16. TEK İHTİMAL

68.7K 4K 2.3K
                                    

Oyları verip bölüme öyle geçelim lütfen.

Bu bölüm tamamen şimdiki zamandayız.

Keyif okumalar...

2 veya 3gün içinde buluşmamız şerefine bol yorum??? :)

Bu bölüm yazdığım en uzun bölüm oldu, bu yüzden lütfen... (brz drama queenlik)

Opuldunuzzzz.

Bölüm şarkısı:

The Night We Met

(Bir tane daha varda hintce ve ismi cok uzun arkadaşlar jsnxksmnzma benim muzik zevkisinin çorbaligi)

(Bir tane daha varda hintce ve ismi cok uzun arkadaşlar jsnxksmnzma benim muzik zevkisinin çorbaligi)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

AHZAR-

16. TEK İHTİMAL

İçimde bir boşluk, ateşten bir girdap vardı.

Karşıma geçmiş içini dökmüş, dökükleri beni can evimden vurmuş; taş olmuş ve bağrıma oturmuştu. Kaç dakika geçmişti? Kaç saniye daha devrilerek dakikalara dönüşmüştü? Sözleri hâlâ kulaklarımda, soluduğum havada, yüzümü delip geçen yağmur damlalarında asılydı. O nasıl gidebilmişti? Nasıl giderdi? O giderdi... Böylesine bir gidişi bana reva gören adam, beni böyle sevme bile diyebilir haldeydi.

Hep sev, hep kal, Yağmur. Her zaman.

Sağ gözümden kayan bir damla yaş daha yanağıma is bırakarak çene ucuma aktı, gerdanıma birikerek adıma karıştı. Yağmur. Alt üst olmuş, korkak kalbin sahibinin adı bu. Kendime borcum çok, buna rağmen görevim iyi bir evlat ve abla olmak. Tek sorumluluğum da bir evi geçindirmek; annem bir deli, kardeşim bana nefes alınacak bir sığınak. Kalbimde yıllanan bir adam, aklımda geçmiş, geçmişte bir ölü, anılarda bir tek onun gülüşü... Hayallerim kırık, kalbim paramparça, aşkım yarım; hayır, aslında bazı hikayelerin ömrü o kadarlık.

Hıçkırık döküldü dudaklarımdan buz gibi havaya. Üzerimde onun kokusunun sindiği ceket vardı. Dakikalar önce arkasını dönüp, arabanın çığlık atan teker sesleri arasında kaybolduğunda öylesine kalmıştım ki orada; dizlerimin üzerine düşmem saniyeler içinde olmuştu. Tüm yağmur suyu üzerimdeydi; sırılsıklamdım. Gözlerimden yaşlar akmaya, kalbimi yangın yerine çevirmeye devam ediyordu.

Avuç içlerimi asfalt zemine bastırdım sertçe, avuç içlerim pütürlü zemine sürtüne sürtüne koyu asfaltı kana bulasa, yine gıkım çıkmazdı artık. Tüm kelimelerim öfkeli, kızgın, kırgındı bana ve her yerime ağrılı hisler birakıyordu. Ne olacaktı şimdi? Öylece izin mi verecektim gitmesine? Yine mi? Alt dudağımı ağzımın içine çekerek kafamı iki yöne salladığımda gürültü içinde asfalta düşen adım sesleri kulaklarıma çarparak bedenimi ürperiyle ezdi. Yine de başımı kaldırmadım. Gözlerimi zemine dikmiştim ve ağlayarak, öylece karanlığa bakıyordum.

AHZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin