Sea.Öncelikle vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayın. Her birinizin oy ve yorumları benim için çok kıymetli <3
Bomba bir bölümle geldim. Dikkat edin de çok ağlamayın.
Bol ağlamalı okumalar wjjdskkwjsj
...
Sabahın köründe uyandırılmıştık. Bizi izci filan sanıyor olabilirlerdi ama biz sadece 15 16 yaşında ergenlerdik ve bu saatte uyandırılmaktan nefret ederdik.
Açık büfe tarzında dün getirdiğimiz yiyecekleri söndürülen ateşin önüne bırakmışlardı. İsteyen tabağına istediği şeyi koyabilecekti.
Tabaklarımızı hazırlayıp sönmüş ateşin etrafında kocaman bir daire oluşturduk. Gözlerim Ömer'i arıyordu fakat ortalıkta görünmüyordu. Uyanmamış olma ihtimaliyle ayaklandım ve çadırına doğru ilerledim.
Kırmızı renk çadırına vardım ve ucu açından açık fermuarını kenara çekip içeri baktım. İçeride hala uyuyan yalnızca bir adet Ömer görmemle sırıttım. Ne de tatlı uyuyordu öyle!
Fermuarı iyice aşağı doğru çektim. Başımı içeri sokup yavaşça "Ömer..." diye fısıldadım. Tabi ki duyamazdı!
Çadırın içine bir ayağımı yerleştirdim. Diğeri çadırın dışındaydı. Biri görürse yanlış anlaşılırdım. O yüzden tam içine girmedim.
"Ömer." dedim az öncekine nazaran daha yüksek sesle ve tam içine girdim. Bir kere adını seslendim fakat yine bir hareketlenme göremeyince oflayıp arkama döndüm.
Tam çadırdan çıkacağım sırada kolumdan tutup çekilmemle çığlık attım.
Ömer beni yatağına çekmişti!
"Ne yapıyorsun? Bırak!" dediğimde daha sıkı tuttu. Başım göğsünde, elleri sırtımdaydı. Kalp atışlarım sabah sabah aşırı hızlı atmaya başladı Ömer yüzünden.
"Debelenme!" dedi uykulu haliyle. Beni gerçekten bırakmayacağını anladığım vakit dediğini yaptım ve rahat durdum. Anın tadını çıkarmaya çalıştım.
"Ha şöyle..." dedi uykulu sesiyle. Sıkan elleri biraz daha gevşedi ben durunca. Ellerimi göğsüne yasladım ve kalp atış seslerine odaklandım.
"Almeda..." diye mırıldandığında kalp atış seslerim hızlandı ister istemez.
"Hı?" diye mırıldandım. Sesim içime kaçmıştı adeta. Ömer'in göğsünde durmak çok güzeldi şu an ve hayal gibi geliyordu.
"Çok güzel kokuyorsun." dedi ve burnunu saçlarımda gezdirdi. Derin nefesler alıp veriyordu.
"Sen de." dediğimde kulağımın altındaki kalbi hızlanmıştı.
"Ee artık kalksak mı?" diyip hareketlendiği zaman ben de telaşla başımı Ömer'in göğsünden kaldırdım.
"Kahvaltı yapıyorduk bu arada. Seni göremeyince merak edip çadırına bakayım dedim." diyerek açıkladım kendimi. Halinde utangaç bir tavır vardı. Sanırım bazı şeylerin farkına daha yeni varıyordu.
"İyi ettin de geldin." dedi gülümseyerek. Fakat şaşkın suratımı görünce yüzü utangaç bir hal aldı tekrar. Bu haline gülümsedim ve ayağa kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Almeda
ChickLitGerçek ailem kitabı. ''Katranı kaynatsan olur mu şeker, cinsine tükürdüğüm cinsine çeker.'' ... "Kendi içinde kabullendiğini biliyorum. Sen de bildiğin sürece bana 'abi' demesen de olur ufaklığım. Ben seni yine her zaman çok seveceğim ve ömrüm yett...