thirty four ; diary 20 ❀

877 71 4
                                    

27.07.2016

Yirmi üç gün. Sesini duyuşumun, gülüşünü görüşümün üstünden geçen yirmi üçüncü gün. Ölecek gibi hissediyorum Beth. Nefes alamıyorum. 

Nefes almama yardım et.

Fazla sayfa biriktirme demiştim. Ama şimdiden yirmi üç sayfa oldu. Her gün bu pencerenin önünde oturmuş, gözlerini açmanı bekliyorum. Yirmi üç gündür seni bekliyorum.

Şimdi diyeceksin, yirmi üç gün çok mu? Bu öyle bir bekleme değil Beth. Her an seni kaybetme ihtimalimin olduğu bir bekleme. Sana sayfalarca yazı yazdıran bir bekleme. Göz yaşlarının eşlik ettiği, ciğerini nefes dolmadığını hissettiğin bir bekleme. Lütfen bunu daha fazla yapma. Aramıza dön. 

Buraya gelişinin birinci haftası annen ve kız kardeşin geldi. Onları sizin evde iki gün ağırlamaya izin verdi baban. Normalde olsa annenle düşman olan adam, senin üzüntünden onu evine aldı. Tabii kendisi burada kaldı. Ben de onları götürmek ve buraya getirmek için birkaç defa yanından ayrılmak zorunda kaldım. İki günün sonunda kardeşinin okulu yüzünden geri döndüler. Ama annenin halini görmeliydin. Bunca yıllık ayrılığın pişmanlığı yüzünden okunuyordu. Sürekli kendisine ve babana lanet etti. Baban bunlara sessiz kalıp daha çok ağladı. Geçen seferde söylemiştim, yine söyleyeceğim. Sevilmediğini düşünüyordun ya, bu tamamen boş bir kuruntu. Seni seviyorlar ve umursuyorlar. Umarım bunun farkına varırsın. Gerçi varmasan da ben sana kendi sevgimi sürekli hissettireceğim. Bundan şüphen olmasın. 

Evet, beni istemeyebilirsin. Bu ihtimali çok düşünüyorum. Ne kadar göz ardı etmeye çalışsam da zihnimi sürekli işgal ediyor. Beni sensiz bırakacağın ihtimali canımı yakıyor. Ama yine de yeter ki sen uyan. Mutlu olman için senden uzak kalmayı da kabul ediyorum. Seni fazlasıyla özledim. 

Bu süreçte birçok şarkı yazdım. Yine yazımın sonuna ekleyeceğim. Sana söylemek için sabırsızlanıyorum. 

Ah, bu arada, unutmadan bunu da söyleyeyim. Allison bir hafta önce öldü. Yangında fazla zarar gördüğü ve uzun süre nefessiz kaldığı için vücudu daha fazla dayanamamış. Ne diyeyim? Herkes hak ettiği sonu buluyor. Umarım sen de bulur ve uyanırsın. 

Bu seneki üniversite başvuru sürecine yetişemedin. Ama ben senin adına, babanın imzası ile Avustralya'da birkaç okula internetten başvurdum.Tabi bunu baban ile araştırarak yaptım. Sonuçta o senin hangi okulları düşündüğünü, hangilerinin daha iyi olduğunu biliyordu. Bunu yaparken de uzun süre ağladı. Eğer kazanırsan ve bu süreçte uyanmamış olursan kahrolacağına eminim. Ben de öyle. Uyanmandan başka bir ihtimal düşünmek istemiyorum. 

Şimdi yanında bir hemşire var. Günlük kontrollerini yapıyor. Birazdan temizliğini yapacağı için perdeyi kapayacak ve ben kırk beş dakika seni göremeyeceğim. Bu süreçte gün batımını izlemek için koridorun sonundaki koltukta olacağım. Yeni birkaç söz aklıma geldi. Her zamanki gibi bana ilham veriyorsun. 

Buraya bir şarkı bırakıyorum. Umarım gözlerine bakarak söyleyeceğim zaman çabuk gelir.

Seni seviyorum.

Kelebek

  Hiç bir şeyi düşünme
Hiç bir şey söyleme, tek kelime bile
Lütfen sadece benim için gülümse

Hala inanamıyorum
Her şey rüya gibi geliyor
Kaybolmaya çalışma

Bu gerçek mi? Bu gerçek mi?
Sen, sen
Çok güzel, çok korkutucu
Gerçek değil, gerçek değil
Sen, sen, sen

Benim yanımda olur musun?
Bana söz verir misin?
Senin elini bırakırsam, uçacak ve kırılacaksın
Korkuyorum, korkuyorum, korkuyorum

Zamanı durdurur musun?
Eğer bu an sona ererse
Sanki hiç yaşanmamış gibi
Seni kaybetmekten
Korkuyorum, korkuyorum, korkuyorum

Kelebek, kelebek gibi
Aynı kelebek, ke-kelebek gibi
Kelebek, kelebek gibi
Aynı kelebek, ke-kelebek gibi

Sen aynı kelebek gibisin
Uzaktan göz gezdiriyorum; eğer el ele tutuşsak seni kaybeder miyim?
Koyu karanlıkta parlıyorsun, bu kelebek efekti
Hafif dokunuşların, gerçeği bir anda unutuyorum

Beni nazikçe okşayan rüzgar gibi
Nazikçe uçup giden toz gibi
Oradasın ama bir nedenle sana ulaşamıyorum
Dur
Sen, rüya gibi, bense uçuyor gibiyim*

Gerçek değil, gerçek değil
Sen, sen, sen

Benim yanımda olur musun?
Bana söz verir misin?
Senin elini bırakırsam, uçacak ve kırılacaksın
Korkuyorum, korkuyorum, korkuyorum

Zamanı durdurur musun?
Eğer bu an sona ererse
Sanki hiç yaşanmamış gibi
Seni kaybetmekten
Korkuyorum, korkuyorum, korkuyorum

Küçük parçalar döküldü gizlice, kalbimden, çorak bir sesle
Bu gerçek mi hayal mi bilmiyorum
Kafka'm* deniz kenarında
Oradaki ormana gitme
Kalbim halen senin için parçalanıyor
(Sadece buharlaşmak istedim)
Sonsuza kadar sevgim,
Bütün hepsi senin için karşılıksız bebeğim

Benim yanımda olur musun?
Bana söz verir misin?
Senin elini bırakırsam, uçacak ve kırılacaksın
Korkuyorum, korkuyorum, korkuyorum

Zamanı durdurur musun?
Eğer bu an sona ererse
Sanki hiç yaşanmamış gibi
Seni kaybetmekten
Korkuyorum, korkuyorum, korkuyorum

Kelebek, kelebek gibi
Aynı kelebek, ke-kelebek gibi
Kelebek, kelebek gibi
Aynı kelebek, ke-kelebek gibi  

Harry.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

BTS - Butterfly

Bodyguard | H.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin