"Günaydın" Babam, odasına girmek üzereyken bana baktı.
"Günaydın"
"Bu saatten sonra nasıl uyuyacaksın?"
"Birkaç gün baykuş gibi yaşayacağım" Gözlerimi devirdim.
"Siz uyurken mutfak için biraz alışveriş yaptım. Acıkırsan bakarsın"
Başımı sallayarak odamın karşısında ki lavaboya girdim. Gün boyu uyuduğumda başım, geceden kalma gibi ağrıyordu.
Musluğu açarak soğuk suyla yüzümü yıkadım. Ardından dişlerimi fırçalamak için fırçamı aldım. Tam dişlerimle fırçayı buluşturmak üzereydim ki kapı açıldı.
"Başım çatlıyor" Harry, başını tutarak yanıma geldi.
"Benimde öyle"
"Öğlen saatlerinde kapı çaldı. Kimse açmayınca ben baktım. Josh mıydı, o geldi"
"Neden gelmiş" Aynada dişlerime bakıp köpüklenmemiş bir yer var mı diye kontrol ettim.
"Seni sordu. Ben uyuduğunu söyleyince gitti"
"Onun müsait olduğu bir zaman buluşacaktık. Neyse, başka zamana artık" Ağzıma su alıp geri çıkarttım.
"Uyuyacak mısın tekrar?"
"Sanmıyorum. Sen?"
"Belli olmaz. Telefonun titremesiyle uyandığım için şok uykumu kaçırdı"
"Ben sesiyle uyanamazken sen nasıl titremeyle uyandın?"
"Telefonu yastığın altına koyma gibi bir alışkanlığım var"
"O genelde kızların yaptığı bir şey değil mi?"
"Sen yapmadığına göre hayır"
"Genelde dedim" Gözlerimi devirdim ve havluyu aldım. "Kim aramış?"
"Ally"
"Ne güzel, bak buna sevindim. Neredeymiş?"
"İşi uzun sürmüş"
"Bizim evde o kadar uzun sürecek ne olabilir?"
"Bilmem. Uzun sürmüş işte"
"Tamam, kızma" Gülerek kapıyı açtım ve çıktım. "Ben odamda olurum. İstersen gelirsin"
Bir şey demeden arkamdan kapıyı kapadı. Peki?
Odama girmeden önce babamın aldıklarını kontrol etmek için mutfağa inmeye karar verdim. Jenna olayından sonra yalnız gitmeye korkuyorum ama kilometrelerce uzaktayım şuan, değil mi?
Salonun ışığını açıp etrafı süzdüm. Ardından mutfağın ışığını açarak içeri girdim. Babam düzenli olmaya bayılırdı. Bu yüzden bir şeyleri arayarak hareket etmem gerekiyor. Hobilerim arasında çok hareket etmek yer almıyor ama ne yazık ki atıştırmalıklara ihtiyacım var.
Buzdolabını açıp 'sağlıksız' bir şeyler var mı diye bakmaya başladım. Tatilde salata yiyecek halim yoktu tabi.
"Bethany" Aniden duyduğum bir fısıltı ile elimi kalbime koydum. "Buradayım"
Ses pencereden geliyordu. Oraya yaklaştığımda fısıldayan kişinin Joshua olduğunu gördüm.
"Tanrım! Neden kapıyı çalmadın?"