Vegas;
Uzun zaman sonra gerçekten derin bir uyku uyudum ve ihtiyacım olan tek insanın yanında olmanın verdiği huzurla uyandım. Yanımda yatan adamı izlemeye başladım. Pete... Benim asi, başına buyruk, savruk ama bir o kadarda sevgisiyle benliğime iyi gelen sevgilim... Ne kadar çok bekledim, yanımda olsun diye çabaladım, olmayacak artık dediğim vazgeçtiğim anda yanındayım dedi ve sıkı sıkı tuttu elimi. Ona güveniyorum, sevgisine inanıyorum. Dün gece gözlerinde gördüğüm şey sahte olamaz biliyorum.
Uzun uzun izlediğim yüzüne daha fazla dayanamayıp yakınlaştım ve yanağına bir kaç öpücük bıraktım. Hemen kaşlarını çatıp huysuz homurtularla gözlerini kıpırdaştırarak araladı.
-Vegas?
Yeni uyandığından çatallaşan sesiyle adımı söylediğinde gülümsedim, kolumu beline sarıp kendime doğru çektim.
-Vegas mı? Sevgilime ne oldu?
-Gerçekten mi sabah sabah?
-Dün gece öyle demiyordun ama, bana sürekli sevgilim diyeceğini söylemiştin.
-Sabahın bu saatinde ve uykumu alamamışken değil!
-Huysuz.
Pete başını boynuma doğru getirip bir öpücük bıraktıktan sonra sarılışıma karşılık vererek tekrar uyku moduna girdiğinde uyumasını istemesem de bir süre öyle kalmasına izin verdim. Yüzümü gıdıklayan saçlarını okşadım, öptüm asla doyamadığım kokusunu en derinlerimde hissetmek istercesine içime çektim. Pete'in eli çıplak tenimde gezinirken yüzümde engel olamadığım tebessümümle dakikalarca sevdim sevgilimi. Sevgilim... Pete benim sevgilim...
-Hadi uyan artık, kahvaltı edelim sonra birlikte biraz vakit geçirelim ne dersin?
-Ne yapacağız ki?
Başını kaldırıp çenesini göğsüme yasladı ve gülümsedi, uyumaktan şişmiş gözleri gülümsediğinde resmen kayboldu. Ve ben bu manzaraya daha fazla dayanamayıp yanaklarını elimle sıkıştırıp büzülen dudaklarına sert bir öpücük bıraktım ve geri çekildim.
-Ne yapmak istersek onu yaparız, gün bizim nasılsa, ama önce kahvaltı.
Pete başını sallayarak yatakta doğruldu, ellerini havaya kaldırarak uzunca gerindikten sonra üzerindeki pikeyi kaldırdı. Tam ayaklandığında yürümesine izin vermeden arkasından kavradım ve kucağıma aldım.
-VEGAS!
-Bebeğimle ilgileneyim biraz.
Kollarını boynuma dolayıp başını omzuma doğru yatırdığında bir öpücük daha bıraktım saçlarına ve banyoya doğru yürüdüm. Duş başlığının altına girdiğimizde üstümüz zaten çıplak olduğu için direkt suyu açtım. Ilık su bedenimizden akıp giderken Pete'in güzel saçlarından başlayarak, her gördüğümde yeniden keşfediyormuşcasına gözlerimi alamadığım mükemmel bedenini de yıkadım. Ara ara boynuna bıraktığım öpücüklerle şımarttığım sevgilimle uzun uzun duş aldıktan sonra belimize sardığımız havlularla banyodan çıktık. Pete gözlerini odanın dağınıklığında gezdirip alt dudağını ısırdı ve arsızca güldü.
-Çok dağıtmışız Vegas.
Çıplak omzuna bir öpücük bıraktım ve elindeki baş havlusunu alıp saçlarında gezdirirken yüzüne yaklaşıp dudaklarına doğru fısıldadım.
-Her anına deydi.
Pete başını sallayarak güldü. Dün akşam yanıma gelip beni bırakmayacağını inatla söylediğinde aramızda olan her şey değişmişti. Önceden yaşadığımız kötü ne varsa üstüne bir çizgi çektim, Pete için... Evet sadece onunla mutlu olmak için, yaşadığımız kötü şeyleri tek kalemde sildim. Gözünde o pişmanlığı gördüm, bana sevgiyle bakan gözlerinin nasıl değiştiğini gördüm...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAKİP (VegasPete)
General FictionRakip şirketlerin oğulları olan VegasPete büyük çekişmelerinin içinde karşı koyamadıkları tensel çekimle birbirlerine teslim olurlarsa ne olur? (TAMAMLANDI)