"Bethany..." Saçımda dolanan ellerle gözlerimi açtım. Harry baş ucumda oturmuş, bana bakıyordu.
"Harry?"
"Çok güzelsin Bethany" Parmaklarını tenimde gezdirdi.
"Neler o-" Iki parmağını dudağıma koydu ve beni susturdu. Kalkmaya çalışıyordum, ama beni tutuyordu.
"Bethany" Vücudumun sallandığını hissetmeye başladım. "Bethany"
Dudaklarını dudaklarıma kapatırken gözlerimi sımsıkı kapadım.
"Beth"
Bir anda gözlerimi açmamla, Harry ürktü ve bir adım geri gitti.
"Harry, sen-"
"Kahvaltının hazır olduğunu söylemeye gelmiştim"
Bir kaç saniye boş boş yüzüne baktıktan sonra, neler olduğunun farkına vardım. Sadece lanet olası bir rüyaydı. Sadece rüya.
"B-birazdan gelirim" Kalp atışlarımın normale dönmesi için elimi kalbimin üstüne koydum.
Bu da neydi şimdi?
"Tamam, ama acele edersen iyi olur. Fazla vaktim yok"
"Nereye gideceksin?"
"Bir ay sonra Ally'nin doğum günü. Merkezde ki büyük kafeyi ona hazırlamak için kafe sahibi ile anlaşmaya gideceğim. Eh, biraz fazla tutacak, ama son bir kaç aydır sadece bunun için çalıştım. Biraz para biriktirdim. Çünkü o gün sadece yeni yaşına girmiş olmayacak. Gecenin sonunda evlenme teklifi edeceğim"
"Zaten etmemiş miydin?" Önce ki dediklerini duymamazlıktan geldim. Midemde ki kıskançlık hissi yine büyüyordu.
"Evet, ama uzun zaman oldu ve ben tarihi yakın zamana almak istiyorum" Gülümsedi. Bahse varım, Ally'yi hayal ediyordu.
"Sen git istersen. Gerisini ben hallederim" Sahte bir gülümseme gösterdim.
"Emin misin?"
"Evet. Merkeze varman biraz zaman alır zaten. Geç kalma. Her şey için teşekkür ederim" Yataktan kalkarak banyoya gitmek için kapıya yöneldim.
"Bir şey istersen ya da bir şey olursa-"
"Evet, biliyorum. Seni arayacağım. Hadi git"
Gülümseyerek aniden bana sarıldı.
"Anlaşılan fazla heyecanlısın" Gülerek geri çekildim. Tanrım...
"Görüşürüz" Güldü ve el sallayarak hızlı bir şekilde merdivenleri inmeye başladı.
Allison, çok şanslı bir kız, çok şanslı. Lanet olsun.
Banyoya girdim ve ellerimi mermere koyarak aynaya, şokla uyanmış yüzüme baktım.
Allison gibi mavi gözlerim, onlara uyum sağlayan simsiyah saçlarım yoktu. Tamamen beyaz bir cilde sahip değildim. Erkeklerin sevdiği bir kız tipi değildim. Bu yüzden bir Harry'm yoktu. Sadece olduğunu sandığım Ashtonlara sahiptim.
Her zaman kendimi en mükemmeli olarak görüyordum. Büyüyene dek insanların, beni gerçekten sevdikleri için etrafımda olduklarını sanıyordum. Oysa ki sadece paraya sahip olduğum için etrafımdalarmış. Herkese soğuk davranmamın sebebi, kimseye güvenemediğimden.
Dışardan bakıldığında çok güzel bir hayatım varmış gibi görünüyor. Evler, arabalar, babam sayesinde gelen popülerlik, korumalar, babama eşlik ettiğim törenler... Oysa ki çok yalnız hissediyorum. Mutlu insanları kıskanıyorum. Kızlar tarafından pek sevilmiyorum. Çünkü onları üzgün görmek, beni mutluyor. Belki biraz sadist bir düşünce. Belki de bencil...