toplantı yaparken hiç olmamasını diliyordum. Yanında kumral saçlıyı da götürse mükemmel olurdu. Hunter'a doğru attığım her adım gerginliğimi biraz daha artırmıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/333014466-288-k887865.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bucky'nin Üzgün Notları
FanficPsikoloğu Bucky'nin duygularını içine atmasına yeni çözümler aradığında günlük tutmasına karar verdiler. Buck bu karardan fazlasıyla nefret etti ve çocukça olduğunu defalarca kez dile getirdi ancak itiraz etmeyerek yanında taşıdığı not defterini gü...