KEYİFLİ OKUMALAR...
İşim gereği çok erken kalkmam gerektiği için sabahın 06.00 ' sın da uyanmış hızlı bir duş alıp, hazırladığım kahvemi elime alarak dışarı çıkmıştım. Dakikalar sonra otoparka gelmiş vakit ve kaybetmeden yola çıkmıştım.
Ofise geldiğimde nöbet değişimi yapmış ve masama geçip oturduğumda ilk ihbar da gelmişti. Telefona cevap verdiğimde ağlayan kadın güçlükle, saatler önce burnu kanayan eşinin kendisini banyoya kilitlediğini fakat bir süre içeriden ses gelse de yaklaşık bir saat önce sesin kesildiğini söylemişti.
Adresi alır almaz tıbbi müdahale gerekebilir diye olay yerine ambulans sevk etmiş bizde ekip arkadaşlarım ile birlikte yola çıkmıştık.
Tam anlamıyla yolları yararak otobanda ilerlerken on dakika içinde daireye giriş yapmıştık. Sağlık çalışanları kadını sakinleştirirken ekip arkadaşlarımdan biri de kilidi açmaya çalışmıştı. Kısa sürede kilidi açmayı başarıp içeri girdiğimizde ağzı burnu kanlar içinde kalan adamın hareketsizce yerde yattığını görmüştük.
Kadın kocasını görüp büyük bir çığlık attığında ben onu banyodan uzaklaştırırken bizimkilerde adamın nabzını kontrol etmeye başlamıştı. İçeriden '' nabız yok '' cümlesini duyduğumuz an kadın baygınlık geçirmiş ve sağlık çalışanları hızla müdahale ederken ben ekip arkadaşlarımın yanına giderek '' emin misiniz ? '' diye sormuştum.
Adamın bileğini tutan Jack, elini hızla adamın boynuna götürmüş ve '' maalesef '' dediğinde bir anlık gözüme çarpan detayla '' kıpırdadı...parmağı kıpırdadı '' dediğimde Jack, tekrar nabzını kontrol etmiş ve '' atıyor... ama çok zayıf '' demişti.
Eğilerek adamın nabzını dinlemeye çalıştığında yerdeki adam bir anda canlanıp üzerine atıldığında Jack son anda kendini geriye atsa da adam Jack'in kolunu yakalayıp ısırdığında adamı ondan güçlükle ayırmıştık.
Kendini kaybeden adam öfke nöbeti geçirirken vurduğumuz sakinleştiriciyle biraz olsun sakinleşmeye başladığında adamla göz göze gelmiş, kısa bir an göz bebeklerinin olmadığını ( perde varmış gibi) görmüş ve adam gözlerini kapayarak ilacın etkisiyle bayılmıştı.
Adamı yavaşça yere bırakırken hızla Jack' e yardım eden ekip arkadaşlarımın yanına gitmiş ve Jack'in iyi olduğunu görüp derinden nefeslenmiştim.
Jack yaşadığı panikle '' neydi bu ?.. '' diye söylenirken hepimiz şaşkınlıktan ne diyeceğimizi bilmeyerek önce birbirimize bakmış sonra da güçlükle ve nefes nefese '' sanırım öfke nöbeti geçirdi '' demiştim.
Sağlık çalışanları önce Jack' e müdahale etmiş ve kanamasını durdurduktan sonra pansuman yapmışlardı. Bu sırada kadında kendine gelmiş ve kapının arkasından korkuyla bakıyordu.
Sağlık çalışanları yönlerini adama çevirdiklerinde adamı sedyeye koyduklarını görüp '' bağlayın, uyandığında yeniden nöbet geçirebilir '' demiştim. Sağlık çalışanları dediğimi yapıp adamı hastaneye götürürlerken bende korkuyla bakan kadının yanına gidip '' eşinizle bir sorun mu yaşadınız ? '' diye sormuştum.
Kadın önce ağlamasını yatıştırmaya çalışmış sonrada konuşmak için dudaklarını araladığında ''hayır... Biz uyuyorduk. O uyandı. Çıkardığı sesle bir sorun olduğunu anlayıp uyandığımda burnunun kanadığını gördüm. Normal bir kanama gibi değildi. Yoğundu... Sonra banyoya gitti hatta bende biraz yardımcı olmaya çalıştım. Burnunun kanamasını güçlükle durdurmayı başardığımızda iş yerinde de kanadığını söyledi. Sonra da dışarı çıkmamı istedi...Çok korkuyorum. Onun nesi var? '' diye konuşmuş ve sorduğu soruyla '' bilemiyorum ama iyi olacağına eminim, size hastanede gerekli açıklamayı yaparlar '' demiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSTİLA
MaceraUğradığım ihanetle sarsılmanın ağırlığını tüm benliğimde yaşarken, bunu düğün günüme bir hafta kala öğrenmek ve sevdiğim, yedi yıldır birlikte olduğum adamın çocukluk arkadaşımla, dost dediğim insanla birlikte, kendi yatağımda basmak sanırım ihanet...