KEYİFLİ OKUMALAR...
Gündüz yaşananların üzerinden saatler geçmiş azda olsa bir şeyler yemiş ve herkes bir köşeye çekilerek uyumuştu. Bense hala tavanı izlemeye devam ediyordum. Buradan çıkabilecek miydik bilmiyorum, dışarıda hayat var mı yada bizden başka yaşayanlar var mıydı? Onu da bilmiyorum.
O şeylerin ne olduğuysa hala bilinmezliğini sürdüyordu. Duyduğum sesle başımı hafifçe kaldırmış ve kısa süreliğine etrafa göz atmıştım.
'' Tanrım ''
Bu Jolie' ydi. Hala ağlıyordu. Derinden aldığım nefesi sinirle solumuş ve pozisyonumu değiştirmeye karar verip sağ tarafıma dönmüştüm.
Bu kez karşımda gördüğüm kusursuz surata sahip olan Grayson' dı.
İlk kez yakından ve dikkatli baktığım genç adamın yüz hatları fazlaca belirgin ve kusursuzdu. Öylece, hareketsizce yatan adamı izlerken, onunla ilk tanıştığımız günü anımsamış ve hafiften sırıtmıştım. Keşke o günlere geri dönsek diye içten içe söylenirken, genç adamın suratını incelemeye devam ediyordum ki '' daha ne kadar bakmaya devam edersin '' demişti.
Gözleri kapalı olmasına rağmen onu izlediğimi nereden anlamıştı ki, ben şaşkınlıkla bakmaya devam ederken o, tek gözünü açmış ve sırıtarak bakmıştı suratıma, bana baktığını görüp yeniden sırt üstü yatmış ve '' sana bakmıyorum '' demiştim. Yattığı yerden kıkırdayan geç adam '' neden her şeye itiraz ediyorsun '' demiş ve nefeslenerek arkasını dönmüştü.
Söylediklerine göz devirip sırtımı ona doğru dönerken '' peki sen neden bu kadar ukalasın '' demiştim...
Gözlerimi sıçrayarak araladığımda gördüklerimin kabus olduğunu anlamıştım. Derinden nefeslenip başımı yeniden yastığa gömerken gözlerini aralayan Grayson, '' iyi misin ? '' diye sorduğunda ona, her şeyin yolunda olduğunu söylemiştim.
Uykusuna geri dönen Grayson, kısa sürede yeniden uyumuştu.
Gördüğüm kabusun etkisiyle tüm uykum kaçmıştı. Gözlerim duvarda asılı olan saate iliştiğinde 05.20 olduğunu görmüştüm. Yattığım yerden doğrulup çantamı yavaşça açmış içinden el fenerimi, defter ve kalemimi çıkarmıştım.
Defterin kapağını açıp boş olan bir sayfa açmış ve rast gele karalamaya başlamıştım. Bir yandan gelişi güzel savuruyordum kalemimi bir yandan da buradan nasıl çıkacağımızı düşünüyordum.
Yaklaşık yirmi dakika boyunca aynı şeyleri yaptığımda düşünmeyi bırakmış ve çizdiğim şeye bakmıştım.
'' Ben bu kadar çirkin miyim ? ''
Duyduğum sesle irkilip geriye çekilirken Grayson elimdeki defteri almış ve incelemeye başlamıştı.
'' Sanırım dün senin yüzünden öleceğimden fazla korktun ''
Söylediği şeye fazlasıyla şaşırarak suratına bakarken...
'' Rüyanda beni böyle mi gördün. Ahhhh... Cidden çok çirkinim ve o şeylere asla dönüşmemeliyim ''
Elindeki defteri yeniden kucağıma bırakan genç adam, sırıtarak suratıma bakarken ben çizdiğim şeye daha dikkatli bakmıştım. Sahiden de az önce kabusumda gördüğüm halini çizmiştim ve cidden korkunç görünüyordu.
Gördüğüm kabus canımı yeniden sıkarken yüzümde düşmüş olacaktı ki '' senin suçun değildi. Beni hiç bir şeye zorlamadın '' demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSTİLA
AdventureUğradığım ihanetle sarsılmanın ağırlığını tüm benliğimde yaşarken, bunu düğün günüme bir hafta kala öğrenmek ve sevdiğim, yedi yıldır birlikte olduğum adamın çocukluk arkadaşımla, dost dediğim insanla birlikte, kendi yatağımda basmak sanırım ihanet...