SIR

36 6 10
                                    

GRAYSON...

Patlayan silahı yavaşça aşağıya indirirken, Peter'ın elinden güçlükle almış ve okkalı bir tokat indirmiştim suratına, hissettiği acı ve şaşkınlık suratında fazlasıyla belirginken, tüm bedeninin titrediğine şahitlik etmiştim.

Attığım tokat onu girdiği buhrandan güçte olsa çıkarmış, hıçkırıklarla ağlamaya başlamıştı.

Ağlaması daha da şiddetlenen adam yüzünü ellerinin arasına gömerek ağlamaya devam ederken '' ne yaptım ben, ne yaptım... '' diyerek söylenmişti.

Karşımda hıçkırıklarla ağlayan adamı izlemeyi reddedip, sırtımı hafifçe ağaca yaslayıp derinden nefeslenerek yeniden soluk almaya başlamıştım.

Soluk soluğa kalan bedenim yavaşça kendine gelirken, duyduğum sesle bakışlarımı sesin geldiği yöne çevirmiştim tıpkı Peter gibi...

'' Grayson... Grayson... Peter. ''

Bunlar bizimkilerdi.

Silah sesini duymuş olacaklardı ki ormanda bizi arıyorlardı.

Bakışlarım Peter'a kayarken, o da bana bakmıştı.

Korkuyordu...

Çaresizdi...

Toparlanıp Peter'ın yanına gittim. Elimdeki silahı genç adama uzatırken '' toparlan Peter, onlar bizi bulmadan toparlan. '' dedim.

Ben üzerimdeki  toprağı, pisliği temizlerken şok etkisiyle öylece oturduğunu görüp yanına eğilerek '' burada hiçbir şey olmadı. Gölge gördün. Paniğe kapılıp ateş ettin. Hepsi bu... Tamam mı?  Şimdi kalk ve toparlan, burada olanlar aramızda kalacak Peter '' demiş ve hala şaşkınlıkla bana baktığını görünce ''tanrı aşkına toparlan Peter ve sakın burada olanlardan kimseye bahsetme anlaştık mı ? '' diye sorup beklemiştim.

Yerdeki bakışlarını suratıma çeviren adam, sakince başını sallamıştı.

Beni anladığından emin olunca ayaklanıp, elimi uzatmış ve toparlanmasına yardımcı olmuştum.

Elindeki silaha bir süre bakan adam, güçlükle yutkunup yerine koyarken, adımızı seslenenlerin yaklaştığını fark edip, seslenişlerine nihayet cevap vermiştim.

Seslenişimi duyan Ryan, Gavin, Eric, Mia, Morgan, Alex, Kwang-ho ve Kai koşarak yanımıza geldiklerinde korku dolu bakışlarına maruz kalmıştık.

Oluşan sessizliğin biraz uzun sürdüğünü fark edip '' ne oldu ? '' diye sormuştum.

Konuşmak için acele eden Eric '' silah sesi duyduk. '' diyerek, aslında ne olduğunu sormuştu.

İSTİLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin