FLASHBACK...
Elindeki kitapları arkadaşlarının oturduğu masaya bıraktı.
-İçecek alacağım bir şey istiyor musunuz?
Üçünden de 'hayır' mırıltıları gelirken kantine doğru geçti. Sıcaktan öyle bunalmıştı ki nefes alamıyor gibi hissediyordu.
-Ne alırsınız?
-Sprite bol buzlu lütfen. (Bayılırım bu arada :) )
-Tabi.
Kantincinin içeceğini getirmesini beklerken etrafa bakındı bir süre sonrasında içeceği hazır olduğunda aldı. Hiç beklemeden bir kaç yudum içip serinlemeye çalışırken arkadaşlarının yanına yürümeye başlamıştı ki aniden önünde biten çocukla korkuyla sıçradı.
-Sen!
-Kom, adım Kom unuttun mu?
-Mümkün mü? Unutturmamak için sürekli dibinde bitiyorsun.
-Ama kaç hafta oldu ben hala adını bilmiyorum, arkadaşlarında söylemiyor üstelik.
-Yanlızca ben istersem benimle ilgili bir şey öğrenebilirsin.
-Peki, adını söyler misin? Lütfen.
-Hayır. Rahat bırak beni.
Uzatmadan arkadaşlarının yanına geçip oturduğunda hala arsızca gözünü ayırmadan kendisine bakan çocuğa göz devirerek içeceğini içip yanındakilerle sohpet etti.
Kom tam üç hafta önce gördüğü ve görür görmez kalbinde yer eden çocuğa ne kadar yaklaşmak istese de karşılık alamadığı için üzgündü. Çok etkilenmişti ondan, hayatında ilk defa birini gerçekten tanımak, yanında olmak ve mutlu etmek istiyordu. Masalardan birine oturup uzun uzun izledi karşısındaki çocuğu. Ne konuştukları umurunda değildi, ama konuşurlarken arada bir gülüyordu ve...
-İnsan nasıl bu kadar güzel gülebilir... Nasıl bu kadar içten...
Derin bir iç çekip titrek bir nefes verdi. Gerçekten tanımak istiyordu onu ama bütün uğraşlarına rağmen yol kat edememişti.
Nhai arkadaşlarıyla derse gitmek için ayaklandığında Komda ayağa kalktı. Göz ucuyla kendisine bakan çocuğa gülümsediğinde Nhai umursamadan sınıfına geçti. Anlaşılan bugünde onunla yakınlaşamayacaktı.
************
1 hafta sonra...-Seni bırakayım Nhai.
-Gerek yok, eve gitmeden kütüphaneye uğrayacağım zaten yarın görüşürüz.
-Tamam o zaman görüşürüz.
Nhai ders çıkışı arkadaşından ayrıldıktan sonra kütüphaneye geçti. Planladığı gibi aradığı kitapları topladıktan sonra ödevi için gerekli araştırmaları yapmaya başladı. Vaktin nasıl geçtiğini bile fark etmeden önündeki notlara odaklanmışken bir anda kitabının üstüne bırakılan kahve bardağıyla irkilip başını kaldırdı.
-Tam 2 saattir ara vermeden çalışıyorsun. Kahve iyi gelir diye düşündüm.
Nhai önce Kom'a sonrasında tekrar önüne koyduğu kahveye baktı.
-Teşekkür ederim ama gerek yoktu.
-Sorun değil, yardım edebilir miyim?
-Hayır, bitti zaten.
Kolundaki saate baktığında epey geç olduğunu fark edince kitapları toplamaya başladı.
-İçmeyecek misin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAKİP (VegasPete)
General FictionRakip şirketlerin oğulları olan VegasPete büyük çekişmelerinin içinde karşı koyamadıkları tensel çekimle birbirlerine teslim olurlarsa ne olur? (TAMAMLANDI)