Oy ve yorum unutmadıysanız şimdiden teşekkürler ve iyi okumalar ❤️
...
Eren işe yaramazının ağzından kaçırdığı şeyin ardından Yankı'dan iki üç dakika sonra masadan kalkmıştım. Tabi ki kaçmıştım aslında çünkü Arat o kadar heyecalanmıştı ki hemen sorgu sual etmeye başladı. Ağzı kulaklarına varıyordu resmen.
Benim de öyle! Bana kardeşim demişti ilk defa! İlk geldiğim gün samimiyetsizce hatta nefret dolu söylemişti bu kelimeyi ama bugün o kadar samimi bir edayla ve sevecen bir tavırla söylemişti ki içim gitmişti.
Bundan sonraki tek sorum ise onun yüzüne karşı nasıl abi diyeceğimdi.
...
Ertesi gün..."Dün annemi uyandıracağız demiştin! Beni kandırdığınızı anlamam gerekirdi! Oturup yemek yemeyeceğimi bildiğiniz için bana annemin uyanacağıyla ilgili yalan söyleyip zorla yemek yedirdiniz değil mi!? Ayıp değil mi lan bu!? İşinize geldiğinde kardeşimizsin demeyi biliyorsunuz ama Toprak Bey!" diyerek bütün sinirimi kustum. Toprak tepkisiz bir ifadeyle yüzümü süzüyordu.
Dün annemi uyandıracaklarına ve onu göreceğime dair söz vermişti. Dün, uyandırılmak için erken olduğunu söyleyince anlayışla karşılayıp oturup Eren ile beraber ağlamıştık. Tüm gün bekledik ama bir şey demedier. Ancak 20 dakika önce hemşirenin biri Toprak'ı apar topar annemin odasına çağırdı. Toprak abisi hemen annemin odasına girmiş, 15 dakika orada kalmıştı. Ve şu an çıkmış hiçbir şey söylemiyordu.
"Bitti mi?" diye sordu alayla Toprak.
"Bitmedi!" dedim yüksek sesle. Herkes şu an buradaydı. Beni dinliyorlar ve Toprak'tan gelecek en ufak bir açıklamayı bekliyorlardı.
Lila yengem de, elini tuttuğu Bartu ile beraber Toprak'tan gelecek en ufak bir açıklamayı bekliyor ayrıca beni dinliyorlardı. Bartu azıcık benden korkmuş olabilir ama bunu telafi edeceğime dair kendime ve ona içimden söz verdim.
Toprak'ın bu sakin hali ise iyice sinirlenmeme neden olmuştu. Aramıza birden bire bir soğukluk girmişti anlayamadığım bir şekilde. Sanki bir daha ısınamayacak bir soğukluk...
"Almeda bir sakin ol. Belli ki Toprak abimizin söylemek istedikleri var." diyen Arat, elini omzuma atmış beni yanına çekmişti. Bu hareketine afallayıp sinirimi biraz yatıştırmak adına başımı salladım.
"Söylesin o zaman! Her şeyi dürüstçe söylesin." dedim net bir şekilde. Sesim az öncekine nazaran daha az çıkmıştı.
"Tamam, başka var mı bağırıp hesap soracak?" diye sordu etrafına göz gezdirerek. Bütün kardeşler buradaydık. Ayrılmıyorduk bir yere bir saniye bile.
Toprak'ın alayla kurduğu bu cümleden sonra kimseden ses çıkmamıştı.
Toprak derin bir nefes alış veriş sürecinden sonra dudaklarını araladı. Sanırım onu kırmış gibi hissediyordum. Sanırım değil, baya baya kırdım onu. Ayrıca saygısızlık ettim. Neyse.
Toprak gözlerini gözlerimle buluşturmamaya özen göstererek konuşmaya başladı.
"Dün annemin ameliyatı başarılı geçti, evet. Almeda'ya söz verdim evet. Ama diğer doktor arkadaşlarım bunun şu an yapılmaması gerektiğini önerdiler. Almeda'ya söz verdiğim için de yüzüne bakıp 'ben sözümü tutamadım' diyemedim." dedi ve başını eğdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Almeda
ChickLitGerçek ailem kitabı. ''Katranı kaynatsan olur mu şeker, cinsine tükürdüğüm cinsine çeker.'' ... "Kendi içinde kabullendiğini biliyorum. Sen de bildiğin sürece bana 'abi' demesen de olur ufaklığım. Ben seni yine her zaman çok seveceğim ve ömrüm yett...