RAKİP (VegasPete)

BÖLÜM 20

VEGAS ;

Karşıma ilk çıktığı anı unutmuyorum. Bar da ki kadından kurtulmak için lavaboya kaçmıştım. Benden sonra içeri girmiş ve benimle tuhaf bir konuşma yapmıştı. Sonrada ufak bir yardımda bulunarak çıkıp kaçmam için bana yol göstermişti. Öncesinde ise beni sarıp sarmalayan sıcaklığı ile ona hayranlık duymamı sağlayacak bir şey yapıp avucuna aldığı penisimle oynayarak uzun zaman sonra en iyi orgazmımı yaşatmıştı bana. O zaman kimdi neydi bilmiyordum ama minnet duydum ve çokda etkilendim tabi...Ta ki.. Ertesi gün ki toplantı odasında karşımda görene dek. Her şey bilerekdi. Bana her ne kadar bunu itiraf etmemiş olsada, bilerekdi. Gerçekten zekice.

Şirketin başına geçtiğimde onun hakkında çok bilgi sahibi değildim. Tek bildiğim benden 1 yaş küçük olduğu ve şirketi yönetebilecek konuma geldiğiydi. Babamın uzun zamandır çabalayıp büyüttüğü şirketin son rakibiydi Phongsakorn ailesi. Şuan Tayland'da bile iki şirketi tanımayan insan yoktu belkide.

İşleri çabuk çözdüm. Asistanım olan bayan Lenora Allen ise bu konuda en büyük yardımcım olmuştu.

'Bay Vegas fazla zeki genç bir iş adamı Bay Kom. Yalnız gitmesi onu özgüveni açısından dinç tutar ve daha hızlı tecrübe sahibi yapar.'

Tam olarak bu cümlesinden sonra babam tüm toplantılara beni yalnız gönderdi. Her toplantıda keşfettiğim gerçek ise Pete Phongsakorn'da yalnız geliyordu. Bayan Allen gerçekten fazlasıyla haklıydı. Pete'in yalnız gelmeside onu hem derin bir tecrübe sahibi yapıyor hem de özgüvenini arttırıyordu. Bunu çözmemdeki en büyük olay ise bana karşı sunduğu cürreti olmuştu. Evet Pete gerçekten fazla cürretkârdı. Yanlış kişiye çatmış olması onun hatası olsada zamanla anlamasını istedim.

Yalnız onunla ilgili duyduğum bir çok rahatsızlık da olmuştu. İlki otelde de kalacağımız zaman yanında getirdiği sevgilisiydi. Küçük ve sevecen birisine benziyor olsa da hoşlanmadım. Hemde hiç. Orada geçirdiğimiz 2 gün boyunca Pete yüzünden kontrolümü kaybedecek dereceye gelmiştim. Odama gelmesi, beni baştan çıkarması, öpmesi tam dokunacağım an da da çekip gitmesi...

Pete açık bir şekilde fazla cürretkâr biriydi ve ben bu tarz bir durumla ilk defa başa çıkamaz olmuştum. Hele ki oteldeki 2. günümüzde odasından gelen sesler.. Tanrım tam çıldırtmalık. Söz konusu duvarlar değildi. Ses geçiren o duvarlar değil odanın balkona açılan kapısının açık olmasıydı. O çıldırtıcı seslerden kurtulmak için kendi balkon kapımı kapatmıştım.

O günün ertesi sabahı ise aptalca şeyler olmuştu. Yanıma gelip bana ne olduğunu, onunla neden hiç konuşmadığımı sormuştu. Şaka gibi bir insandı adeta. Ona kalkıp 'Sabaha kadar seviştiğini biliyorum sevgilini bu kadar sevmeni kıskandım.' demek istemiştim. Ama söylemedim. Ben rakip şirketin veliahtıydım sadece. Bunu söyleme sıfatına sahip biri değildim. Sadece 'Oyununa ayak uydurdum.' diyerek gitmiştim ama aklımda kalmıştı. Belkide hiç çıkmamıştı da ben kendime yedirememiştim. Bilmiyorum.

Şirketin başına geçtiğimde eski hayatımdan uzaklaşsamda tam olarak bırakamamıştım. Bu zamanla olacak bir şeydi. Yalnız eski hayatımda biri ile birlikte olurken aklımı kimse kurcalamazken artık kurcalamaya başlamıştı. Kiraladığım özel odada biri ile birlikte iken kafamı yine Pete kurcalıyordu ve bunun üzerine kalkıp beni aramıştı. Acil buluşmak istemişti. Reddettiğimi hatırlıyorum.

Ama tek onu değil.

O gece yanımdaki çocuğu da reddetmiştim. Pete aramasa bunu yaparmıydım bilmiyorum ama aklımı yeterince kurcalarken bir de araması artık son damlam olmuştu o gece için. Başka birini istemedim ve o çocuğu reddederek sabaha kadar Pete'in zihnimi kurcalamasına izin vererek uyumaya çalışmıştım. Unutamadığım anlardan biriydi. Bir insan nasıl bu raddeye getirilebilirdi hiç anlamıyordum.