23. SANRI ve SANCI

54.6K 2.7K 919
                                    

Selammmm,

Oy vermeyi ve okurken dalıp yorum yapmayı unutmayalım

Opuyorum cok cok

Keyifli okumalar

Mabel Matiz - Yaşım Çocuk

Madrigal- Dip

Someone To Stay

Feride Hilal Akın/ Hakan Tuncbilek- Sana Saklandı Ruhum

Maya Perest- Yok Bana Bu Cihanda

Maya Perest- Yok Bana Bu Cihanda

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

AHZAR-

23. SANRI ve SANCI

Geçmiş I.

Onun bir sanrı olmasını dilerdim; sancı olacağını eğer bilseydim.

Bir daha geri dönmezdi ama zaman. Fakültenin içine aynı kalabalıklarla bırakmazdı hiçbirimizi, tek başıma ders çalıştığım o masada önüme kahve ikramı bırakılmazdı artık, saniyeler saniyeleri kovalarken çatık kaşlarım altında onun yeşil hareli bakışlarını bulmazdı ela gözlerim, yaşanan yanlış anlaşılma öfkemi bilemezdi mesela, o kahveyi üzerine fırlatmamı sağlamazdı ellerim... adı üstünde, geçmişti ve geçmiş, yanarak kül olduğu o yerdeydi, ateşi içimi yakar halde kalmıştı hâlbuki, yakacak bir şey mi kalmıştı ki?

Alt dudağımı ağzımın içine yuvarlayarak başımı önüme düşürdüm, kısık bir nefes burnumdan içeri gönderirken düşüncelerim elleri kan lekeli bir katildi andırıyordu; boğazıma yapışmış, nefes alacak alan tanımıyordu. Bir, iki, üç... beş, altı, yedi... hayır, on bir; tam on bir gün geçmişti. O hâlâ burada, etrafımda, tam da şimdi pencere kenarına ulaşsam ve perdeyi aralasam, arabasını görebileceğim o kaldırım kenarında duruyordu. Israrcı, inatçı ve gözardı edilemeyecek kadar kararlıydı. Konuşmak istiyordu... günlerdir, tek istediği buydu. Sabrını zorlayan o ağır his bulutu yüzüne kara bulutlar indiriyordu artık; kaşları çatıktı, gözleri sessizdi ve tahammül edemiyordu.

Pes etmesi gerekiyordu. Bırakıp gitmeli, onun her şeye rağmen bir kapı uzakta olduğunu bilen kalbimin sızlanmalarına umut tohumları ekmemeliydi. İzin ver, diyordu artık bir tarafım, onu son defa görmek ve son defa konuşmasına izin vermek isteyen yönümdü. Diğer yandan, bir şeytan taşıyordum kafamın en ücra köşesinde ve sözleri yakıcı, gözleri kindar bakıyordu. Onu dinlemek, anlamak ve gururumu ayaklarımla ezerek, bir ihtimal affetmek istemiyordum.

AHZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin