Psikoloğu Bucky'nin duygularını içine atmasına yeni çözümler aradığında günlük tutmasına karar verdiler. Buck bu karardan fazlasıyla nefret etti ve çocukça olduğunu defalarca kez dile getirdi ancak itiraz etmeyerek yanında taşıdığı not defterini gü...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Not 30: Bir Takım Mesajlar
Hunter: Buchanan.
Hunter: Fotoğraflarıma bakıyordun.
Hunter: Hala daha bakıyorsun.
Aşağıda üç nokta belirmişti, yazıyordu. Noktalar kaybolduğunda durduğunu, ne yazmaktaysa ondan vazgeçtiğini fark ettim. Yatağın içinde hızla doğruldum, ne cevap vermeliydim? Ya da cevap vermeli miydim? Öfkemi belli etmek kötü bir fikir olabilirdi, insanlara zarar vermeye devam edebilirdi. Öte yandan konuşmamın başıma bela açıp açmayacağından emin değildim, malum aranıyordu.
: Bunun mümkünü yok.
Hunter: Ya ya ne demezsin.
: Hayal kurmaya devam et.
Evet, aslında yalan atıyorum. Biliyorum, bu adice ama yine de asla böyle bir şey yaptığımı itiraf etmem. Teknolojiden gram anlamıyorum, nasıl fotoğraflarına baktığımı anlamış olabilir ki? Kazayla bir haltlara mı basıyorum acaba? Telefon gözlerime o kadar yakın ki... Canımın acıdığının bile farkında değilim o an. Aklımda sadece yakalanmam var.
Hunter: Ben değil, sen hayal kuruyormuşsun gibi.
Hunter: Her neyse... Konumuz bu değil.
Hunter: Neden konuşmayı seçmiyorsun?
: Bir şey olsaydı derdim.
Hunter: Bir şey yok, haklısın. Birden fazla şey var.
Ekrana öylece baktım, ne yazacağımı düşündüm. İçimden bir ses aynısını yaptığını söylüyordu. "Neden bu kadar çok ısrar ediyor ki!"
: Neden bu kadar sinir bozucusun?
Hunter: Ah, teşekkürler.
İç çekerken yastığımı doğrultum arkama yaslandım. "Alaycı kız."
: Teşekkür etmen için demedim.
Hunter: Biliyorum.
Hunter: İroni mesajlarını bilmiyorsun sanırım, sorun da yok gerçi.
