*Beth'in ağzından*
David ile yediğimiz akşam yemeğinden sonra odamda uyuyakalmışım. Hiç özlemediğim alarmın iğrenç sesiyle gözlerimi açtım. Yorgunluktan yer yanım ağrıyordu.
Okula gideceğim aklıma gelince kafamı yastığa gömmek istedim. Ama sınavlarım vardı. Bitirip kurtulacaktım. Sınavlardan önce kısa bir tekrar ile geçebileceğime inanıyordum ama kalben değil.
Korkuyordum. 1 sene daha kalmaya katlanamazdım.
"Günaydın hayatım" Babam takım elbisesi ve mükemmel kokusuyla odama girdi. Baygın gözlerle gülümseyip ayağa kalktım.
"Günaydın" Yanağına bir öpücük kondurdum.
"Seni okula ben bırakacağım. Müdür ile konuşayım bugün"
Başımı salladım.
"Rose kahvaltı hazırladı. Hemen hazırlanabilirsen-"
"Yiyebilirim. Anlaşıldı" Gülerek kapıya dayandım. Bu ona 'çık artık' deme şeklimdi. Babam hafifçe saçlarıma dokunup odadan çıktı.
Cehennemde ilk günüme başlıyordum. Ne olacağından korkuyordum. Ashton belki de babama oynamıştı uçakta. Güvenemem ki. Önceki yaptıklarına bakınca güvenmek çok zor. Herkes yine bana bakıp fısıldaşacak mı? Tuvaletlere, dolabıma fahişe yazılacak mı? Bunları kaldırmak zor. Bir kez daha dayanmaya gücüm olduğunu sanmıyorum. Hele ki son haftalarda yaşadıklarımla.
******************************
"Görüşürüz hayatım" Babamı öpüp arabadan çıktım. O arabayı park edip gelecekti. Arkadan el salladım ve kalabalığa karıştırdım. Çirkin formalarım ve sırtımda bir çanta ile ilk kez geliyormuş gibi hızlı adımlarla içeri yürüdüm. Gözüm etrafı kesiyordu. Bana bakan var mı diye bakıyordum. Kapıdan içeri girene kadar bir sorun gözlemlememiştim.
"Ve okulun en güzel kızı sonunda burada" Dolabıma gitmek üzere köşeyi dönecekken Ashton karşıma çıktı. Arkadaşları duvara yaslanmış, bizi izliyorlardı.
"Günaydın"
"Günaydın" Yanağıma hızkı bir öpücük kondurunca gözlerimi kocaman açtım. "Hey bakma öyle. Arkadaşız sanıyordum"
"Ö-öyleyiz. Sadece şaşırdım"
"Benden korkma, tamam mı? Bir daha saçma işler yapmayacağım. Arkadaş olarakta seni kaybetmek istemiyorum" Gülümsedi. Bir adım geri çıkarak ben de gülümsedim. Ardından yoluma devam ettim. Gözlerim hala şaşkınlıkla kocaman açıktı. Vay canına. Ben az önce doğru mu duydum? Ona güvenmeyi çok istiyorum ama bir yanım bunu yapmamam gerektiğini söylüyor
Sınavlarım yüzünden zaten zor bir gün olacak. Bir de onu sorun etmek istemiyordum ki o bunu kanıtladı. Benim için bir sorun olmayacaktı. Öyle demişti.
"Bethany! Hoşgeldin" Clara sınıf kapısından bana el salladı. Okulun en zekileri arasındaydı ve ben de bir dönem inek olduğumdan onunla tanışıyordum.
"Teşekkür ederim" Kısa bir sarılmamız oldu.
"Ders biyoloji. Ama sen sınava gireceksin sanırım. Bayan Connor öyle söylemişti"
"Evet" Gözlerimi devirdim. Şimdiden yorgun hissediyordum.
"Yardım etmemi ister misin? Dersin başlamasına yarım saat var"
"Çok güzel olur. Hiç çalışmadım" Mimnet dolu bakışlarla sınıfa girdim. Herkes kendi halinde takılıyor, geldiğimi fark bile etmiyordu. En öne, Clara'nın sırasına oturdum. O defterlerini çıkartırken ben nefes almaya çalışıyordum. Okula girerken stresli koşar adımlarımla nefesimi kesmiştim.