"Canını çok yakmayacağım. Çıkar şu lanet olası tişörtünü"
Onu itmeye çalışırken bir yandan da akan gözyaşlarımı silmeye çalışıyordum.
Daha önce bir çok kez birlikte olduk. Ama bu onun cezalandırmasıydı ve benim lehime olmayacaktı.
"BETHANY" Ashton, tişörtümü çıkartmışken, birinin sesi duyuldu. Kollarından destek alarak, ağırlığını üstümden kaldırdı ve kapıya baktı. Bu oydu.
Ne olduğunu anlamadan, Ashton'ın yüzüne aldığı darbe ile çığlık atmam bir oldu. Harry, Ashton'a acımadan, kesintisiz yumruklar savuruyordu.
Tişörtümü hızla giyip, girdiğim şokun etkisinden kurtulmaya çalıştım. Bu bir kabus olmalıydı.
Ashton, kendini toparladığı an yaptığı bir hamleyle yukarı çıktı. Dudağından akan kanı gördüğüm an işin ciddiyetinin arttığını fark ettim. Bu, birinin ölümüyle sonlanacak bir kavgaydı.
Hızla ayağa kalkıp Ashton'ın kolunu tuttum. Ama onun benden kurtulması kolay olmuştu. Hızlı bir itiş ile kendimi yerde buldum.
"Bethany!" Harry'nin endişeli sesini duyabiliyordum.
Elimi, başımı çarptığım yere koyduğumda elimin ıslandığını fark ettim. Kalp atışlarım nefesimi kestiği an tek hatırladığım görüntü, Harry'nin yüzüydü.
***********
Gözlerimi açtığımda, hissettiğim keskin acı ile inledim.
"Bethany" Harry, oturduğu yerden hızla kalkıp yanıma geldi. Elimi tuttuğunu hissediyordum. Belki de vücudum uyuştuğu için öyle hissediyordum. Bilmiyorum, ama her neyse sıcaktı ve beni güvende hissettiriyordu.
"Neredeyiz?" Gözlerimi ışığa alıştırmaya çalıştım.
"Hastanedeyiz. Başını çarptın ve bayıldın. Ama şimdi iyisin" Kaşında ki yarabandını görünce, ne olduğunu hatırlamaya başladım.
"Ashton... O nerede?"
"Bilmiyorum. Ben ambulans çağırırken, hızla evden çıktı" Yüzüne dikkatli baktığımda, gözlerinin kırmızı olduğunu fark ettim. Ağlamış mıydı?
"Bunu kimse bilmiyor dimi?" Sedyede doğrularak elimde ki iğneyi, bir anlık acı hissederek çıkarttım.
"Hayır. Doktor, ciddi bir şeyinin olmadığını söyleyince kimseyi endişelendirmek istemedim" Elimi tutarak ayağa kalkmama yardım etti.
"Iyi yapmışsın" Gülümsemeye çalıştım. Ama bu daha çok acı dolu bir inleme olmuştu. "Sen iyi misin?"
"Evet. Beni boşver, nasıl hissediyorsun? Ağrı var mı?"
"Beynimde filler sevişiyor" Elimi saçlarıma geçirdim.
Yüzünde oluşan küçük gülümsemeyi görmemelikten gelerek koluna girdim. Yürümek için yardıma ihtiyacım var gibi hissediyordum.
"David'i arayıp seninle kalacağımı söyleyeceğim. Seni oraya götürürsem anlarlar"
"Ally ile aranda bir sorun yaratmaz dimi?"
"Hayır. O bana güvenir" Kıskançlık duygusu midemi yakıyordu. Ashton, benim için hiçbir zaman böyle düşünmemişti.
******
"Işte" Harry, yatağa uzanmama yardım etti.
"Teşekkür ederim" Gülümsedim.
"Önemli değil" Arkasını döndü ve kapıya doğru yürüdü. Arkamı dönmek için hazırlanıyordum ki birden "O kimdi?" Dediğini duydum.